Tuba kutlucakmak

280 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Polisiye Yazarının Ölümü
Çok fazla polisiye okuyamayan bir okurum… Ahmet Ümit’in seçili birkaç kitabı tercihim olmuştur. Sebebi de güzel tarihi dokuları harmanlamasıydı… Yazarımız Armağan Tunaboylu ile tanışmam ise ddğer verdiğim bir arkadaşımın kitabını hediye etmesiyle oldu Cok güzel bi okuma serüveniydi Baş karakterimiz Berkun İstanbullu hayalıyle tanışmak cok güzeldi. İzlediğim filmlerde , dizilerde ve okuduğumuz bir çok komiser karakterinden farklı olarak iç dünyasında ki o naifliğinden çok etkilendim Ahhhhh o kış bahçesi … orkidelerini sevişi , plakları , o güzel plak çaları , akşam gün yorgunluğunu atmak için açtığı bir parçayla elinde şarap kadehi ile şu an bile gözümün önünde zekası müthiş, ön görüleri hep yerli yerinde, hele titizliği, özenli giyinişi , olay yerlerine girdiğinde ki korkuluklrdan tutunmadan yürüme çabası … Ve iletişimde ki o pervasızlığı… Baş karakterimiz etkileyici … Kitabın konusu için ise elbette ki okumaynlar için detay vermeyeceğim ama benim bile içimde hala cözümleyemediğim hak vermek ,onları anlamak ve cok net bi şekilde ‘öhayır ya bu bir istila’ düşünceleri arasında bogusurken kitabın suriyeliler konusunu işlemesi de bi güzellik oldu benim için… Asıl cinayet konumuz ise tam bir ters köşe ile sonuçlanıyor … inanılmaz bir olay örgüsü , yalın, tertemiz bir dil ile yazılmışCok beğendim Berkun Komiserin devam romanını heyecanla bekliyor olacağım
Polisiye Yazarının Ölümü
Polisiye Yazarının ÖlümüArmağan Tunaboylu · Oğlak Yayınları · 202223 okunma
Reklam
408 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Hitler dönemi ve yahudilere yapılan kıyımlarla hep çok yakından ilgilenmişimdir... çokca film izlemiş çokça dönem romanları ve incelemeleri okudum. Bu kitap da yine gercek hayat hikayesine dayanarak yazılmış ... Auschwitz en korkunç kamplardan bir tanesi hepimizin bildiği üzere... kamp içerisinde 31.blok da aileler ve çocuklarının birlikte kalmalarına izin veriliyordu ve orada 14 yaşında ki Dita isminde bir kız çocugu küçük bir oluşumun içerisine dahil olur ve minik bir kütüphane oluştururlar kendilerine ve zaman içerisinde kütüphaneden sorumlu kişi haline gelir.kütüphanenin sahip olduğu kitap sayısı sadece sekizdir...Dita’nın bu sekiz kitabı elden ele okunmasını sağlama çabası ve o kitaplara dünyanınen değerli şeyiymiş gibi davranması onları temizlemesi , onarımlarını yapması ve onları koruma çabası inanılmazdı... Elbetteki kitap sadece kütüphane kısmından ibaret değil... Yine korkunç insanlık suçlarına şahit oluyoruz... Dilinin çok yalın olmasına rağmen ,bir çırpıda okunamayacak kadar derin ve yaralayıcı satırlar...
Auschwitz Kütüphanecisi
Auschwitz KütüphanecisiAntonio González Iturbe · Pegasus Yayınları · 20201,875 okunma
392 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 8 days
Yine bir Livaneli kitabı ... Yalın dili ve konunun içe dokunuşuyla elden bırakmak istemeyeceksiniz... Tecavüz ,terör,töre,doğu ve batı insanımız arasındaki eşitsizlik gibi bir çok konuya değinilmiş.İçerik anlamında tatmin edici bi kitap...Bittiği zaman hissettiklerinizi sindirmek için zamana ihtiyaç duyacağınız güzel bi okuma...fakat belirtmek isterim ki bitirdikten sonra yeni bir kitaba başlamakta oldukça zorlandım...
Mutluluk
MutlulukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 202036.4k okunma

Reader Follow Recommendations

See All
443 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 17 days
Canım YaşarKemal’im... Hayatıyla da çok yakından ilgiliyim. Bir ropörtajında babasının evlat edindiği oğulluğu tarafından öldürüldüğünden bahsetmişti ve bu beni oldukça etkilemişti... Yağmurcuk kuşu (kimsecik1) kitabı ise yine seri kitaplarından bir tanesi ...Kitap ailesinin Van’dan göç edişiyle başlayıp babasının öldürülüşüyle sonlanıyor... Okudukça iç dünyasına yolculuk ettiğimi hissettim...Çocukluğundaki korkularını ,heyecanlarını, çaresiz kaldığı anları hissetmek onunla beraber onun dünyasında dolaşmak bana çok iyi geldi... Yaşar Kemal severler mutlaka okumalı
Yağmurcuk Kuşu
Yağmurcuk KuşuYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 2013994 okunma
188 syf.
·
Not rated
Soru-cevap şeklinde devam eden bi sohbet... Alain Bosquet ile Yaşar Kemal 1984 yılında tanışıyorlar ve aradan gecen yıllardan sonra 1989 yılında Bosquet’in Yaşar Kemal’in kendisini anlatmasının harika bi filir olduğunu düşünrek ortak kararla bu güzel kitabı ortaya koyuyorlar. Soruların uzunluğuna hayret edeceksiniz. Sonrasındaki sayfalarca Yaşar Kemal’i okuyacaksınız ... Kısa sorular ve kısa cevaplardan oluşmuyor bu kitap... Ben büyük keyif almıştım okurken. Hatta onunla ilgili hiçbir yerde bulamayacağınız detaylarla karşılaşacaksınız. Örnek olarak ni alıntı yapmak istiyorum. ‘’1953 yılının o dehşet ,görülmemiş kışıbaşlamasın mı? Biz de küçük bir çini sobadan başka bir şey yok.Sobada odun yakıyoruz. Aşağıdaki katın bacası bizim duvarın ortasından geçiyor. Thilda yatağın içine oturuyor ,belini bacanın geçtiği duvara dayıyor ,orada kitap okuyor.Ben de Erzurum’dan aldığım kalın eldivenler elimde İnce Memed’i yazmaya çalışıyorum.Arada sırada biraz odun bulursak evde düğün bayram.’’
Yaşar Kemal Kendini Anlatıyor
Yaşar Kemal Kendini AnlatıyorYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 2004694 okunma
Reklam
Reklam
42 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.