752 syf.
·
Not rated
·
Read in 25 days
Kenan,Günsel,Nermin,Rasim,Handan Turgut... Hepsi ayrı karakter... Kitabı kapatınca anladım ki alışmışım hepsine... 1960 ihtilali.. İhtilal döneminde Türkiye... Yanisi müthişti... Bence okumak için beklemeyin...
Bir Gün Tek Başına
Bir Gün Tek BaşınaVedat Türkali · Ayrıntı Yayınları · 20195.2k okunma
104 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 6 days
albertcamus #düşüş eserinde, ben merkezli birinin hayatına giren insanları, özellikle kadına yönelik savruk tutumunun pişmanlığı, ilerleyen yıllarında yalnızlaştıkça bu pişmanlığın hezimete uğrattığı ruhsal çöküntüyü, düşüş olarak adlandırmış. Eser; birden fazla benliği olan, adeta dissosyatif vakası gibi, duygu-durum bozukluğu olduğu izlenimi
Düşüş
DüşüşAlbert Camus · Can Yayınları · 201915.3k okunma
Reklam
294 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Türkiye’de modernleşmenin sanata etkileri
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü öğretim üyesi, çok kıymetli hocam Prof.Dr.Burcu PELVANOĞLU’nun kitabı ‘Pek Kronolojik Olmayan Hayatımız’ ikinci baskısını yaptı. Türkiye modernleşmesinin sanata etkileri; Osmanlı-Türk modernleşmesi ve Cumhuriyet ideolojisinin sanat ile ilişkisi bağlamında incelenirken bu sürecin çizgisel perspektifle anlaşılamayacağına vurgu yapıyor ‘Pek Kronolojik Olmayan Hayatımız’… Türkiye’de plastik sanatlar tarih yazımını eleştiren ve özellikle modern sanatın gruplar/akımlar üzerinden tarif edilmeye çalışılmasını yanlış bulduğunu belirten Prof. Dr. Burcu PELVANOĞLU, modernleşme sürecinin sosyo politik gelişmeler doğrultusunda değerlendirilmesinin daha doğru olacağını belirtiyor. Bu kitap ile Türkiye’de 1960 lara kadar olan sanat üretimi, modernleşmenin görsel klavuzu ve aynı zamanda zihin yapısındaki dönüşümün belgeleri niteliğinde olması nedeniyle ayrıca inceleniyor. Çok kıymetli bir kitap… Özellikle sanatçı ve sanat tarihçileri için eşsiz bir kaynak niteliğinde… Sevgili hocam Prof.Dr.Burcu PELVANOĞLU’na bu çalışması ve emeği nedeniyle çok teşekkür ediyorum. Nilgün ER AL 28/05/2024
Pek Kronolojik Olmayan Hayatımız
Pek Kronolojik Olmayan HayatımızBurcu Pelvanoğlu · Corbus Yayınları · 20175 okunma
149 syf.
·
Not rated
·
Read in 5 days
Merhaba. Ayın bir diğer okuduğum kitabı Albert Camus'un Mutlu Ölüm'ü oldu. 1930'ların sonlarında yazılan eser, yazarın ölümünden sonra yayımlanmıştır. Yazar, 1960'da araba kazasında öldükten tam on yıl sonra 1970'te eser basılır. Kendi yaşamından izler taşır. Şu zamana kadar Camus'un eserlerinden sevemediğim tek kitabı oldu. Kitap, Doğal Ölüm ve Bilinçli Ölüm olarak iki başlık altında, bölümlere ayrılmış. Kendisine ve çevresine karşı yabancılaşan Mersault, sevdiği kadının eski sevgilisinin onunla tanışmak istediğini öğrenir. Roland Zagreus, sakat ve zengin bir adamdır. Bu tanışma Mersault için dönüm noktası olur. Sonraki bölümlerde Mersault'un ilişkilerini, kıskançlıklarını, kaçışlarını ve hastalanışını okuruz. Sıradan Bir memur olan adam, zengin bir adamı öldürerek parasına konar ve yolculuğa çıkar. "İyi örülmemiş, ama aynı zamanda dikkat çekecek biçimde yazılmış yapıt," diye değerlendirir Roger Quilliot roman için. Kesinlikle çok doğru tanımlamış eseri. #kitapalıntıları : ... Başıma gelen her şey, bir çakıl taşı üzerindeki yağmur gibi bir şey olurdu. Yağmur, taşı serinletir, ne güzel. Bir başka günse güneşten yanar taş. Mutluluğu tam olarak böyle bir şey gibi düşündüm. Kendimiz olmaya zamanımız yok. Ancak mutlu olmaya zamanımız var. ... Beni yiyip yutan bu yaşamı bütünüyle tanıyamadım; ölümde beni korkutan, yaşamımın bensiz tüketilmiş olduğu yolunda bana getireceği kesinliktir. Bir kıyıda, herkesten uzakta, anlıyor musunuz?
