Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
548 syf.
·
Puan vermedi
·
29 günde okudu
Edebiyat tarihi izlenimi veren; Türkçe'nin, Divan'dan 1960'a kadarki gelişimini konu edinen; mümkün olduğunca tarafsız bir gözlem aktarımı ya da bilgi beyanının yanı sıra, doğal olarak şahsî yorumların da yapıldığı bir eser... Biraz hacimli gözükmesi, yazarın sâde üslubundan dolayı hiç göz korkutmuyor... Konusu da zaten, sâdeleşme meselesi ile ilgili...
Türk Dilinde Gelişme Sadeleşme Evreleri
Türk Dilinde Gelişme Sadeleşme EvreleriAgah Sırrı Levend · Türk Dil Kurumu Yayınları · 20118 okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
Sevabı ve günahıyla on yıllık bir iktidar süreci.Roman bu on yıllık dönemin içindeki sancılı 4 gün 3 geceye odaklanıyor.İki kişinin ve etrafındakilerin yaşadıklarından kesit sunuyor . Kitaba geçmeden önce romanın anlatıldığı dönemin öncesi ve biraz sonrasından bahsedeceğim.Konuyla ilgili birçok kitap okudum?görseldeki kitaplarsa bulardan
4 Gün 3 Gece
4 Gün 3 GeceAyşe Kulin · Everest Yayınları · 20241 okunma
Reklam
152 syf.
·
Puan vermedi
·
33 saatte okudu
Kitabın adı:Oğluma Öldüğümü Söylemeyin Yazarın adı:Veli Bayrak Sayfa sayısı:152 1960'lı yılların göçerliklerini anlatmış. Yoksulluğun hastalıkların ortasındaki ortak kaderler. Ankara'nın Tuzluçayırında NATO yolunda gecekondulardaki birlik beraberlik içerisinde emekçi insanların köyden Ankara'ya uzanan göç yollarında yaşadıkları ayakta kalabilmek için verdikleri mücadeleler anlatılıyor. 12 Eylül dönemindeki işkenceler ötekileşmeler baskılar ve yenik düşmeye mahkum hayatlar sönen hayaller anlatılıyor. Tüm bunların içinde NATO yolunda bir trafik kazasında ölen bir annenin son nefesindeki dramı anlatılıyor ve bunun yıllar sonra oğluna söylenmesi oğlunun ne hallere geldiği anlatılıyor. Daha nice nice acılar işkenceler hüzünlü hayatlar okumanızı tavsiye ederim
Oğluma Öldüğümü Söylemeyin
Oğluma Öldüğümü SöylemeyinVeli Bayrak · Dorlion Yayınevi · 20216 okunma
580 syf.
·
Puan vermedi
·
19 günde okudu
YORUMLAMA BİRAZCIK UZUN OLMUŞ OLABİLİR AMA İNANIN DAHASI VAR...
Merhabalar arkadaşlar okuyup bitirdiğim bir eser ile buradayım Eserimiz Sayın #emineçaykara tarafından sunulan, bir bir kaleme alınan #oktaysinanoğlu nun hayatını, yaptıklarını, başarılarını , fikirlerini , değerleri ve ve ve birebir anlatımı ile oluşturulan, soru cevap şeklinde ilerleyen harikulâde bir eser. Oktay Sinanoğlu'nun
Türk Aynştaynı: Oktay Sinanoğlu
Türk Aynştaynı: Oktay SinanoğluEmine Çaykara · Alfa Basım Yayım Dağıtım · 2008514 okunma
110 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Esere geçmeden önce yazar hakkında bilgi vermem gerekirse
Albert Camus
Albert Camus
7 Kasım 1913' te Fransız sömürgesi Cezayir' de doğmuştur. Babası o daha küçükken I. Dünya Savaşı'nda ölmüştür. Annesi, büyükannesi, kardeşleri ve felçli dayısı ile küçük bir evde yoksulluk içinde yaşamıştır. Bu Camus' nün hayatındaki ilk zorlu mücadelesidir.
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2021111,8bin okunma
360 syf.
