Mustafa Kemal Atatürk /Kastamonu/30 Ağustos 1925
"Efendiler ve Ey Millet biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti şeyhler , dervişler , meczuplar (din adına bir kısım ruhbanların peşine takılan bireyler - müritler ) memleketi olamaz .. "En doğru en hakiki tarikat medeniyet tarikatıdır "
Sayfa 218Kitabı okudu
Efendiler! Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılapların gayesi, Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen çağdaş ve bütün mana ve şekilleriyle medeni bir toplum haline kavuşturmaktır. İnkılaplarımızın asli umdesi budur. 30 Ağustos 1925
Reklam
30 Ağustos 1925'te Kastamonu'da halkına şu sözleri söyledi
Efendiler ve Ey Millet, İyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, mürit ler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat (yollar), tarikat-1 medeniyettir (uygarlık yollarıdır). Medeniyetin emir ve talep ettiğini yapmak, insan olmak için kâfidir.
Sayfa 36 - İnkılap KitapeviKitabı okudu
30 Ağustos 1925/Mustafa Kemal Atatürk
Efendiler ve Ey Millet, İyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, tarikat-ı medeniyettir (uygarlık yollarıdır).
Cumhuriyet hükümetimizin bir Diyanet İşleri Başkanlığı makamı vardır. Bu makama bağlı müftü, hatip, imam gibi görevli birçok memurlar bulunmaktadır. Bu görevli kişilerin bilimleri, faziletleri derecesi bilinmektedir. Ancak burada görevli olmayan birçok insanlar da görüyorum ki, aynı kıyafeti giymeye devam etmektedir. Bu gibiler içinde çok cahil hatta okuma yazması olmayanlara rastladım. Özellikle bu gibi cahiller, bazı yerlerde, halkın temsilcileriymi gibi onların önüne düşüyorlar. Halkla doğrudan doğruya temasa adeta bir engel oluşturmak sevdasında bulunuyorlar. Bu gibilere sormak istiyorum. Bu görev ve yetkiyi kimden, nereden almışlardır? Bilindiğine göre milletin temsilcileri seç- tikleri mebuslar ve onlardan oluşan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Meclis'in güvenini kazanmı Cumhuriyet Hükümetidir. Bir de yerel seçilmi belediye başkanları ve kurulları vardır. Millete hatırlatmak isterim ki, bu laubaliliğe izin vermek asla doğru değildir. Herhalde, yetkisi olmayan bu gibi kimselerin görevli olan kişilerle aynı kılığı taşımalarındaki sakıncaya, hükümetin dikkatini çekeceğim. 30 Ağustos 1925 ASD, c.II, s.215-21
Hakiki inkılapçılar onlardır ki ilerleme ve yenileşme inkılabına sevk etmek istedikleri insanların ruh ve vicdanlarındaki hakiki eğilime nüfuz etmesini bilirler. 30 Ağustos 1925 Kastamonu Cumhuriyet Halk Fırkası'nda Nutuk
Reklam
...Her halde zihinlerde mevcut bütün hurafeler tamamen kovulacaktır. Onlar çıkarılmadıkça beyne hakikat nurlarını nüfuz ettirmek imkânsızdır. 30 Ağustos 1925
Ey memleketi seven ve memleketi, milleti için hayatını fedadan çekinmemiş bulunan kıymetli vatandaşlar! Hep beraber bütün cihana açık olarak ifade edelim ki bunca inkılapların şuurlu kahramanı olan bu millet, medeniyet güneşinin bütün hararetini almıştır. Şüphe etmeye mahal var mıdır ki bu hararetin feyizleri elbette emrivaki halinde feyizli olarak fışkırmaktadır. Muhterem arkadaşlar, gerçi çok kısa bir zamanda seri ve yoğun denilecek kadar siyasi, idari, toplumsal inkılaplar yaptık. Bu yaptıklarımızın sürat ve yoğunluğundan ancak memnuniyetle ve bahtiyarlıkla bahsolunabilir. Çünkü bu böyle olmasaydı, kurtuluş ihtimali tehlikeye düşebilirdi. Emniyet etmek lazımdır ki ve böyle yapmak zarureti olduğu içindir ki böyle yaptık. 27 Ağustos 1925 İnebolu Türk Ocağı'nda Nutuk (ATABE, c.17, s.284-285; Cumhuriyet, 29 Ağustos 1925, No: 469, s.1-2; Vakit, 29 Ağustos 1925, No: 2752, s.1; Hâkimiyeti Milliye, 30 Ağustos 1925; No: 1513, s.1; Akşam, 30 Ağustos 1925, No: 2471, s.1; Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri II, s.208-212)
Sayfa 216 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti, şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru ve en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır. (Sürekli alkışlar.) Medeniyetin emir ve talep ettiğini yapmak, insan olmak için kâfidir. Tarikat reisleri bu dediğim hakikati bütün açıklığıyla idrak edecek ve kendiliklerinden derhal tekkelerini kapayacak, müritlerinin artık reşit olduklarını elbette kabul edeceklerdir. 30 Ağustos 1925 Kastamonu Cumhuriyet Halk Fırkası'nda Nutuk
Türbelerden, ölülerden yardım istemek medeni bir toplum için lekedir, ayıptır. 30 Ağustos 1925 Kastamonu Cumhuriyet Halk Fırkası'nda Nutuk (ATABE, c.17, s.294; Hâkimiyeti Milliye, 1 Eylül 1925, No: 1515, s.1-2; Cumhuriyet, 1 Eylül 1925, No: 472, s.1-2; İkdam, 1 Eylül 1925, No: 10202, s.1-2; Akşam, 2 Eylül 1925, No: 2474, s.1-2; Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri II, s.213-217)
Sayfa 222 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
22 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.