Amerikan edebiyatının önemli isimlerinden Jack London, başta Martin Eden, Vahşetin Çağrısı, Beyaz Diş, Denizin Çağrısı gibi daha önce okumuş olduğum, klasikleşmiş eserleriyle çok sevdiğim ve okumaktan çok keyif aldığım bir yazar. Uçurum İnsanları ise daha önce okuduğum kitaplarından oldukça farklı ve sarsıcı. Yazarın bu eseri için “Başka hiçbir kitabım için yoksulların ekonomik açıdan aşağılanmasını inceleyen Uçurum İnsanları kadar kalp ağrısı çekip gözyaşı dökmedim.” demesi boşuna değil.
Uçurum İnsanları’nda, Jack London 1902 yılında bir süreliğine İngiltere’ye sosyolojik ve ekonomik araştırma ve gözlem yapmak üzere, kılık değiştirerek yapmış olduğu seyahatini ve özellikle Londra’nın doğu yakasındaki gözlem ve tespitlerini aktarıyor. Doğu yakasında yaşayan yoksul halkın yani uçurum insanlarının, yoksullukla mücadelesi, uçurumun en dibinde bulunan bu insanların geçim ve yaşam savaşı, kuzeyde yaşayan halkın ise bu durumu tamamen göz ardı etmesini etkili bir şekilde göz önüne seriyor. Kılık değiştirerek farklı bir topluluğa girmesiyle, kişinin giyiminin, tavırlarının kendisine nasıl davranılacağı konusundaki belirleyiciliği de oldukça önemli gözlemlerinden biri olarak ortaya konuyor.
Bu haliyle hem döneme ilişkin bilgi edinmek, hem de hala günümüzde dahi geçerliğini koruyacak çarpıcı tespitlerini görebilmek adına kesinlikle okumaya değer kitaplardan biri.