DIFFERENT
@Acemininoglu
Yalnızlık ;
Yüzlerce insan arasından geçip
kimseye yüreğinin
değmemesidir .
İçişleri Bakanlığı
Lisans
26°-45° doğu meridyenleri, 36°- 42° kuzey paralellerinde
156 okur puanı
Ocak 2021 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
Artık ne kendime ne devlete ne teşkilata ne de insanlara inanabiliyorum. İnanmamak istediğimden değil onca yaşanan olaydan sonra inanma duygumu yitirdiğimden.
Dünyada sormaktan başka ödevi var mıdır insanoğlunun? Hayır yoktur. Çünkü bulmaktan başka ödevi yoktur. Bulamadığımızdan sorarız. Sen buldun mu her şeyi? Bütün soruların karşılığını buldun mu kafanda? Bu karşılıklar yeterli mi sonuna kadar?
Senin beni üzmeye gücün yetmez. Beni üzecek kadar bir önemin yok.
Okur Takip Önerileri
Bazı rahatsızlıkları kendi kendinize yenmeniz gerekiyor.
Mesela herkesi kendiniz gibi zannetmek.
Mesela Sen karşındakine iyilik yaptığında karşındakinin de sana iyi niyetle yaklaşabileceğini düşünmek.
Mesela Dostluk ve fedakarlık yaptığın birinden aynı fedakarlıkları yapmasını beklemek gibi safça dürtülerinizi unutmanız gerekir.
En Tehlikeli Kanser Türü Nedir?
Karaciğer, kolon ve rektum, akciğer, mide ve meme kanserleri, en fazla ölüme neden olan kanser türleri arasında yer alıyor. Kanser ölümlerinin yaklaşık üçte biri, sigara kullanımı, yüksek vücut kitle indeksi, alkol tüketimi, az meyve-sebze ile beslenme ve fiziksel aktivite eksikliğinden kaynaklanıyor.
Yargıtay binası diyanet işleri başkanının duasıyla açıldı "bereketli eyle Allah'ım" dedi. Mahkemelerde 45 milyon dava vardı. 23 milyon icra dosyası vardı. Türkiye'de her 8 kişiden biri mahkemelikti. Yargıtayda 3 milyon dosya vardı. Daha nasıl bereketli olacaktı?
Ankara-Konya hızlı treni aynı hatta karşı yönden gelen kılavuz lokomotifle kafa kafaya çarpıştı, dokuz insanımız hayatını kaybetti. Seçim şovu yapmak için oy toplamak için, eksikleri tamamlanmadan hatta sinyalizasyonu bile olmadan hizmete açılmıştı, olacağı buydu.
Ne kuş cıvıltısı ne de yapraklarda hışırtı... 'Ölü sessizlik' dedikleri rezillik sarmıştı dünyayı... Tam pusu havası... Baskın saati.
Sanki soluğunu tutup ayak seslerine kulak veriyor, gelecek olan kendisini böyle çiftleşirken görsün, yere çöküp dövünerek ulusun ya da kudursun da üstündekini öldürsün istiyordu. Soluksuzluğu pusuda bekler gibi korkunçtu.
Hayriye sırt üstü yatıyor, kollarıyla gözlerini kapattığından sadece ağzı görünüyordu. Gövdesi alabildiğine gevşek, bacakları alabildiğine açıktı. Bu apaçık gevşeklikte, kızana gelmemiş hayvanların uyandırılmaz duygusuzluğu vardı.
Bir an kapının sürgülenmemiş olması aklından geçti, kapı mapı düşünecek sıra değildi karıyı yatağa vurdu.
Yiğit karı kapısını sürgülemez. Allah'ın alacağı bir canım, hovardanın alacağı bir tadım çünkü...
Hava domuzuna sıcaktı. Abdülkerim, aralıksız terliyor, içtiği şarap sanki ter olup derisinden fışkırıyordu.
"Bizde bir laz Kadir hoca var... Sakalı göbekte ve de aklı göğün yedinci katında..."