İnsan kararlı olmazsa, yerinde sağlam durmazsa; yani, Allah Teâlâ karşısında sürekli rükûya, secdeye kapanmazsa ve kendini hakirlerden hakir görmenin yanı sıra “Aman kopmayayım!” diye sürekli letâif-i rabbâniyesini koruma hususunda bir nöbettar gibi durmazsa hemen kırılabilir, kalbî hayatında çok çabuk çatlama olabilir. Bazen insan öyle hatalara düşer ki, bir dakikalık gaflet onu sarar, nefsindeki fena duyguları harekete geçirir. Ve insan bir hareketle, bir hamleyle hemen bu atmosferden sıyrılmazsa dönemeyeceği bir noktaya sürüklenebilir. Bundan dolayı, kul öyle bir hevâîliğe girdiği zaman hemen Hüdâ’ya yönelmeli; nefsine rağmen “Aman yâ Rabbi!” demelidir.(Alıntı)