“Modern çağın en çok göze çarpan özelliği de budur: Ardı arkası kesilmeyen bir telaş, sürekli değişim ve bizzat olayların kendisiyle birlikte sürüklendiği, durmadan artan hız gereksinimleri... Bu, çokluk içinde dağılmadır.”
Modern Dünyanın Bunalımı, René Guénon
Ne içindeyim zamanın,
Ne de büsbütün dışında;
Yekpare, geniş bir ânın
Parçalanmaz akışında.
Bir garip rüya rengiyle
Uyuşmuş gibi her şekil
Rüzgârda uçan tüy bile
Benim gibi hafif değil.
Başım sükûtu öğüten
Uçsuz, bucaksız değirmen;
İçim muradına ermiş
Abasız, postsuz bir derviş;
Biliyorsun;
Hiç bir gücün yok alın yazın üstünde. O halde yarının belirsizliğinden kaygılanman niye?Bilge isen yaşamını erteleme. Gelecek mi varsa bilen söylesin.!
-Ömer Hayyam-
Ben ve bizim mahalle bakkalı
ikimiz de kuvvetle meçhulüz Amerika’da.
Fakat ne zarar,
Çin’den İspanya’ya, Ümit Burnu’ndan Alaska’ya kadar
her mili bahride, her kilometrede dostum ve düşmanım var.
Öğretmenimiz Allah’ın, göremedikleri için körleri daha çok sevdiğini söylüyor. ama ben de ona eğer öyle olsaydı o’nu göremeyelim diye bizi kör yapmazdı dedim. o da bana “Allah” görünmezdir. o her yerdedir. onu hissedebilirsin. onu parmak uçlarıyla görebilirsin” dedi. şimdi ellerim o’na dokunacağı güne kadar her yerde Allah’a uzanacağım ve ona her şeyi anlatacağım, kalbimdeki tüm sırları bile…
Cennetin Rengi (1999)
Güzler bilirim ülkeme dair
Karşılıksız kalmış bir sevda gibi gelir
Kalakalmış bir kıyıda melül ve tenha
Kalbim gibi
Kaybolmuş daracık ceplerinde elleri
Titreyen kenar mahalle çocukları
Bir sıcak somun için, yalın kat bir don için
Dökülürler bulvarlara yapraklar gibi.
E. Bayazıt
“Sefaletlerimiz karşısında bizi teselli eden yegâne şey eğlenip oyalanmadır. Ancak sefaletlerimizin en büyüğü de budur.”
Paskal Oyunu, Mehmet Bayrakdar
Tanıştığıma hiç memnun olmadığım kimselere, durmadan "Tanıştığımıza memnun oldum." demek beni öldürüyor. Ama, hayatta kalmak istiyorsanız, ille de bu zarvaları söylemek zorundasınız.
❝Bugünkü insanların gidişi, gerçekten bir yokuşun tepesinden fırlatılan hareketli bir cismin hızlı inişine çok benzemektedir.❞
Niceliğin Egemenliği ve Çağın Alametleri, René Guénon