Bakara 2/155 . ayetin sonundaki "و بشر الصابرين" ( Sabredenleri müjdele ) ifadesinde de ima edildiği üzere , insanın hayat yolunda karşılaştığı sıkıntılar, özellikle de yaş ilerleyip omuzlara daha fazla yük bindiği dönemlerde üstesinden gelmek zorunda kaldığı zorluklar, dünyevi hayatın aslında "direnilesi" ya da "tahammül edilesi" bir tecrübe olduğunu söylemeye imkân verir. Bu bağlamda , " sabır " ( direnç , metanet ) , bir yönüyle ayette zikri geçen zor sınavlar ve sınanmalarla ilgilidir. Diğer yönüyle ise ahlaklı ve erdemli bir hayat çizgisini sürdürebilmekle ya da her daim Allah'a taat üzere olup isyan ve masiyetten ( günah ) kaçınabilmekle ilgilidir ki bu anlamda sabrın bela ve musibete karşı direnmekten çok daha güçlü ve istikrarlı bir irade gerektirdiği şüphesizdir. Sonuç olarak, dünya , her bir insan için çeşitli sıkıntılar ve zorluklara ev sahipliği yapar. Zorluklarla mücadelenin nirengi noktası, kimi insanlar için maddi kimi insanlar için manevi olur. İman bağıyla Allah'a bağlanıp O'na güvenmiş her Müslümanın kötü sürpriz gibi karşısına çıkacak her zorluğa direnip hâl - i hayatta isyana savrulmaması, tek kelimeyle " sabır " kavramında ifadesini bulur. Bu çerçevede , " sabır " , proaktif bir tutum olarak, zor sınanmalar karşısında dert yanma , sızlanma , yakınma ve isyana savrulma gibi içsel kışkırtmaları savuşturmak ve kalpte sükûnet / dinginlik sağlamakla mümkün olur. Ve umulur ki böyle bir sabrın sonunda sahil - i selamete kavuşulur. Mustafa Öztürk; "Sabır" Hakkında ( Bakara 2/155 . Ayetin Tefsirinden Bir Kesit )