Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
…insan yaşamı boyunca 3 şey yapabilmeliydi: Bir çocuk yetiştirmek ve eğitmek, bir kitap yazmak ve bir fidan dikmek.
Ve Denizler uzun savunmalarını şu sözlerle tamamladılar:
Sayın Savcı, 1) Amerikan emperyalizmi gayri millidir. 2) Ona ortaklık edenler ulusumuza ihanet etmişlerdir. 3) Emperyalizme karşı mücadele suç değildir, silahlı mücadele ise anayasayı ihlal değildir. 4) Gayri milli olan emperyalizm ve ortaklarının sömürüsü, anayasaya aykırıdır. Buna göre iki şey var: 1) Eğer belli bir hata sonucu, iddianame ve mütalaayı ha zırladınızsa, dikkatli olunuz; idamını istediğiniz kişiler kasaplık koyun değildir ve siz savcısınız... 2) Yok, eğer yaptığınızın bilincindeyseniz, yolunuz açık olsun.
Reklam
YASAMA, YÜRÜTME ve YARGI kuvvetlerinin varlığını gerektiren devlet hakimiyetinin, topları, tankları, jetleri ve yüz binlerce eğitim görmüş askeri ve komutanlarıyla birlikte 18 gencin tabancaları ve belki de 3-4 tüfeğiyle, hem de Nurhak Dağları'ndan yok edilebileceği kabul edilerek adalet tarihimiz için pek de öğünülemeyecek olan İDAM KARARI verilmiş oldu.
Kitabın yazarının 3 Fidan için yazdığı şiirlerden 1 tanesi...
❝“Delikanlım, İyi bak yıldızlara. Onları belki bir daha göremezsin. Belki bir daha yıldızların ışığında kollarını ufuklar gibi açıp geremezsin...❞
İdam Sandalyeleri Çekilirken Gram Korkmamış 3 Fidan da...
❝İnançları uğruna ölümün eşiğinde bükülmeden duranları, var olalı bilir dünyamız. ❞
Reklam
Yusuf Aslan’ın Babasına yazdığı Son Mektubu
“Sevgili Babacığım, Bu mektubu aldığın zaman, ben ebediyyen bu dünyadan göç etmiş olacağım. Ne kadar sarsılacağını tahmin ediyorum. Bir buçuk seneden beri, benim yüzümden nasıl üzüntü içinde olduğunuz malûm.. Bu son olayı da, metanetle karşılamanızı, sadece diliyebiliyorum. Babacığım, bu olayda da, Annemin ve Yücel’in, senin tesellilerine ve
1-Bakımsız çocuklar millet enerjisinin, bakımsız topraklar da vatan enerjisinin kaybedilmesi demektir. 2-Bakımsız fidan kurur, çürür veya yabânî olur. Bakımsız çocuk ise hastalıklı olur, ölür veya suçlu veya cânî olur. 3-Bakımsız çocuk millî tehlikedir. Çünkü: her yıl maddî ve manevî bir sürü düşkün halk arasında kaynaşacak ve ordu saflarına karışacaktır. Demek milletin ve Ordusunun keyfiyet bakımından kıymeti her yıl bir derece daha aşağı düşecektir. 4-Vatanın geleceğinin sâhipleri bugünün çocuklarıdır. Şu halde bakımsız çocukların bu vatana nasıl sahip olacakları bugünden düşünülecek bir mes'eledir. 5-Bu dünyada türlü haksızlıklar vardır. Haksızlıkların en gaddarcası çocukların bakımsız kalmasıdır. En haksız ölüm de yine bakımsız bir çocuğun ölümüdür.
Sayfa 197Kitabı okudu
Karşıyaka’nın üç gülü
. Asılmış bir al umuttan Karagücün korku dalında Şu can topraktaki üç fidan ölü. Ve artık Ölmezliğin son boyutundan Göverir yeşil bahar yağmurlarında., Denizgülü, Yusufgülü, Hüseyingülü Ölümdür kimileyin kavganın tek ödülü. Tahsin Saraç
Sayfa 645 - Boyut Yayın GrubuKitabı okudu
HER LANETİN BİR NEDENİ VARDIR
Lanetlerin ve bereketlerin yaşamımızda rasgele ve gelişigüzel bir işlevleri yoktur. Tam tersine bunların her ikisi de sonsuz, değişmeyen yasalara göre işlev görürler. Bu yasaları doğru bir şekilde anlayabilmek için yine Kutsal Kitap'a bakmamız gereklidir. Süleyman'ın Özdeyişleri 26:2'de Kral Süleyman lanetlerle ilgili bir ilkeyi
Sayfa 47 - Yeni Yaşam YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ali Nihat Taylan
Biz, gam gül bahçesinin gözyaşı ile yetişmiş fidanıyız. Göğsümüzdeki yaralar yaprağımız, ateş yağdıran ahımız ise meyvemizdir. Bu fidan, gözyaşı ile sulanıyor ve büyüyor.
