1. Saymak nedir? Bu, iki evreli solunumun sayılması­ dır: a) Sayarak uygulama. Meditasyon yapan kişi, solunumunu düzenledikten sonra, soluk alırken ya da verirken ağır ağır birden ona kadar sayar. Dikkatini bu sayma işlemine vermelidir ki aklı başka yönlere kaymasın. Eğer on'a ulaş­ madan önce aklına başka düşünceler gelirse, geri dönüp
(* Mülk kelimeleri '' melik'' diye de okunabilir) Bakınız metin "adl" ile başlıyor, "adl" ile bitiyor. Yani başı (M adalet, sonu adalet. Öteki unsurlar çemberin neresinde olunsa olsun, dönüp dolaşıp gelecekleri yer adalettir. Şimdi gelelim açıklama faslına. 1. İnsanoğlu tek başına yaşayamaz (Yalnızlık Allah'a mah- sus). Çünkü insan medeniyyün-bit'tab'dır. Yani yaratılış itibarı ile cemiyet halinde yaşaması gerekir. Ve öyle de yaşar. 2. Cemiyet halinde yaşayan insana bütün fertlerin tâbi olacağı bir mevzuat lazımdır. Bu töre olabilir; kanun, örf, şeriat olabilir. 3. Bu mevzuatı ayakta tutacak (ona uyulmasını sağlayacak) bir organizasyona ihtiyaç vardır. Bu padişahtır, devlettir, hükümettir. 4. Fertler cemiyet halinde yaşayabilmek için, yani medeni olabilmek için kanuna, örfe, padişaha, devlete, hükümete itaat etmek zorundadırlar. 5. Padişaha (devlete-hükümete) itaati mümkün ve zaruri kılan padişahın (devletin-hükümetin) âdil olmasıdır. 6. Çünkü adalet mülk ve devletin salâhının teminatıdır (Adalet mülkün temelidir). 7. Mülkü korumak için askere ihtiyaç vardır. 8. Askerin varlığı için mal (toprak-mahsul-üretim) ve para lazımdır. 9. Üretimi yapan, toprağı ihya eden ve parayı sağlayan (vergi veren) râiyettir (yani halktır). 10. Vergiyi adaletle toplamak ve adaletle harcamak padişahın (devletin, hükümetin) görevidir. 11. Cihanın ayakta durmasının (yani nizâm-ı âlemin) asıl sebebi adalettir. Bu kadimden gelen bir formüldür. Osmanlı'ya kadar ulaşmıştır. Bu formül devlet-adalet-hükumet yahut padişah, -yani sen ona ne dersen de- ile halk arasındaki münasebeti belirliyor.
Reklam
33 kurşun
1. Bu dağ Mengene dağıdır Tanyeri atanda Van'da Bu dağ Nemrut yavrusudur Tanyeri atanda Nemruda karşı Bir yanın çığ tutar, Kafkas ufkudur Bir yanın seccade Acem mülküdür
The ten rules of ikigai
We’ll conclude this journey with ten rules we’ve distilled from the wisdom of the long-living residents of Ogimi: 1. Stay active; don’t retire. Those who give up the things they love doing and do well lose their purpose in life. That’s why it’s so important to keep doing things of value, making progress, bringing beauty or utility to others,
The interviews
1. Don't worry "The secret to a long life is not to worry. And to keep your heart young-don't let it grow old. Open your heart to people with a nice smile on your face. If you smile and open your heart, your grandchildren and everyone else will want to see you." "The best way to avoid anxiety is to go out in the street
Gazzâlî’nin geniş ölçüde İbn Sînâ’dan aldığı, sonraki mantıkçılarca da bazı küçük farklarla benimsenen bir tasnife göre bütün bilgi türleri kesin bilgiler (yakīniyyât), kanaatler (i‘tikādât) ve zannî bilgiler (zanniyyât) olmak üzere üç esaslı terim altında toplanır. Bunlar da kaynağı ve değeri bakımından yedi kategoriye ayrılır. 1. İlk bilgiler (evveliyyât). Saf akıldan çıkan apriori bilgiler. 2. İç gözlemler (el-müşâhedâtü’l-bâtıniyye). İnsanın kendi açlık, susuzluk, sevinç, keder gibi beş duyudan kaynaklanmayan psikolojik idrakleri. 3. Dış dünyaya ait duyumlar (el-mahsûsâtü’z-zâhire). Duyu organlarından edinilen intibalar. 4. Tecrübî bilgiler (mücerrebât). Birbirini takip eden iki olayın defalarca tekrarlanmasından sonra ortaya çıkan zihnî alışkanlıklara dayalı tecrübeler. 5. Tevâtür yoluyla edinilen bilgiler (el-ma‘lûmât bi’t-tevâtür). Algı ile ilgisiz olan, çok sayıda güvenilir kişinin verdiği haberin akıl tarafından benimsenmesiyle edinilen bilgiler. 6. Varsayımlar (vehmiyyât). Gerçekte var olup olmadığı bilinmeyen şeylerin var sayılmasıyla oluşan bilgiler (meselâ idrak edilen varlıklara kıyas yapılarak ulaşılan, “Her varlığın mekânı vardır” önermesi gibi). 7. Yaygın kabuller (meşhûrât). Doğru kabul edilecek kadar üzerinde ittifak edilmiş bilgi ve önermeler (meselâ, “Yalan kötüdür” hükmü gibi).
