Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

ESRA KOÇ

ESRA KOÇ
@ARZTIN
öğrencilik
TIP FAK.
20 okur puanı
Ekim 2021 tarihinde katıldı
Gönülden uzak, duyguya yakın olan her şey, şüphe yok ki, hem haramdır, hem pis! Mademki içinde böyle bir pis şey olduğunu görüyorsun; neden böyle gafletlere dalmış, oturup duruyorsun?
Sayfa 250Kitabı okudu
Reklam
Yolun bu aydınlığına aldanma, nefsin seninledir; uyan, gafil olma!
Sayfa 246Kitabı okudu
Canla başla sevgilinin sevdasına girmişim; sanki canım hiçbir işe yaramıyor! Vakti geldi; canımı terk edeyim de sevgilinin yüzüne dalarak şarap kadehini çekeyim! Onun yüzünün güzelliğiyle can gözümü aydınlatayım; vuslatına erişip elimi boynuna atayım!”
Sayfa 238Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Canı sevgiliye mahrem olan, seher çağı gibi sırların yeşilliğini bulur, yeşerir, açılır! Ya kapısında bir yücelik elde etmeli; yahut yolunda deli divane olup gitmeli!
Sayfa 228Kitabı okudu
Pişkin erler, yola girdiler ama, gönül kanıyla bulanmadıkça bir lokma ekmek bile yiyemediler!
Sayfa 200Kitabı okudu
Reklam
İşin gücün bu âlemdedir. Gittin mi, bütün bunlar yastan ibaret kalır. Bu hiçin ebediliğine imkân yok; onun için ne düşmanlığın değeri var, ne dostluğun! O vakit dersin ki, âlemin hiçbir faydası yokmuş... ne varsa benim canımdan ibaretmiş! Mademki hiçbir yüzün bu âlemde kalması mümkün değil; ha güzel olmuş, ha çirkin! Mademki hiçbir kılın kalmasına imkan yok; ister ak olsun, ister kara!
Sayfa 196Kitabı okudu
Can bu âlemden geçti mi, bu âlem sana o âlem oluverir! Bu âlemden o âleme giden yol pek uzun değildir. Arada duvar olan ancak bir soluktur.
Sayfa 190Kitabı okudu
Seni yaşaman için yetiştirdiler; fakat ölmen için de bu âleme getirdiler
Sayfa 184Kitabı okudu
Elindekini ucuza satma. Hemdemin biziz; hemdemsiz kalma!
Sayfa 167Kitabı okudu
Dişi tilki, erkeğine, “Ey kaçacak delik arayan, söyle... sonra nerde buluşacağız acaba?” dedi. Erkek tilki dedi ki: “Eğer ömrümüz olursa, şehirdeki kürkçü dükkânında!”
Sayfa 153Kitabı okudu
Reklam
... Rahmet, doğmuş bir güneştir... ışığı, bütün zerrelere yayılmıştır. Tanrı rahmetini gör ki, bir kâfir için bir peygamberi azarladı!”
Sayfa 138Kitabı okudu
Ben de bilmem ki... zamanın Nemrud’u muyum ki, sevgiliden nasibim yalnız sivrisinek, pire ve karasinek!”
Sayfa 132Kitabı okudu
... Sözü kısa keseceğim... âcizim, affet, bana darılma.” O ay yüzlü, bu sözleri söyleyip candan el çekti... zaten yarı canı kalmıştı; onu da canana teslim etti.
Sayfa 111Kitabı okudu
Şeyh dedi ki: “Görüyorsun ya... nasıl zebun olmuşum; gönlümü çaldın gitti. Nazdan, kibirden vazgeç... âşıkım, ihtiyarım, garibim... şu halime bir bak! Ya tekrar bana gönlümü ver, yahut benimle hemdem ol... niyazımı gör de bu kadar nazlanma! Güzelim, aşkım serseri değildir benim... ya başımı tenimden ayır, ya bana lütfet! Hükmedersen, canımı bile veririm... dilersen, yeni baştan canımla oynar, gene sana feda ederim.
Ömür nerde? Tutayım da sevgilimi öveyim... yahut muradıma ulaşmak için feryatlara koyulayım... Sabır nerde? Tutayım da ayağımı eteğime çekeyim... yahut da erler gibi erleri bile yıkan koca şarap kadehini çekeyim... Baht nerde ki, uyanmaya bir ayak diresin, uyanıp kalksın... yahut onun sevgisindeki halimi görsün de bana yansın, ağlasın! Akıl nerde ki, bilgimi ele alayım, yahut düzenler düzeyim, fikirlerde bulunayım da aklımı toplayayım. El nerde ki, yolunun topraklarını başıma saçayım... yahut da topraklarla kanlara bulanmış kalmışken kalkayım, başımı kaldırayım! Ayak nerde ki, gene sevgilinin civarını arayayım... göz nerde ki, gene sevgilinin yüzünü göreyim. Sevgili nerde ki, derdime acısın, merhamete gelsin... dost nerde ki, bir an olsun gelsin de elimi tutsun! Gün nerde ki, feryat ve figanlar edeyim... akıl nerde ki, akıllıca bir işe girişeyim? Akıl da gitti, sabır da gitti, sevgili de... bu ne aşktır, bu ne derttir, bu ne iş?
143 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.