Sayfa 271 - Hayy Kitap
Ali Nihat Taylan Tesellisi
Izdırap bile anlamaya göre değişen bir şeydir. Herhangi bir olay bazı insanlarda sevinç, bazılarında üzüntü meydana getirir. Bunların şiddet dereceleri de her insanda aynı değildir. Sinir sistemi, görüş ve algılamaya göre insanı mutlu eder ve üzüntüden kurtarır. (Makaleler) Biz, gam gül bahçesinin gözyaşı ile yetişmiş fidanıyız. Göğsümüzdeki yaralar yaprağımız, ateş yağdıran ahımız ise meyvemizdir. Bu fidan, gözyaşı ile sulanıyor ve büyüyor. (Fuzûlî Divanı Şerhi) Göğsümü yarılmış görüp, ey hekim, tedaviye kalkışma. Merhemin zayi olur. Zira bende iyileşecek yara yoktur. Aşk yarası iyileşecek yara değildir. Çünkü âşığı Hakk'a yaklaştıran o aşk yarasıdır. Bela ve ızdıraptır. (Fuzûlî Divanı Şerhi) Âşığa sevgilinin cefası lazımdır. Çünkü cefa edince onu biliyor, tanıyor ve onunla meşgul oluyor demektir. Bu, istenen bir şeydir. Ya hiç tanımayıp bilmese? Asıl fena olan odur. (Fuzûli Divanı Şerhi)
Sayfa 271Kitabı okudu
Atatürk orman çiftliği.
Atatürk'ün kurmakta olduğu örnek çiftliğin planındaki gaye şunları yapmaktı: 1. Bu arazide bulunan ve Ankara'nın havasını bozan bataklığı kurutarak burada orman yetiştirip havayı güzelleştirmek. 2. Ankara ikliminde yetiştirmek imkanı olduğu halde gözeneksizlikten ekilmeyen bazı ziraat bitkilerini bu çiftlikte tecrübe ederek yetiştirip halka, çiftçiye gösterip yaymak. 3. Çiftçinin elinde bulunan tohumları ıslah etmek. 4. Çıplak ve ağaçsız olan Ankara ilinin her yerini ağaçlandırmak için burada meyveli ve meyvesiz fidan yetiştirerek halka dağıtmak. 5. O zamana kadar o muhitte bulunmayan bazı verimli iyi cins hayvanları ve tavukları yetiştirip çoğaltarak köylüye danızlık olarak vermek. 6. Geniş ve fenni bir ziraat yapabilmek için makineli ziraatın nasıl yapıldığını köylüye göstermek, makineli ziraatın faydalarını anlatarak köylüyü makineli ziraata teşvik etmek ve her sahada kurslar açarak köylüye bilgi vermek. 7. Çiftlikte ziraatın, arıcılık, sütçülük, tavukçuluk, sebzecilik, meyvecilik ve bağcılık gibi her şubesinin kurularak üretilen çeşitli mahsulün şehirde açılacak mağazalarda satılıp halka ucuz ve temiz en iyi vasıflı gıda sağlamak. 8. Ankara halkının temiz hava alma ihtiyaçlarını karşılamak üzere mesire, piknik ve eğlence yeri olarak geniş bir koruluk ve orman alanı yapmak. 9. Ankara'da açılan Yüksek Ziraat Okulu'na girecek lise mezunu gençlerin bir sene bu çiftlikte fiilen çalışarak staj görmeleri.
Sayfa 198Kitabı okudu
Ölüm orucuna başlama nedenlerinden elde edebildiklerimiz şunlardır: 3)    Sıkıyönetim Mahkemeleri'nde, MİT ajanlarına mahkemelerin temsilcileri görüntüsü verilmek istenmiş ve -ANARŞİST-deyimi ile devrimcilerin katline gidilmiş ve aynı nedenle siyasi cinayetler işlenmiştir. 4)    Bizim bugün hücrelerinde kaldığımız Mamak Askeri Cezaevi'nde bulunan diğer tutuklu arkadaşlarımızdan bir veya birkaçı her gün -Mahkemeye götürüyoruz- denilerek MİT'in işkence odalarına götürülüp çağ ve insanlık dışı işkenceye tabi tutularak, yapılan işkencenin bütün belirtileri üstlerinde olarak geri getirilmektedir.
105 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.