Sayfa 161 - BİLGİ
Reklam
"Türk askerinin savaş ve dövüş hususunda haiz bulunduğu evsafın bi­ dayette lâyıkıyla takdir edilmemiş olması, İngilizler için felâket olmuştur... Türk askerinin ne yaman muharip olduğunu, İngilizler, kendileriyle dövüştükten sonra bit-tecrübe anlamışlardır."
Sayfa 254 - İngiliz Generali Aspinal OglanderKitabı okudu
Logos
Herakleitos her şeyden önce bir Logos'a inanıyordu. Kitabının ilk tümcesi, bütün olup bitenlerin seyrini belirlediğini söylediği bu Logos'un doğru oldugunu ya da ger- çekten var olduğunu agırbaşlı bir tonda ortaya koyar. Gigon'un da ileri sürdüğü gibi Logos'tan aynı anlamda söz eden diger fragmanların da kitabın giriş bölümüne
Sayfa 426Kitabı okudu
İNSAN ÇABASININ YETERSiZLiĞi ÜZERiNE ŞARKI 1 Kafayla yaşamak yaşamak mı insansa? Böyle kafada dön bak bir bit yaşar anca. Şu dünyaya azdır ne kadar alçak olsan. İnsan madrabazdır: Hep yalan dolan. 2 Kur kafanda planlar, ışık tut herkese. Kafandaki saraylar dönüşür kümese! Şu dünyaya azdır ne kadar kötü olsan. Sivrisinek sazdır yükselme çaban. 3 Kısmet peşinde koş, kendini yormadan. Zaten ne yapsan da boş: İstim gelir arkadan. Şu dünyaya azdır ne kadar kalender olsan. İnsan düzenbazdır: Kendini aldatan.
IRKÇILIK-TURANCILIK DAVASI DOLAYISIYLA Bu kitap, 1944 yılında, İstanbul'da Bir Numaralı Sıkıyönetim Mahkemesi'nde görülen utanç yüklü bir davanın özeti gibidir. Bazı vatansever kişiler, 1944 yılında suç işledikleri, suçlu oldukları için değil; Türk oldukları, Türkçülük idealine aşkla bağlandıkları için büyük zulümlerden, işkencelerden
Reklam
Genç Türkiye Cumhuriyeti'ne 1923 yılı itibariyle Osmanlı'dan kalan miras şudur: -Nüfusun %80'i kırsal bölgede yaşıyor. Bunun önemli bir bölümü yerleşik değil göçebe. 40.000 köyün 37.000'inde ne okul var, ne yol var ne posta nede dükkân. 40.000 köyde yaklaşık 11 milyon insan yaşıyor. Bu insanların ancak %2'si okuryazar.
Önsözden alıntı
“1-Çok eskiden atalarının kazandığı mülke ve isme hiçbir şey eklemeden rahatça yaşamak imkanını bulan derebeyleri için mutluluk çakışmakta değil, işsizlikte; değer çalışanda değil, çalışmayanda idi. 2-Oblomov işte bu değişen hayat koşullarının ve bu kararsız aile eğitiminin kurbanıdır; annesinin rüyalarına büyük bir devlet adamı olarak giren Oblomov , küçük bir memur bile olamamıştır. 3-Oblomov’un ruhu Ştolts’unkinden daha zengin, daha derindir. Gonçarov(yazar) şimdi bu derinlikten, bu ruh soyluluğundan vazgeçmeye hazırdır. 4-Oblomov’un romanının bir dram haline getiren, bu iki ayrı insan, iki ayrı dünya karşılaşmasıdır. 5- bu dram karşısında gülümseme olmasaydı bütün önemine rağmen bu kitap okunamayacak kadar sıkıcı olurdu. Son olarak Avrupa hayallerini gerçekleştirmek için kuran insanların ülkesidir. Orada gerçekleşmeyen hayal bir acı kaynağı , bit tragedya konusudur”
Türkiye İş Bankası / Kültür Yayınları
Yaşam Nasıl Ortaya Çıktı
274 Yaşam nasıl ortaya çıktı? Yaşayan, hisseden, düşünen yaratıkların inorganik maddeden nasıl o çıktığı sorunu kadar muazzam önem taşıyan başka bir konu yoktur. Bu bilme ortaya eski zamanlardan beri insan aklını meşgul etmiş ve bu soruya çeşitli tarzlarda yanıtlar verilmiştir. En geniş anlamda üç eğilimi ayırt edebiliriz 1. Teori: insanlar da
Sayfa 274Kitabı okudu
Politikada bit yavrusu daha doğru olurdu.
Bitoloji başlıca dört kısma ayrılmış olarak özetlenebilir: 1.Zoolojide bir soy olarak bit; 2.Politika tarihinde bit; 3.Din tarihinde bit; 4. Edebiyat ve sanatta bit.
1. Bit başkasına bağlı yaşamak yürekler acısı ve belalı bir şeydir. Kendimiz ki en iyi , en emin sığınağımız odur , kendimiz bile güvenilir değiliz yeterince . 2. Ölüme hazır olmak , özgür olmaktır. Ölmekten korkmayan insan , asla birinin kölesi olmaz. 3. Ölümden hayata geçerken yaşamadığınız kaygıyı , hayattan ölüme geçerken neden yaşayasınız ? 4. İnsanın en büyük aptallığı , bir düşünceye sorgulamadan ve tutkuyla bağlı olmasıdır. 5. Aslında insanlar seni hayal kırıklığına uğratmıyor. Sadece sen , yanlış insanlar üzerinde hayal kuruyorsun.
52 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.