Ülkemizde Türkiye Cumhuriyeti'nin doğuşuyla sonuçlanan Milli Mücadele (1919-1922), tarihimizin en onurlu sayfalarıdır.
Bunca yıl okullardaki öğrenciliğimin dışında da, kitaplardan çok okuduğum o destan, hâlâ en zor zamanlarımın, önemli dayanağı ve tesellisidir. En unutamadığım sayfalardan biri de, ülkenin dört bir yanı düşman orduları işgalindeyken yaşanmıştı. En karanlık, en umut kırıcı günlerde, düşman orduları Eskişehir'e kadar dayanmışken, belki de yalnız 10 saniyelik bir sahnede mücadelenin yüz akı kahramanlarından Suat Bey, arkadaşlarını şöyle uyarmıştı: "Gülümseyelim arkadaşlar!.. Gülümsemek, ağlamayı önler."
Bu insanlar, hiçbir umut ışığı yokken, düşmanlar vatanın bağrına girmişken, aç ve çıplak, zafer kazanmış kahramanlar ordusuydu.
Sayfa 182 - Kahramanların BitişiKitabı okudu
Savaş sonrası, 1919
İnsanlar Viyana'nın karanlık, dar sokaklarında -kömür kısıtlı olduğu için sokak lambaları her zaman yanmıyordu- yürüyor, bir deste değersiz banknotla gişeden bilet alıyor ve salondan içeri adım attıklarında ürperiyorlardı. Birkaç lambanın aydınlattığı buz gibi soğuk salon, kirli gri duvarlarıyla hüzünlendiriciydi. Ne bir
Sayfa 316 - 317 Everest YayınlarıKitabı okudu
Ben yaşamımda çok yolculuk yaptım, farklı ülkelere gittim, gerçekten iyi operalar gördüm. Metropolitan Opera'da Toscanini yönetiminde ünlü eserleri, Leningrad ve Milano'da bale ve operaları, en tanınmış sanatçıları izledim. Fakat hiçbir zaman, hiçbir ülkede, Viyana Devlet Operası'nın, yenilginin hemen ardından, 1919 yılında gösterdiği performans ve elde ettiği başarıyla olduğu kadar sarsılıp duygulanmadım.
Sayfa 316 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Savaşın ardından, 1919'da imzalanan barış anlaşmasından en zararlı çıkan kent Viyana olmuştu. Şöyle bir düşünün, savaş öncesine kadar elli dört milyon insana hükmeden bir başkente savaşın ardından sadece dört milyon insan bağlı kalmıştı. Viyana artık bir kayser kenti değildi, kayser çoktan kovulmuştu, onunla beraber kentin görkemliliği ve parıltısı da yok olup gitmişti.
Sayfa 314 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Mustafa Kemal'in gerçek niyetleri konusunda ilk alarm veren kişi, İstanbul'daki İngiliz askeri istihbarat subayı, yüzbaşı Hoyland'dı.
Şubat 1919'da hazırladığı raporunda, "Mustafa Kemal gizli faaliyet yürütüyor, derhal İstanbul'dan sürülmeli," diyordu.
15 mayıs 1919
Kurtuluş Savaşı’nın dönüm noktasıydı.
Yunanistan, Truva Savaşı’ndan üç bin yıl sonra Anadolu topraklarına asker çıkardı.
Sayfa 16Kitabı okudu