Mutlu Ölüm
Mutlu ÖlümAlbert Camus · Can Yayınları · 19914,867 okunma
·
Not rated
Yıl 1960 , Menderes zamanı. Darbe günlerinde yaşanmış bir evin içerisinde ‘4 Gün 3 Gece’ boyunca yaşanılanlar… Sevda ve Sedat üniversite zamanlarında tanışıp evlenmiş ; 25 yıllık evliliklerine çok şeyler sığdırmış evli bir çifttir. Sedat, İsviçre’de görevdedir ve Sedatın döneceği günün sabahı alışverişe çıkan Sevda kendini bir anda 6/7 Eylül olaylarındaki gibi ayaklanmış göstericilerin arasında bulur. Kendini apartmanına zor atan Sevda, asansörde yerde yaralı yatan Yusuf’u evine almasıyla bakın neler yaşanır… Yusuf köyden gelmiş, alevi, 21 yaşında yurtta kalan bir öğrencidir. Yusuf’u iyileştirip kocası dönmeden çocuğu evden uzaklaştırmayı hedef bilen Sevda için her şey bir anda yumak olur ve iki farklı insan bir akşam birbirlerini alkol eşliğinde tanırken kardeş-abla sınırını müstehcen bir şekilde aşar. Darbe olmuştur. Darbe sadece ülkede değil; bu üç karakterin hayatında da etkili olmuştur. 28 Mayıs sabahında Türkiye Cumhuriyetinde yeni bir hayat başlarken Sevda için de yeni bir yaşam çizgisi oluşmaktadır. Bazı noktaları havada kalmış hissiyle bitirsem de severek okuduğum yormadan kolayca bir günde okunan kısa bir Ayşe Kulin romanı. Belki kitabın devamı gelir.
4 Gün 3 Gece
4 Gün 3 GeceAyşe Kulin · Everest Yayınları · 202466 okunma
184 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 3 days
...Başka başka hayatlar var, bazen başka bir hayat şimdikinden biraz daha iyi görülebiliyor.Bu hayatı yaşamaya devam edersem ileride ne olacak diye düşünmek en katlanılmaz olanı.Hangi hayat olursa olsun sonunda ne olacağını tahmin etmek mümkün değil..." Benim için kitaptaki en güzel alıntılardan biriydi.Hayatın, zorlukların, karmaşanın
Kumların Kadını
Kumların KadınıKobo Abe · Monokl Yayınları · 20172,113 okunma
Reklam
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Ayşe Külin / 4 gün 3 gece
Usta yazar Ayşe Kulin, 1960 darbesini, Sevda ve Yusuf kahramanı ile ele almış. Kötü yönetilen ülkeye askeriyenin yaptığı darbe ile iktidardan şikayetçi bir genç olan Yusuf’un işkence sonrası bir apartmanın asansörüne sığındığında, milletvekili eşi olan Sevda ile karşılaşıp 4 gün 3 gece evinde misafir ettiği genç ile yaşadığı ilişki üzerinden, hem darbelere hemde alevilere değinerek yazılmış harika bir roman. Çok sade ve akıcı bir dili var. Kesinlikle okunmalı.
