Nazım Hikmet'in “en kuvvetli şairler” sıralaması: 1. Yozlaşmada, Necip Fazıl, Ahmet Haşim, İsmail Safa 2. Maziye hasret çekmekte, Mehmet Akif, Yahya Kemal 3. Bir incir çekirdeği doldurmayacak kadar basit muhtevaları kelime oyunlarıyla şişirmekte, "En genç şair"lerin çoğu 4. Övmede, ululamada Behçet Kemal 5. Burjuva ideolojisini vermekte, Ziya Gökalp ve yukarıdakilerin çoğu 6. Bir inkılapçı, bir proleter edebiyatı sahasında İsmet Hüsnü ve İsmail Suphi 7. Sırf vezinlerini ve lisanlarını en kuvvetle kullanan ve Türkçeye en kuvvetli şeklini verebilen şairler ise Yusuf Ziya, Orhan Seyfi, Necdet Rüştü, İsmet Hulusi, Faruk Nafiz, Yahya Kemal, İdris Ahmet ve Mehmet Fuad… Romancılara gelince, ilk beş maddeye “Dörtte üçü” cevabını veren Nazım Hikmet’in, devrimci edebiyattaki “kuvvetli romancı” listesi üç kişilik: Suat Derviş, Sebahattin Ali ve Niyazi Remzi… “Lisan ve teknik bakımdan kuvvetli” romancılar, Reşat Nuri, Falih Rıfkı, Refik Halit, Aka Gündüz ve Nuri Urgun… Son Posta, 31 Mart 1936
592 syf.
·
Not rated
600 sayfayı üç günde okudum.Kurgusu ve anlatımı o kadar güzel ve sürükleyici. Bir de Türkiye tarihinin geçmişinde yaşanmış hadiselere değinmesi ve hepsini bir şekilde birbirine bağlaması güzeldi. Ama ne yazık ki hiçbirinden ders almayisimiz yüzünden acıydı. (Millet olarak akıllanmayız biz.) Kurgusal bir Istanbul adası olan Körburun'da yaşayan ve yasanan insanlar ve hadiseler romanın bel kemiğini oluşturuyor. 1960-1990 arasında yaşanan Rum sürgünü, 6-7 Eylül olayları ,27 Mayıs devrimi,1980 askeri darbesi' nin kişiler ve bir karakter gibi biçimlenen Körburun üzerindeki etkisi anlatılıyor. Roman ,Neriman Abla(romanın tek tatlı karakteri),Hayri,Meral,Murat ve Seher ana karakterler olmak üzere, Panos,Niko,Binnaz,Dilara,Semih,Altan,Veysel.....gibi daha adı hatırıma gelmeyen kurgu içinde çok önemli yan karakterlerden oluşuyor. Karakterlerin hepsi arızalı. Hiçbiri ile özdeşlik kuramıyorsunuz ama çektiklerini yüreğinizde hissediyorsunuz. (Başkasının derdi ile dertlenmek.) Üstelik başlarına gelenlere pek de müdahale edecek durumda degillerken, olaylar hep kendi dışlarında cereyan ederken....Çünkü toplumda herkes ,bir sekilde birbirine bağlı değil mi?Işte kaçamıyorsun, kendi adana sığınamıyorsun. Nerede okursa olsun gelip seni buluyor. Bu anlamda ada metaforu çok zekice. Mekan olarak güzel bir secim. Günde sadece iki sefer düzenlenen ada da(gidiş-gelis) biricikliğine rağmen her şeyi dibine kadar yaşar. Ama her seye rağmen romanda çok az görünen Onur Öğretmenin mücadele azmi yüreklere su serper. Bu anlamda roman umut dolu bitiyor. Yazardan okudugum üçüncü roman bu. Hepsinden de keyif aldım okurken. Okumak bu değil mi zaten......
Körburun
KörburunHikmet Hükümenoğlu · Can Yayınları · 20161,405 okunma
Reklam
Abdulkadir Çelebioğlu
Abdulkadir Çelebioğlu
aynı yorumu tekrar buraya yazıyorum öyle silip engellemekle ve yaldızlı sözler ile insanları sapıklığa sürüklemeyin. Risale-i Nuru bir siz okudunuz zaten başka hiç kimse okumadı ve herkez cahil. Ayrıca öyle gözüküyor ki sizde Risale-i Nur okumaktan Kur'an ve hadisleri anlayamamış sınız. Ayrıca harici ve tekfirci
2023 yılında yarım kalan ya da okuyamadığım kitapları okumaya başlıyorum. 1.Üstadın Sesi 2.Vadinin Perileri 3.Asi Ruhlar 4.İnsanoğlu İsa 5.Seninle Başlamadı 6.1001 Gece Masalları (Sesli Kitap) 7.Gece Yarısı Kütüphanesi (Sesli Kitap) 8.Kendine Ait Bir Oda (Sesli Kitap) 9.Bölünmüş Bir Dünyada Akıl Sağlığımızı Nasıl Koruruz (Sesli Kitap) 10.Bilmek
HAŞYET ve HÜRMET ÜRPERTİSİ...
- "Din büyüklerinin eserlerine el atmak, onları Türkçeye çevirmek, yani sahiplerinin ruhaniyetlerine bürünüp kendilerini Türkçe konuşmaya davet cür'etini gösterebilmek için şartlar: İlim mîzanı, hikmet gözü, üstün idrak ve intikal melekesi, zevk ve incelik mizacı, aşk ve edep tab'ı, haşyet ve hürmet ürpertisi, lisan ve uslûp ustalığı...Artık düşünün, Kur'ân ve Hadis'e el atabilmek için insanda daha neler olmak lazım?.."
Sayfa 149 - 7 Ağustos 1978, Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
YA BU DEVE GÜDÜLÜR, YA BU DİYARDAN GİDİLİR...
- "(...)Yahudi hakkında kalın çizgilerle belirttiğimiz üç tahlil yazısından çıkarılacak ve bugüne tatbik edilecek terkip ve teşhis hükmü şöylece özleştirilebilir: Yahudi, her zaman olduğu gibi, birdenbire göz plânında nazara çarpmasa da bugün insanlığın en büyük belâsı olmakta devam ve belki de bu belânın zirve noktasını teşkil etmektedir.
Sayfa 304 - 24 Aralık 1978, Üçüncü Tahlil Yahudi, Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.