Divan Şiiri:
Aşka kâbil dil mi yok şehr içre yâ dilber mı yok Mest yok meclisde bilmem mey mi yok sâgar mı yok (Bu şehir içinde aşka kabiliyeti olan gönül mü yok ya da sevgili mi yok? Mecliste sarhoş olmadığına göre şarap mı yok, kadeh mi yok?)
Gonca-i dil açılıp hâtır nice şâd olmaya Bâğda güller mi yok gülşende bülbüller mi yok (Gonca gönüller açılıp kalpler niçin mutlu olmasın? Acaba bahçede güller mi yok, gül bahçesinde bülbüller mi yok?)
Görmeziz bir dil ki tûtî gibi güftâr eyleye Söyledir mi yok cihânda bilmezin söyler mi yok (Papağan gibi konuşkan bir gönül görmüyoruz. Acaba cihanda söyleyen mi yok, söyleten mi yok?)
Sengden dil kem mi yâ seng-i siyâhı la’l eder Afitâb-i feyz-bahşâ-yı bülend-ahter mi yok (Gönül taştan daha mı kötü ya da siyah taşı yakuta dönüştürecek yıldızı kutlu feyz bağışlayan güneş mi yok?)
Niçin ebkâr-i ma’ânî beslemez erbâb-i nazm Yoksa Yahyâ gibi üstâd-i sühan-perver mi yok (Bu yüzyılın şairleri neden el değmemiş manalar bulamıyorlar? Acaba bu zamanda Yahya gibi söz söyleyen bir üstad mı yok?)
Şeyhü’l İslâm Yahyâ Efendi