Ayşe Kulin
Ayşe Kulin
4 Gün 3 Gece
4 Gün 3 Gece
4 Gün 3 Gece
4 Gün 3 GeceAyşe Kulin · Everest Yayınları · 202466 okunma
392 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 6 days
Maddie Schwartz, ömrünün son 20 yılını mükemmel bir ev hanımı olmaya adamıştı. Başarılı bir kocası ve mutlu giden bir evliliği vardı… Yeterince mutlu ve özgür müydü? Geçmişten gelen bir arkadaşı onu ziyaret ettiğinde bunu çok sonra fark ettim ki Maddie ‘de tüm hayatını sıfırdan rayına koyma çabasına girmeye karar verir. Maddi anlamda sıkıştığında çalınmış gibi gösterdiği yüzüğü vesilesiyle siyahi bir polis olan Ferdie ile tanışır. Bu tanışıklık kitap boyunca süren yatak arkadaşlığının yanı sıra Maddie içinde polisiye muhabirliği ve köşe yazarı olma hayallerinin kapılarını aralar. 1960 yıllarda siyahilerin 2. Sınıf vatandaş olarak görülmeleri ve art arda yaşanan iki kadın cinayetinden birinin de siyahi olması ve haber olarak dahi önem verilmemesi bir şeyleri tetikleyen en önemli nokta olur. Maddie, cinayetin üstüne gider ve kadın olarak karşılaştığı her engel de bir adım daha sonrası içinde kendini yüreklendirir. Sonuna kadar ilgiyle takip ettiğim iki cinayetin asıl faillerinin sonu, hiç beklediğim gibi çıkmadı aslında, ters köşeleri severiz tabi ama bazen herkesin iyiliği içinde sessiz kalmak gerekir. Irkçılığın ne denli kötü olduğunu ve dini tercihlerin iş, aşk ve aile hayatındaki etkilerini romanı kapadığımda yeniden sorgularken buldum kendimi. Bence Maddie, olabilecek en iyi cesareti gösterebilen kadınlardan birisiydi.. Benim tavsiyem
Göldeki Kadın
Göldeki KadınLaura Lippman · Arkadya Yayınları · 202418 okunma
255 syf.
·
Not rated
Güçlü bir kadının kaleminden, bir direniş hikayesi. Zeynep Gazali’yi hiç duydunuz mu ? Bu kitap karşıma çıkana kadar bende duymamıştım. Örnek alınası, güçlü bir islam temsilcisi. Mısır’ın 1960, 1970 arası acımasız yılları. O zamanları Mısır’ın başında bulunan Abdunnasır’ın İslam düşmanlığını konu alan eseri okurken hayretler içerinde kalacaksınız. Sadece islamı yaşadıkları için, islamı doğru öğretmek ve yaymak için uğraşan insanlara yapılan zulümler ve işkenceler akla hayale sığmaz türden. En korkunç olanı da bunların gerçek hayatta yaşanmış olması. Zeynep Gazali bu uğurda uğradığı tüm işkencelere direnen, yapılan zulümlere sabreden bir islam çiçeği olarak dikkatimizi çekiyor. Bir kadın olarak zindanda başına gelenler hiç kaldırılabilecek şeyler değil. İnsan, ‘ben olsam direnebilir miyidim’ diye düşünmeden edemiyor. Gönlünü sadece Rabbine dayayarak geçen bir ömürün hikayesi.
Zindan Hatıraları
Zindan HatıralarıZeynep Gazali · Madve Yayınları · 20172,100 okunma
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 13 hours
Kitabı 24 saat içerisinde okudum çok akıçı bir kitap 1960 darbesine faklı bir açıda biraz aşk biraz siyaset üzerinde sürüp giden bir kitap. “ Gece ertesi sabaha kavuştuğunda Türkiye Cumhuriyeti’nde yeni bir dönem başlamıştı.”
4 Gün 3 Gece
4 Gün 3 GeceAyşe Kulin · Everest Yayınları · 202466 okunma
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.