71 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
24 Saatlik Psikoloji Fırtınası
Stefan Zweig
Stefan Zweig
'in
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
kitabının 71 sayfasının her satırında yaşattığı yoğun duygu geçişi ve psikolojik çözümlemelerden ziyadesiyle etkilendim. Zweig, normal hayatta empati yapamayacağım Mrs.C'nin psikolojisini ve ruhsal betimlemesini çok güzel anlatmış, beni adeta Mrs.C'nin dünyasına hapsetti diyebilirim. Erkek bir yazarın bir kadının psikolojisini ve ruh hallerini böylesine derin şekilde anlatması Zweig'e bir kez daha hayran kalmamı sağladı. Yazar, 1920'li yılların sosyolojik yapısını ve burjuvazi tabakasının ikiyüzlü ahlak anlayışını eleştirerek; ahlaksal açıdan topluma aykırı gelecek olayları ve duyguları psikolojik derinlikleri ile incelemiş. Tutkularının peşinden koşan insanların yaşamlarını nasıl hiçe saydığını, toplum tarafından empati yapılmadan yargılanıp, eleştirildiğini sürükleyici bir şekilde anlatmış. Kitabın kurgusu gayet güzel lakin yazarın karakterlerin duygu yoğunluğu ve psikolojilerini anlatış biçimi beni daha çok etkiledi diyebilirim. Zweig'in ilk olarak
Satranç
Satranç
kitabını okuduktan sonra betimleme ve yoğun anlatımına hayran kalmıştım. 2. Dünya Savaşı sonrası eşiyle birlikte intihar edişi hayatını daha çok merak edip bir çok kitabını okumamı sağladı. Kitaba 7.7/10 puan veriyorum. (Kurgu:7.5 - Anlatım:7.9) Herkese keyifli ve empati dolu günler diliyorum. :D
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020126,2bin okunma
168 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Yaş 70, iş bitmiş (mi acaba?) :)
71 yaşındaki kahramanımız Seymour Tecumseh Baumgartner (buradan sonra kendisinden kitapta da o şekilde olduğu üzere, "STB" olarak bahsedeceğim) attığım başlığın tersini kanıtlayan bir hayat yaşamaya başlıyor; ki o da aslında hayatının aşkı eşi Anna'nın ölümünden sonra geçen yılların ardından yaşla beraber gelen emeklilikle, tam da
Baumgartner
BaumgartnerPaul Auster · Can Yayınları · 202394 okunma
Reklam
160 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
19. yy Fransa’sında yaşayan Maupassant, 1882-1887 yılları arasında yazdığı öyküleri, 1900 yılında Gezgin Satıcı başlığı altında bir kitapta toplanmış.öykülerinde de zaman aralığı olarak, yaşadığı dönemi tercih etmiş. *Maupassant'ın bu kitabında terk edilme duygusu, kaygı, kadınla erkek arasındaki eşitsizlik, en büyük salgın hastalık saydığı savaş öyküleri yer alıyor. Kimi zaman güldüren, çoğu kez acıyla gülümseten öyküler. İlk öyküleri 1870/71 yılları arasında yaşanan Prusya/Fransa savaşı ve Fransa’nın uğradığı yıkım, iki öyküsünün tematik yapısını oluşturuyor. Sonraki öykülerinin birçoğu Kadın/Erkek ilişkileri üzerine kurulmuş. İlginç bir biçimde Maupassant öykülerinde kadını “hoppa, anlayışsız, bencil, kurnaz”olarak tanımlarken erkeği “ahmak, çocuksu, zavallı” şeklinde tanımlamayı uygun görmüş. “Bir Ölünün Başında” isimli öyküsünde Schopenhauer’u kendi kimliğiyle bir karakter olarak kullanıp, övgü dolu sözler sarf ettiğini de düşünürsek, kadın ve erkek ve ilişkileri için neden olumsuz tanımlamalarda bulunduğunu anlamak işten bile değil. İyi okumalar
Gezgin Satıcı
Gezgin SatıcıGuy de Maupassant · İş Bankası Kültür Yayınları · 2009416 okunma
“Münafık erkekler ve münafık kadınlar birbirlerindendir. Kötülüğü emreder, iyilikten menederler” [Tevbe sûresi (9), 67]. Mü’minlerin bu yöndeki nitelikleri ise şöyle anlatılır: “İnanan erkekler ve kadınlar, birbirlerinin velileridir. İyiliği emrederler, kötülükten menederler” [Tevbe sûresi (9), 71]. Böylece Allah Teâlâ, mü’minler ile münafıkların farkının ma’rufu emir ve münkerden nehiy konusunda ortaya çıktığını bize apaçık bildirmektedir.
