Susmak,Alim için bir süs,cahil için bir örtüdür.
Bazı hikmet ehli kişiler demiştir ki: Susmakta tam yetmiş bin hayır vardır.Bu hayırlar yedi kelimede toplanmıştır.Bu kelimelerin her biri bin hayra denktir: 1. Susmak,zahmet çekilmeden yapılabilen bir ibadettir. 2. Susmak,takısız bir süstür. 3. Susmak,sultan olunmadan kazanılan bir heybettir. 4. Susmak,duvarsız kaledir. 5. Susmak,kimseden özür dilemek zorunda kalmamaktır. 6. Yazıcı (kiramen katibin) meleklerinin rahatlamasıdır. 7. Kusurların örtüsüdür.
Ocak 6
Bekleyen toprak Türkiye 2009 yılında, daha önce vatandaşlıktan çıkarılmış olan Nazım Hikmet'i vatandaşlığa geri aldı ve hem en sevilen hem de en nefret edilen şairinin Türk olduğunu kabul etti. O bu güzel haberi öğrenemedi: yarım yüzyıl önce ömrünün büyük kısmını geçirdiği sürgünde ölmüştü. Toprağı onu bekliyordu, ama kitapları yasaktı ve kendisi de. Sürgündeki dönmek istiyordu: Giderayak işlerim var bitirilecek. ... Oldum yıldızlarla haşır neşir ama sayısı bir tamam sayılamadı. Kuyudan çektim suyu ama bardaklara konulamadı. Asla dönmedi.
Reklam
ATSIZ'DA DİL VE EDEBİYAT Dil: Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu olan ve bitirme tezini, Osmanlı döneminde sade Türkçe akımının öncülerinden Edirneli Nazmi'nin Dîvân-ı Türkî-i Basît'i üzerinde yapan Atsız'ın dil konusundan uzak kalmayacağı ve bu konuya sık sık temas edeceği açıktır. Onun, Türkçe konusundaki düşüncelerine
Ne kadar güzel ne kıymetli..
Hikmet ehlinden biri, yedi kelimelik şey öğrenmek için 700 fersah (31 10,8km) yol giderek bir bilginin yanına vardı. Şunları öğrenmek istiyorum dedi ve şu soruları sordu: 1-Göklerden daha ağır, 2-Yeryüzünden daha geniş, 3-Kayadan daha sert, 4-Ateşten daha yakıcı 5-Zemheriden (kışın en şiddetli zamanı) daha soğuk 6-Denizlerden daha zengin ve engin, 7-Yetimden daha perişan olan şeyler nelerdir? Hikmet ehli ona şu cevabı verdi: 1-Suçsuz birine iftira etmek, göklerden daha ağırdır. 2-Hak, yeryüzünden daha geniştir. 3-Kafirin kalbi, kayadan daha serttir. 4-Hırs ve haset, ateşten daha yakıcıdır. 5-Yakınına ihtiyacını bildirdiğin halde onun ilgisiz kalması, zemheriden daha soğuktur. 6-Kanaat sahibi olan kalp, denizlerden daha zengin ve engindir. 7-İç yüzü ortaya çıkan dedikoducunun hali, yetimden daha perişandır..
Atsız'ın Kalem Kavgaları ve Kalem Kavgalarında Atsız Üslubu 1930'lardaki kalem kavgaları: Atsız, kalem kavgalarıyla da tanınmış bir isimdir. Onun deyişiyle "mürekkepli kalem tartışmaları” ilk yazı hayatından vefatına kadar sürer. Bu tabiri Atsız, 1956 yılında Ocak gazetesinde yazdığı "Bir Felsefe Öğretmeninin Yanlışları"
TÜRKÇÜLÜK DÜŞÜNCESİNİN MİSTİK ÖNDERİ (ATSIZ'IN FİKİRLERİ) ATSIZ'DA ÜLKÜ / MEFKÛRE: Atsız'ın ülkü ile ilgili en açık tanım ve izahları, 31 Ekim 1947'de, Kızılelma dergisinin 1. sayısında yayımladığı "Kızılelma” başlıklı makalesinin ilk paragraflarındadır. Ülküyü şöyle anlatıyor: "Bir milletin yürütücü kuvvetine
Reklam
Şöyle anlatılır: Hikmet ehlinden biri, yedi kelimelik şey öğrenmek için 700 fersah yol giderek bir bilginin yanına vardı. Ona, "Allah'ın sana lutfetmiş olduğu ilimden istifade etmek için yanına geldim; sizden şunları öğrenmek istiyorum" dedi ve şu soruları sordu: 1. Göklerden daha ağır, 2. Yeryüzünden daha geniş, 3. Kayadan daha
anıtkabir yapımı için açılan mimari yarışmaya dair..
Mimari yarışmaya katılma süresi 2 Mart 1942'de sona erdi. Jüri 12-20 Mart tarihleri arasında dokuz gün boyunca her gün toplandı; bu, sadece 50 civarında proje sunulduğu hesaba katıldığında nispeten uzun bir süreydi. Yarışmaya tam olarak kaç proje sunulduğu aslında belli değildir. Anıtkabir inşaatına nezaret eden kontrol şefi Sabiha Güreyman
SANAT ADAMI ATSIZ RUHLARA İŞLEYEN ŞİİR. Atsız'ın sanat hayatı şiirle başlar. Biz de onun şiiriyle başlayalım.
13 Kasım 1973: Atsız Toptaşı Cezaevi'nde Dört aylık rapor Adli Tıp'ta Kasım ayına kadar bekledikten sonra kabul edilmemiş; reviri olan bir cezaevinde cezanın çekilebileceği belirtilmiştir. Bunun üzerine Atsız, "13 Kasım 1973 Salı günü davet edildiği Bostancı Karakolu'ndan İstanbul İnfaz Savcılığına sevk edilmiş ve orada resmî
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.