Birinci Meşrutiyet, Osmanlı İmparatorluğu'nda 23 Aralık 1876'da II. Hamid tarafından ilan edilen, anayasal monarşi rejiminin ilk dönemi. Bu dönemin anayasası Kanun-ı Esasi, yürütme organı padişah II. Hamid, yasama organı ise Meclis-i Umumi'dir. İkinci Meşrutiyet, Osmanlı Anayasası'nın, 30 yıl askıda kaldıktan sonra, 23 Temmuz 1908'de yeniden ilan edilmesiyle başlayan ve 1 Kasım 1922'de saltanatın tasfiyesi ile sona eren dönemdir. Üçüncü Meşrutiyet, hukukî olarak Büyük Millet Meclisi'nin 29 Ekim 1923 günü gerçekleşen oturumunda Mustafa Kemal'in hazırladığı Anayasa değişikliği teklifinin (teşkilat-ı esasiye) kabul edilmesiyle Meşruti Monarşi'den Cumhuriyet rejimine geçilmesiyle ilan edildi. Lozan Anlaşması sonucu Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı Meşruti Monarşisi'nin devamı olarak kabul edildi. Ve Osmanlı'dan kalan borçlar devralındı. Lozan Antlaşması'nın kabulü için 1. Meclis feshedildi.
Dünya’nın En Dinci ve Tehlikeli Örgütü...
KEMALİZM-CHP Türklere karşı yıkıcı faaliyetleri: 1) - Bu örgütün Selanik’ten gelen öncüleri 1909 darbesiyle Padişah’ı rehin aldılar. 1911 Libya, 1912 Balkan ve 1.Dünya savaşlarına girip kayıp ettiler. 2) - 1917’de Kemalistlerin emriyle 70 bin Türk askeri bir kurşun sıkmadan İngilizlere teslim oldular, İngilizler de onaları şehit etti,
Reklam
2. Meşrutiyet Dönemi
Osmanlı İmparatorluğu'nda 2. Meşrutiyet, 1908 yılında II. Abdülhamid'in baskıcı yönetimine son vererek parlamento ile anayasal bir düzene geçişin gerçekleştiği dönemi ifade eder. II. Meşrutiyet, Osmanlı İmparatorluğu'nda ilk kez 1876-1878 yılları arasında ilan edilmiş olan Meşrutiyet'in yeniden hayata geçirilmesidir. 31 Mart Vakası ve Hareket Ordusu'nun baskısı sonucunda II. Abdülhamid, 23 Temmuz 1908'de Meşrutiyet'i yeniden ilan etmek zorunda kaldı. Yeniden tesis edilen Meşrutiyet, Osmanlı toplumunda büyük bir heyecan ve umut dalgası yarattı. Yeniden oluşturulan Meclis-i Mebusan, Osmanlı halkının seçilmiş temsilcilerini bir araya getirdi ve hükümetin yönetiminde daha büyük bir rol oynamalarına olanak tanıdı. Ancak, 2. Meşrutiyet dönemi, iç ve dış siyasi belirsizliklerle ve çatışmalarla dolu geçti. İttihat ve Terakki Partisi ile diğer siyasi gruplar arasındaki çekişmeler, siyasi istikrarsızlığa neden oldu. Ayrıca, Balkan Savaşları gibi dış olaylar, Osmanlı İmparatorluğu'nun topraklarını hızla kaybetmesine neden oldu. Sonuç olarak, 2. Meşrutiyet dönemi, Osmanlı İmparatorluğu'nun siyasi, sosyal ve ekonomik dönüşümünde önemli bir dönüm noktasıdır. Ancak, çeşitli zorluklarla karşılaşması ve istikrarsızlık yaşaması, Osmanlı İmparatorluğu'nun sonunu hızlandıran faktörlerden biri oldu. Bu dönem, Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküş sürecindeki önemli bir aşamayı temsil eder.
Mustafa Kemal Atatürk'ün Söylediği 75 Söz | Atatürk Sözleri ve Anlamları Cumhuriyetimizin kurucusu, başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk, yaşam şekli ve üstlendiği görevleri gereği çok yönlü bir liderdi. Verdiği demeçler, söylediği sözler, aktardıkları ve daha nicesi hayatın her alanında önemli tavsiye, fikirler ve sözleri içeriyor. Spor,
14.6.1938 Tarihinde Atatürk'ün Afet İnana gönderdiği mektup.
Afet, H. R. Soyak ile benden mektup beklediğini bildirmiştin. Arzun her gün hatırımdadır. Şifahen Celal'e telefonla bildirmek üzere söylemekteyim. Ancak henüz kendim bir şey tespit edemedim. Vaziyetim şudur: Bence doktorların yanlış görüş ve hükümleri sebebiyle hastalık durmamış, ilerlemiştir. Vakitsiz ayağa kalkmak, yürümek, hususu ile burundan yapılan atuşman üzerine gelen kusma neticesi; yapılan istirahatlar hiçe inmiştir. İstanbul'a gelince, hükümet reyimi almaya lüzum görmeksizin, Fissenger'i getirtti. Yeniden tetkik, muayene yapıldı. Karaciğer eski halinden farksız ve karnı birkaç kiloluk muterakim su ve gaz dolayısı ile şişkin ve defigüre bir halde buldular. Şimdilik Temmuz on beşe kadar yeni tiretman ve yeni rejim tahtına repo absolüyü zaruri buldular. Bunun esası da yatak istirahatıdır... Kaynak- Atatürk hakkında hatıralar ve belgeler, Afet inan. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 30. basım. s. 23.
Atatürk Hakkında Hatıralar ve Belgeler
Atatürk Hakkında Hatıralar ve Belgeler
814
Şimdi bugün 23 nisanı kutlayacağız! yücelik bahşeden yazılar ve fotoğraflarla! tıpkı 29 ekim,30 Ağustos,18 Mart hatta yeni cumhuriyetçilerin kutladığı 15 temmuz gibi,peki bu mu vatanperver, milliyetçi, ulusalcı, yurtsever olmak? İşgal edilen ülkenin içinde kendini avutan milyonlar olarak "KAZANDA KAYNAYAN KURBAĞAYIZ"farkına varın lütfen ülke elden gidiyor ve sessiz kalarak da olsa buna gözyumanlardan oluyoruz! Derda Yuşa
Reklam
328 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.