Sevgilinin yanında yapayalnızdın Hayyam, Şimdi sığınabilirsin ona, artık gitti madem... |
Semerkant
Semerkant
s. 71
Dünya madem fânidir. Hem madem ömür kısadır. Hem madem gayet lüzumlu vazifeler çoktur. Hem madem hayat-ı ebediye burada kazanılacaktır. Hem madem dünya sahibsiz değil. Hem madem şu misafirhane-i dünyanın gayet Hakîm ve Kerim bir Müdebbiri var. Hem madem ne iyilik ve ne fenalık, cezasız kalmayacaktır. Hem madem لَا يُكَلِّفُ اللّٰهُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا sırrınca teklif-i mâlâyutak yoktur. Hem madem zararsız yol, zararlı yola müreccahtır. Hem madem dünyevî dostlar ve rütbeler, kabir kapısına kadardır. Elbette en bahtiyar odur ki: Dünya için âhireti unutmasın, âhiretini dünyaya feda etmesin, hayat-ı ebediyesini hayat-ı dünyeviye için bozmasın, malayani şeylerle ömrünü telef etmesin; kendini misafir telakki edip misafirhane sahibinin emirlerine göre hareket etsin; selâmetle kabir kapısını açıp saadet-i ebediyeye girsin. Mektubat - 71
Reklam
Ana rahminin karanlığındaki bebeğe dışarıda aydınlık bir dünya var deseler; yüce dağları, dalgalanan ovaları, çiçek açan bahçeleri, çağlayan ırmakları, parıldayan güneşi, yıldızlarla dolu gökyüzünü uzun uzun anlatsalar karanlıklarda bekleyen o bebek bu güzellikleri duysa bile hiçbirine inanmaz ve yerinden ayrılmak istemez. ayrılmak zorunda kaldığında ise başlar ağlamaya…
71. [Alay] / 10. [Bölük] Teğmen İ. Naci Ailemin adresi: İstanbul'da Beşiktaş'ta, Yeni Mahalle'de Bostanüstü'nde, 62 numaralı hanede Musa Efendi. Bu defter kimin eline geçerse bir şehit hürmetine yukarıdaki adrese göndersin.
148 syf.
·
Puan vermedi
·
11 saatte okudu
"Yazmak iyidir, ama düşünmek daha iyi; akıllılık iyidir, ama sabretmek daha iyi." (s.71) Yaşamın sırrı, İnsanın özü, Hedefe giden yolda sabırlı olmak, Bilge olmak. Kişisel gelişim kitabı tadındaki Siddhartha romanını yukarıdaki anahtar kelimelerle özetleyebiliriz kısaca... 1946 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'ne lâyık görülen eser, Budizm öğretilerinden yola çıkarak ilerliyor. Genç yaştaki Siddhartha kendini tanıyabilmek ve yaşamın sırrını öğrenebilmek için çok sevdiği arkadaşıyla birlikte düşüyor yollara. Bu yolculuk esnasında birçok insanla tanışıyor, onlardan öğrendiklerini de kendi süzgecinden geçirdikten sonra hayatına yön veriyor. Düşünmenin insan yaşamındaki önemini, olayları sorgulamanın kişisel gelişime olan katkısını roman boyunca vurgulayan deneyimli yazar Hermann Hesse, Budizm ve Budist din adamları hakkında detaylara da yer veriyor. Samanaların yaşam tarzları, oruç tutma, düşünme ve şiir yazma gibi özellikleri işlemesi bu detaylara örnek olarak verilebilir. Hesse'in evrensel nitelik taşıyan Siddhartha romanı gençlerden yaşlılara geniş bir okuyucu kitlesine hitap ediyor. Kısa süre tüketilebilir keyifli bir eser. Merak edenlere şimdiden keyifli okumalar dilerim.
Siddhartha
SiddharthaHermann Hesse · Can Yayınları · 202037,7bin okunma
Reklam
Olasılık nedir?
Olasılığın fizikteki anlamı yaşamdaki sıradan, ya da kumarhanedeki anlamıyla, tamı tamına aynıdır. Bu, belli bir olgunun gerçekleşmesinin şansı ya da olabilirliğidir. İyice dengelenmiş bir parayla düzgün olarak yazı-tura atılırsa tura gelmesinin de yazı gelmesinin de şansı elli-ellidir. Dolayısıyla her iki sonucunda olasılığı tamı tamına 1/2. Bu
Sayfa 376 - Alfa Bilim
140 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Video: youtu.be/iXxA8twAu8I Korku ve Yakarış. Cahit Zarifoğlu'ndan okuduğum ilk kitap. Korku ve Yakarış, 133 sayfalık bir şiir kitabıdır. Kitapta; aşk, at, baba, çocuk, çöl, deniz, eşya, hayat, insan, kuş, mücadele, özlem, sahil, sevgi, yalnızlık ve yaşamak gibi temalarda şiirler yer alıyor. Kimi zaman bentlerin tercih edildiği
Korku ve Yakarış
Korku ve YakarışCahit Zarifoğlu · Ketebe Yayınları · 20222,165 okunma
Bak hem öyle bir maksad, öyle bir gaye için saadet isteyip, dua ediyor ki; insanı ve bütün mahlukatı esfel-i safilîn olan fena-yı mutlaka sukuttan, kıymetsizlikten, faidesizlikten, abesiyetten a'lâ-yı illiyyîn olan kıymete, bekaya, ulvî vazifeye, mektubat-ı Samedaniye olması derecesine çıkarıyor. Sözler - 71
Allah, rızıkta kiminizi kiminize üstün kılmıştır. Kendilerine fazla verilenler, rızıklarını ellerinin altındakilere aktarıp da hepsi onda eşit hale gelmiyor. Allah'ın nimetini mi inkâr ediyor bunlar? (Nahl 71)
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.