Kitap Sözlüğü

Kitap Sözlüğü
@AhmetYavuz
141 syf.
·
Not rated
Ivan Illich’in “Okulsuz Toplum” kitabı, eğitim ve okul kavramlarını eleştirel bir bakış açısıyla inceler. Yazar, okulların eğitimi sağlamak yerine, sadece mevcut sosyal yapıları korumaya hizmet ettiğini ve gerçek öğrenmenin okul dışında da mümkün olduğunu savunur. Kitapta, zorunlu eğitimin toplumu sınıflara böldüğü ve eşitsizlik yarattığı, eğitimin ise öğrenmeyi kolaylaştıran koşulların seçimi olması gerektiği üzerinde durulur. Illich, eğitimin devletten bağımsız hale gelmesi gerektiğini ve bu şekilde eğitimcinin de sınırlı olan niteliğini genişletebileceğini öne sürer.
Okulsuz Toplum
Okulsuz ToplumIvan Illich · Şule Yayınları · 20183,959 okunma
Reklam
Ivan lllıch, “Değerlerin kurumsallaşması” na karşı duran Okulsuz Toplum adlı yapıtında, varolan eğitim sistemlerinin açmazlarını gösterip; eğitim ve öğrenimin okul dışına çekilmesi ve toplumun okuldan arındırılması gerektiğine değiniyor. Verimsiz, tekdüze eğitim izlenceleri yerine; bireyler arası yakınlığı, tüketici olmak yerine doğaya karşı sorumlu olmayı geçirip; “bilgi” nin tekelleşip metalaşmasına karşı çıkarken, istenebilir bir geleceğin evrensel ve insancıl eğitim biçimleriyle gerçekleşeceği üzerinde duruyor.
Okul, hayata hazırlanmayı yabancılaştırmakta, öğrenciler de böylece gerçek eğitimden ve yaratıcılıktan uzak tutulmaktadır. Okul, öğretilmeye gereksinimi öğreterek, hayatın yabancılaştırdı kurumlarına hazırlık yapıyor. Bu ders bir kez alındığında, bireyler bağımsızlaşmaya gidecek gelişim itkisini yitirirler. Böyle bireyler artık benzer konularla ilgilenmez ve kurumsal tanımlamayla önceden buğulanmadığında, hayatın getireceği beklenmedik durumlara karşı sağırlaşırlar.

Reader Follow Recommendations

See All
Okuldan arındırma, kişioğlunun özgürleşmesini sağlayacak bir devinimin temelidir.
Devrimci geçinen pek çokları okulun kurbanı olmuştur. Bu kişiler «özgürleşmeyi» de kurumsal sürecin sonuçlarından biri olarak görüyor. Kişi, kendini okulsuzlaştırarak bu yanılsamaya son verebilir.
Reklam
Okul kavramından uzaklaşma girişimimiz, sonuna kadar tüketmekten ve öbür insanların kendi iyilikleri için güdülmelerine ilişkin sakat varsanılardan vazgeçmeyi denediğimizde, içimizdeki direnmeyi ortaya serecektir. Okullulaşma sürecindeki hiç kimse kendisini başkalarının sömürüsünden kurtaramaz.
Hâlbuki insan yalnız esas meseleleri halletmek için kafasını yormalı ve teferruat kendiliğinden iyi bir şekilde halledilmelidir.
256 syf.
·
Not rated
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali
8.3/10 · 172.4k reads
Okul izlenceleri, eğitimin ilerlemeci yanını gereksinir, ancak bu gereksinim değişmez bir ilgi doğursa da, birinin sevinmesini sağlayacak şeyleri bilme zevkine teslim olmayacaktır. Konuların her biri, art arda sunulan tüketimi sürdürme ereğiyle, eğitim paketleri hazırlayıp, geçen yılın ambalajında kullanılan gereçleri bu yılki alıcılar için kullanım dışı bırakıyor. Bu isteği kitap alımsatımı yaratıyor. Eğitim yenileştirmecileri her bir kuşağa, en sonuncu ve en iyisi sözünü veriyor. Halk bu yenileştirmecilerin sunularına uygun güdüleniyor. Bir yandan, ne kaçırdığını sürekli anımsayan okul bırakmışlar, bir yandan da, yeni öğrenci kuşağı karşısında aşağılık karmanına kapılan okul bitirmişler, gelişim aldatmacası kuttöreni karşısında nerede konumlandıklarını bilip, yoğunlaşan hayal kırıklığı açığını «gelişen beklentilerinin evrimi» olarak adlandıran bir toplumu desteklemeyi sürdürüyor.
Aslında, aklı başında öğrenciler kendilerinin her yolla güdüldüklerini anladıklarında okul kurumuna direniyorlar. Söz konusu direniş kamu kolejinin yetkeciliğinden veya bağımsız kimi okulların kışkırtıcılığının sonucu değildir, ancak her Okuldaki yaygın yaklaşım; bir kişinin yargısının, diğer bir kişinin neyi, ne zaman öğrenmek zorunda olduğunu belirleyebilmesindedir.
Reklam
Okulla aşılanan kurumsallaştırılmış değerler sayılarla gösterilir. Okul, gençleri, düş güçlerinin ve bireyin de içerildiği her şeyin ölçülebilir olduğu bir dünyanın bağımlısı haline getirir.
Çocukları, okula bütün gün giden öğrenciler olarak tanım- lamak, öğretmene, topluma egemen diğer kesimlerce elde bulundurulan güce oranla daha da şiddetli bir gücü öğrenci- lerin kişilikleri üzerinde sınama olanağını tanır.
Edindiğimiz bilgilerin pek çoğunun kaynağı okulun dışıdır. Öğrenciler öğrendiklerinin önemli bir bölümünü öğretmenin yardımı olmadan, öğretmenlere karşın kendi kendilerine öğ- renirler. Acıtıcı olan, pek çoklarının, okula devam etmemesi- ne karşın, okullarda dersler veriliyor. En iyi nasıl yaşanacağını insanlar okul dışında öğrenirler. Hepimiz bir öğretmenin kılavuzluğu olmadan konuşmayı, düşünmeyi, politika yapmayı ve çalışmayı öğreniriz. Bir öğ- retmenin sürekli gözetiminde olan çocuklar bile bu kuralın ayrıcalıklısı değillerdir. Öksüzler, aptallar ve öğretmenlerin kendi çocukları dahil, edindikleri bilgilerin çoğunu kendileri için tasarlanmış «eğitim» sürecinin dışında edinmişlerdir.
1,464 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.