Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hatice Gülcihan Çetin

Birleşmiş Milletlerde olsaydınız, bu potansiyel felaketin gerçekleşece­ğini bilseydiniz ve siz bir karar vermek zorunda olsaydınız, ne yapardınız? Bunları yapan insanları yargılamıyorum kendinizi onların güçlü pozisyo­nuna koyun. Dünyanın bir duvara çarpmak üzere olduğunu ve bir şeyler değişmezse tamamen yok olacağını görüyorsunuz. Bir karar verdiler ve Dr.Strecker muhtırayı televizyonda gösteriverdi. Birleşmiş Milletler, 11 milyar insanla beraber duvara çarpmaktansa, dünyadaki insanların dörtte üçünü öldürecek bir virüs yaratmaya karar verdi. Başka bir ifadeyle, 11 milyar insana yükselmek yerine, mevcut nüfusu dörtte üç oranında düşür­ meye karar verdiler. Dr.Strecker, dünya nüfusunun dörtte üçünü yok et­meyi planlayan gerçek Birleşmiş Milletler belgelerini gösterdi. Dr.Strecker, Birleşmiş Milletlerin bunu tam olarak nasıl yaptığını bi­limsel olarak gösterdi. Bir koyundan ve bir inekten birer virüs aldılar, be­lirli bir şekilde birbiriyle karıştırarak AIDS virüsünü elde ettiler. Dağıtma­dan önce de tedavisini hazırladılar. Dr. Strecker’e göre. Hükümetlerin elinde bu hastalığın tedavisi vardır. Bunu yapan insanlar belli ki önyar­gılıydılar, çünkü, iki grubu diğerlerinden ayırdılar: siyahlar ve homoseksü­eller.
Reklam
“Galaktik Nuh’un Gemisi gibi bir şey bu.” “Onun gibi bir şey, evet.”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yüce olmak için, tam ol. Kötü yanlarını saklama Tevazu sahibi ol, olmayan özelliğini abartma Her şeyinle bütün ol. Yaptığın en ufak işe benliğini kat, İşte o zaman her havuzda ayın aksi görünür En yüksekte o parlar çünkü
Bir köprünün ya da başka bir yapının altından ge­ çerken öylesine ezici bir baskı hissediyordum ki tüm irade gücümü kullanmak zorunda kalıyordum. Ka­ ranlıkta bir yarasanın hislerine sahiptim ve bir obje­ nin varlığını üç metre öteden alnımda oluşan tuhaf ve ürkütücü bir his ile hissedebiliyordum. Kalp atışiarım iki yüz altmışa kadar çıkabiliyor ve vücudumdaki tüm dokular tiklerle ve titremelerle sarsılıyordu; bu katla­ nılması en güç durumdu. Bana günlük olarak yüksek dozlarda potasyum bromür veren ünlü bir doktor ra­ hatsızhğımı eşi benzeri olmayan bir türden ve tedavi edilemez olarak ifade etti.
Reklam
– Kızım baban nerede? – Azı çok etmeye gitti. – Anan nerede peki? – Biri iki etmeye gitti. – Eviniz pek güzel ama, bacası eğri. – Bacası eğri ama, dumanı doğru çıkar. – Bir kaz yollasam yolar mısın?