Abdullah Harmancı Türk Edebiyatı'nın hazinelerinden biri. Biliyorsunuz bir hazineden, yalnızca onun yerini bilenler faydalanabilir. Harmancı hocamızın yerini bildiğim için çok şanslıyım...
Bu kitapta yazar "Yaşadım ve bana rastladınız!" diyor âdetâ. Kitap boyunca otobiyografik gezi yazılarına, edebî serzenişlere, güzel insanlarla geçirilen güzel dakikalara, ortaya karışık şahsî düşünsel ayrıntılara ve BİRAZ 'edebiyat'a rastlayacaksınız.
Bölümlere ayrılmış kitapta her bölüm kendi içinde bir bütünlüğe sahip. Örneğin "Gelecekçi Geldi" bölümünde yazarın bilincinden akıp geçenler karşılıyor bizi. Nefes almadan yazmış gibi, nefes almadan okuyorsunuz. Bazı metinler öylesine bir gülümsetiyor ki, "acaba yazar kurmacanın romantizminden sıyrılıp otobiyografik bir standupçı olsa şöhret basamaklarını yıkar geçer miydi?" diye sormadan edemiyorsunuz.
"Deneme" kategorisine dâhil edilen "Yaşadım Diyorsunuz, Ben Size Rastlamadım." tam bir Abdullah Harmancı kitabı. Kendisini tanımıyorsanız okuyup tanımalı, tanıyorsanız okuyup hatırlamalısınız.
Vesselâm...
“Sessizliğin insanın ruhuna verdiği derin bir azap vardır. O azabı yaşadık. Sessizliğin insanın ruhuna verdiği derin bir huzur vardır. O huzuru da yaşadık. Ancak sükûtun da bittiği bir yer olur.”