Yâhut onların duygu, düşünce ve davranışları, derin bir denizin altındaki zifiri karanlıklar gibidir ki, peş peşe gelenazgın dalgalar denizi dört bir yandan sarıp kuşatıyor; üstlerinde de kapkara bulutlar var: Körlemesine geçen bir hayat, ruhsal bunalımlar, toplumsal çalkantılar ve üst üste yığılmış karanlıklar! Öyle ki,zavallı adam elini çıkarsa, neredeyse onu bile göremez! Çünkü Allah, ışıktan yüz çevirdiği için onun gözünü kör etmiştir. Evet, Allah’ın aydınlık vermediği kimseye, hiçbir şekilde ışık bulma ihtimali yoktur! İşte bu yüzden, o inatçı kâfirler hakîkati kabul etmiyorlar! Oysa her yanda, Allah’ın kudret ve merhametini gözler önüne seren o kadar mûcize var ki
.ve mâ zalemûnâ ve lâkin kânû enfusehum yazlimûn (Bakara/57) Onlar bize zulmetmediler, fakat onlar kendi öz benliklerine zulmettiler.
Yani ikisini toplarsak; Ne onlar bize zulmettiler, ne biz onlara zulmettik. Fakat onlar kendi kendilerine zulmettiler. Aslında zulüm; İnsan-Allah, İnsan-eşya, insan-insan ilişkisinde bir şeyi yerinden etmektir.
Eğer Allah’a ait bir vasfı, Allah’tan başka bir şeye verirseniz, yakıştırırsanız zulmetmiş olursunuz. Buna akidevi zulüm, yani şirk denir, küfür denir.
Eğer insana ait bir hakkı ondan alırsanız bir başkasına verirseniz insana zulmetmiş olursunuz. Buna ameli zulüm denilir.
Eğer kendinizi Allah’ın koyduğu yerden alır da, Allah’a kul olarak yarattığı kendi varlığınızı kula kul yaparsanız, eşyaya kul yaparsanız, servete kul yaparsanız, şöhrete kul yaparsanız; Bu kez kendinize zulmetmiş olursunuz. Bu da manevi intihardır.
Kişinin önünde ve arkasında Allah’ın emriyle onu kayıt ve koruma altına alan takipçiler vardır. Bir toplum kendisindekini değiştirmedikçe Allah onlarda bulunanı değiştirmez. Allah herhangi bir toplumun başına bir kötülük gelmesini diledi mi, artık onun geri çevrilmesi mümkün değildir. Onların Allah’tan başka yardımcıları da bulunmaz.
(Rad/11)
Allah’ın ilmine göre gizlice yapılan işlerle açıkça yapılanlar, gecenin karanlığında kendini saklayan kimse ile gün ışığında ortalıkta dolaşan kimse aynıdır. Gecenin karanlıklarına sığınan kimse Allah’ın takdirini kendinden savamadığı gibi gün ışığında koruyucularıyla dolaşan kimse de O’nun takdirini önleyemez (Râzî, XIX, 21; Esed, II, 487; toplumların ahlâkı ile ilâhî nimetler ve lutuflar arasındaki sebep-sonuç ilişkisi konusunda bk. Enfâl 8/53).
"Modern özgürlüğün ruhi temelinde narsizim vardır. Eşitliğin ruhi temeli ise narsizme göre daha dışsal ve düşüktür; kıskançlık.."
Demokrasi Miti / Tage Lindbom