20 Şubat Büyük Tutku Gösterisi "Hırsızlar, sapıklar, katiller ve tiranlar ... Onların zevk adını verdiği şeylere dikkat et!" Marcus Aurelius, Kendime Düşünceler, 6.34 Başkalarını yargılamak hiçbir zaman iyi bir şey değildir. Ama bir saniye de olsa durup tamamen hevesler üzerine inşa edilmiş bir hayatı incelemek bize çok şey öğretir. Yazar Anne Lamott, Bir Kuştan Öbürüne adlı kitabında bu konuya şakayla karışık şöyle değinir: "Hiç Tanrı'nın para hakkında ne düşündüğünü merak ettiniz mi? Parayı kimlere verdiğine baksanız yeter." Aynı şey zevkler için de geçerlidir. Diktatöre ve haremine bir bak. Her yanı entrika ve yalan meraklısı metreslerle çevrilidir. Genç bir yıldız adayının eğlence merakının ne kadar kısa sürede uyuşturucu bağımlığına ve başlamadan biten bir kariyere evrildiğini düşün. Ve kendine şu soruyu sor: Tüm bunlara değer mi? Bundan gerçekten de o kadar zevk alıyor musun? Bir şeyi canın çok istediğinde ya da "zararsız" bir hatanın peşine düşmeyi düşündüğünde bunları düşün.
ATSIZ'DA DİL VE EDEBİYAT Dil: Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu olan ve bitirme tezini, Osmanlı döneminde sade Türkçe akımının öncülerinden Edirneli Nazmi'nin Dîvân-ı Türkî-i Basît'i üzerinde yapan Atsız'ın dil konusundan uzak kalmayacağı ve bu konuya sık sık temas edeceği açıktır. Onun, Türkçe konusundaki düşüncelerine
Reklam
28 Şubat'ta askeri kurmaylar iş başındaydı; yenisinde ise 2008'den itibaren bu günlere hazırlanan, seküler alanda teolojik argümanlarla at koşturan bir cemaat... ... ... ferdin cemaatin Kolektif bilincinde erimesini Durkheim, "cemaatin kendini dinlettirmesi" olarak görür. "mutlak fert" kavramı ise çok ilginç, "fert yoktur!" diyecek ama diyemiyor. ferdin olmadığı yerde cemaat değil, totaliter örgüt yapılanmasından söz edilebilir. "mutlak fert" yok, Peki ne var? "mutlak Cemaat" var!.. ... darbenin yerlisi olmaz ama 28 Şubat daha yerel kuvvetlere dayandırılan bir darbedir; özellikle dış destek konusunda cemaate yapılan yardım darbeler tarihinde çok az örgüte nasip olmuştur... 20/02/2014
Sayfa 55 - KitabeviKitabı okudu
Ruslar,Türkiye ile,Rusya ile diplomatik münasebetler kurmamış olan Güney Amerika devletlerinin birleşmiş Milletler Teşkilâtına üye olarak alınmamalarını istedi.Tartışmalardan sonra1Mart 1945 e kadar ortak düşmana savaş ilân etmiş olanların üyeliğe alınması kabul edildi.Bunun üzerine Türkiye 23 Şubat 1945 Almanya ve Japonyaya savaş ilân etti.
ATSIZ'DA TARİH ANLAYIŞI: Atsız'ın lisans öğrenimi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü (Edebiyat Zümresi) olduğu hâlde bilim adamı olarak tarihle daha çok ilgilenmiş, bu konuda daha çok eser vermiştir. “Türk tarihinin içinde yüzüyorum. Diyebilirim ki her günüm 27 asrın içinde geçiyor." diyecek ölçüde (Atsız 1992: 67) kendisini tarihle
Şahıs Kadrosu-Tarihî ve Kurmaca Kişilikler Hayat tek bir kişinin etrafında mı döner? Veya iki üç kişinin? Küçük bir köy toplumunda, küçük bir obada bile onlarca, yüzlerce insan vardır. Realist olduğu ifade edilen pek çok roman birkaç kahramanın etrafında şekillenir. Oysa hayat böyle değildir. İşte Atsız'ın romanındaki en önemli
Reklam
Şahıs Kadrosu-Tarihî ve Kurmaca Kişilikler Hayat tek bir kişinin etrafında mı döner? Veya iki üç kişinin? Küçük bir köy toplumunda, küçük bir obada bile onlarca, yüzlerce insan vardır. Realist olduğu ifade edilen pek çok roman birkaç kahramanın etrafında şekillenir. Oysa hayat böyle değildir. İşte Atsız'ın romanındaki en önemli
BİR ZAMAN YOLCUSU: SELİM PUSAT (RUH ADAM ROMANI) Ruh Adam, Atsız'ın tarihî romanlarına göre hayli değişiktir; bir tür post modern romandır. Bu sebeple romanı incelerken biz de farklı bir yol izlemeyi tercih ettik. Selim Pusat'ın ve Romanın Hikâyesi: Selim Pusat adını ilk defa 08 Haziran 1951 tarihinde, Orkun dergisinin 36. sayısında
Atsız'ın Kalem Kavgaları ve Kalem Kavgalarında Atsız Üslubu 1930'lardaki kalem kavgaları: Atsız, kalem kavgalarıyla da tanınmış bir isimdir. Onun deyişiyle "mürekkepli kalem tartışmaları” ilk yazı hayatından vefatına kadar sürer. Bu tabiri Atsız, 1956 yılında Ocak gazetesinde yazdığı "Bir Felsefe Öğretmeninin Yanlışları"
Buhranlı Yıllar: Erenköy Kız Lisesi Tarih Öğretmeni Bedriye Atsız 13 Mayıs 1944'te bakanlık emrine alınmıştır. Roman kahramanı Ayşe Pusat, görevden alındıktan üç yıl sonra, bir Sonbahar'da okuluna dönmüştür. Bunu 1947 Sonbaharı olarak düşünebiliriz. IrkçılıkTurancılık Davası'ndan 1,5 yıl hapis yatan Atsız, 25 Ekim 1945'te
722 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.