9/10 puan verdi
·
15 günde okudu
Bülbülü Öldürmek
"İstediğin kadar saksağını vur vurabilirsen ama unutma, bülbülü öldürmek günahtır.." Yazarın 1956 yılında yazmaya başladığı otobiyografik eserler zamanla derlenerek Bülbülü öldürmek kitabına dönüşüyor. Eser 1960 yılında yayımlandığında çok büyük bir ilgi görüyor ve 1961 yılında Pulitzer Edebiyat Ödülünü kazanıyor. Eser ırkçılığın toplumda nasıl karşılandığını, ırkçılık yapmayı reddeden kişilerin bile nasıl baskıya uğradığını bir ailenin üzerinden çok güzel bir şekilde anlatıyor. Avukatlık yapan Atticus, toplumun baskılarına rağmen suçsuz olduğunu düşündüğü bir siyahiyi savunmasıyla olaylar gelişiyor. Eseri Atticus'un kızı Scout'un bakış açısından okuyoruz. Ve evet okumayı düşünenlere bilgi olsun Scout karakteri kız, çünkü belli bir kısma kadar Scout'un kız olduğunu anlamak mümkün değil. Irkçılığın dışında beni çok etkileyen konulardan biri de Atticus'un Jem ve Scout adında iki çocuğu var ve bu çocuklar küçük yaşta annelerini kaybediyorlar. Babalarının onlarla kurduğu ilişki, onları eğitme tarzı ve eğer o siyahiyi mahkeme salonunda savunmazsa çocuklarının yüzüne bakamıyacağı düşüncesi içimde yer etmişti gerçekten. Olay örgüsünün çok merak uyandırıcı olduğunu söyleyemiycem. Fakat akıcı ve sade bir dili olduğundan ayriyetten de konusunun çok güzel olmasından dolayı beğendiğim bir eser oldu. Yazarın
Tespih Ağacının Gölgesinde
Tespih Ağacının Gölgesinde
adlı eserinde Scout karakterine tekrar hayat verdiği söyleniyor bu yüzden en kısa sürede onu da okuyacağım. Size de keyifli okumalar diliyorum...
Bülbülü Öldürmek
Bülbülü ÖldürmekHarper Lee · Epsilon Yayınevi · 202072,2bin okunma
Reklam
360 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
《"Tek Bir Tür İnsan Var,İnsanların Hepsi İnsan!"》
1960 yılında Pulitzer Ödülü kazanan ve yayımlandığından bu yana okundukça yılların değerini daha fazla öne çıkardığı
Harper Lee
Harper Lee
'nin
Bülbülü Öldürmek
Bülbülü Öldürmek
kitabı; bilinen Dünya klasikleri arasında edebiyatseverlerce dönemini aşan birtakım sosyal konularda akis uyandırmış otobiyografik bir eser. Kitapta,Amerika'nın güneyinde bulunan Maycomb kasabasında
Bülbülü Öldürmek
Bülbülü ÖldürmekHarper Lee · Epsilon Yayınevi · 202072,2bin okunma
152 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Bu kitapta 17 ve sonradan eklenen 9 masal ile birlikte toplam 26 masal var. Kesinlikle büyüklere göre bu masallar. Kitabın sonunda yine yankılar bölümü var. Aslında çok anlatacak bir şey yok yazar ve kitap hakkında. 1960 yılında basılmış kitap ama hala ne yazık ki güncel. Aziz Nesin'i mutlaka okuyun. Favori masalım "taktik". Geri dönüp dönüp okurum artık. Kitap okuyun efendim kitaplar iyidir.
Hoptirinam
HoptirinamAziz Nesin · Nesin Yayınevi · 2015255 okunma
·
Puan vermedi
Başlığına aldanıp köyde geçen sıradan bir hayat sanılmasın asla ! Küçücük bir yürekten alınacak ne dersler var, ne küçük şeyleri kendimize dert ediyoruz dedirttiren bir kitap biter ve gönülhaneme girer. Şu an kim bir yanlış yapsa hemen küçüklük travmalarına bağladığı,psikolojisi bozuk olan herkesin sığındığı küçükken şunu yaşadım ondan dedigi şeylerin içinden geçip yine de yufka yürekli kalabilen Aziz in hikayesi. Konu 1950'lilerin sonu 1960 ların başları Aziz'in babası İzmire çalışmaya gidiyor annesi ve kardeşiyle yaşarken annesi kas hastası olan dayısı Hasan a yardım etmesi için ananesinin köyüne yollar onu. Ninesi güllale ,dedesi ve Hasan dayısı ile yaşamaya başlar ama babasından gelen mektupla hersey değişir. Babası artık köye dönmeyeceğini onların şehire taşınmasını ister.Annesi Aziz i köyde bırakıp gider arada sepetler yollar ama Aziz tercih edilmeyen olmasına rağmen hiç isyan etmez sadece özler. Öyle özler ki yalandan hastayım deyip ameliyat bile olur. Başına ne gelirse gelsin duruşunu bozmayışı, dayısıyla muhabbeti,kendinden beklenmeyen olgunluğuyla açıkçası kitap hiç bitsin istemedim. Şehirdeki hayatına hiç bir şey yokmuş gibi devam edip yeni çocuklar doğuran annesine ayrı ,kendisine hiç sarılmayan babasına ayrı sinir olurken onun kendi içinde herseye bir açıklama bulup sakin duruşu gülümsetti. Hayatlar,fedakarlıklar,aile yapısı,başa gelen çekilir, sorunlarla baş ederken kendin olmaktan vazgeçme duygularını öyle güzel hissettiren bir kitaptı ki samimi bir roman arayanlara biçilmiş kaftan.
İki Köy Bir Şehir
İki Köy Bir ŞehirBerna Nalbantlar · Dorlion Yayınları · 202419 okunma
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.