Ne güzel demiş Erdem Bayazıt;
"Yaşımdam yorgunum,
Yaşımdan telaşlıyım bu günlerde
Kaç yaşındayım sahi?
Saymadım bilmiyorum.."
Oysa ben saydım, geçenlerde 27 oldum. Çocukken 27 yaş ne büyük gelirdi gözümü hâlbuki.. Kossskocaaa 27 yaş, ne kadar da büyüksün abla, diye düşünürdüm o çocuk yaşlarda. Şimdilerde o yaşa gelmenin buruk bir sevinci var üzerimde. Büyüdüm mü yoksa hâlen o küçük yaramaz, oradan oraya koşan, tırmanan kız mıyım? Henüz bunu netleştirmedim. Büyümeyi kabullenmek eskisi kadar kolay olmuyor, 27 sene dile kolay... Daha düne kadar boynuma astığım suluğum ve mavi önlüğümle bir ilkokul öğrencisiydim. Şimdi mini mini öğrencileri olan bir öğretmen oldum.
Geçenlerde zamanın ayaklarını arayan iki kırlangıcın masalını okumuştum, kırlangıçlar zamanın ayaklarını ararken büyümüş, serpilmişlerdi. Bende küçükken kendi kendime bir oyun oynardım, gözümü kapatıp açacam ve zaman hızla geçecek diye. Şimdi bakıyorum da gözlerimi kapattığım o ilkokul çağlarından 27 yaşa açtım gözlerimi. Umarım hoş gelir 27 yaş. 🤗