Eğer ki sensen beklediğim, nakış nakış işle sevdanı benliğime..
Ve çevir adımlarımı sana,
Yak kalbimin kandilini..
Aç avuçlarını Rahman'a ve dile beni ömrüne bir kere daha..
'Gel' de bana,
'Gel' de..
Geleyim sana.
Mefkure Malhun KESKİN
Batı hiçbir konuda müslümanlara ders verme yeterliliğine, yetkinliğine ve tarihi geçmişine sahip değildir.
Şaban ÖZ(Kabileden Ümmete: Ümmetin İnşasında Karşılaşılan Sorunlar ve Çözümleri | (5. Ders) , SİYER TV
Şiirlerde sehl-i mümteni olduğu gibi edebiyatımızda bir de mısra-I berceste denilen tek mısralar vardır. Müstesna, güzide, şahane.... Herkes tarafından söylenemez mısralar.
Ali Ulvi KURUCU , Hatıralar, s.50
Campenalla'dan asırlar önce bizim "Güneş ülkemiz" vardı. Bir batılının ütopyasında dahi düşünemeyeceği kadar kaliteli bir medeniyeti "biz" kurmuştuk. Bu medeniyetin hamurunda İslam vardı.
Türkiyenin ilk bizantologu yani bizans tarihçisi unvanını taşıyan, şehri İstanbul uzmanı bir tarihçinin yaşamöyküsü: Semavi EYİCE
Ahmet ŞİMŞEK,Yaşayan Türk Tarihçileri,s345
Karpat bu arada İslamın insan hayatına eşitliğe adalete birinci derecede önem verdiği düşünüldüğünde ve bu gibi özelliklerin demokrasinin ruhunda yer ettiği göz önüne alındığında , demokrasi ile dinin çatışmadığının anlaşılabileceğini belirtmiştir
Batı medeniyeti kendisini sürekli ilerleyen bir medeniyet olarak görmüştür. Bu durumun gerçekleşebilmesi için etrafındakilerin"durağan" olması gerekmektir. Batı bakış açısına göre İslam durağan Batı ise ilerleyen olmuştur.
Prof.Dr. Mustafa DEMİRCİ
Çok sevdiğim ve değer verdiğim bir insanın sosyal medya hesabında okumuştum şu beyti: Canıma bir merhaba sundu ezelden çeşm-i yar/Öyle mest oldum ki gayrın merhabasın bilmedim.Dücane CÜNDİOĞLU Ahmet Paşa'ya ait bu beyti Mehmet Akif'le ilişkilendirerek Akife Dair kitabının"bir benim mest olmayan meczubun" bölümünde çok farklı bir şekilde analiz ediyor.Bence bu yüzden bile okunmaya değer bir eser
Gazali ve Ahmed bin Hanbel ikisi de Ehli Sünnet geleneği içinde değerlendirilebilecek alimlerdir. Her ikisi de fasık, ehli bidat vb. kavramlar kullanmışlardır ama muhaliflerini tekfir etmemişlerdir. Çünkü İslam geleneğinde Müslümanı tekfir yoktur
Adnan DEMİRCAN