Dünya senden olmayanlarla hoştur.
Onların sana verdiği ilimlerle, kıymetlerle,
Gönüllerle hoştur. Sadece senin gibiler değil, senden olmayanda çok yaşasın ki,
Sen de yaşa... Hele bir de onun gözünde gör şu fani dünyayı... Herkes beyaz olsa o zaman beyazı farkedemezsin ki değil mi? veyahut da siyah... Beyaz en güzel siyahta belli eder kendini... Beni ben yapan yegâne şey, benden olmayandır. O yoksa sen de yoksun...Ne anlamı kalır ne rengin belli olur ne de tadın.
Jack London'ın genç yaşta tanıştığı Güney Denizleri'nde yaptığı yolculuklardan izler taşıyan Güneşin Oğlu ve Güneşin Tüyleri isimli bu iki öyküsü odağına David Grief'i alıyor.Varlıklı işinsanı David Grief, zorbalar, korsanlar ve dolandırıcılarla tehlikeli bir oyun içinde. Grief'in kimi zaman ölümle burun buruna geldiği Polinezya ve Güney Pasifik'in tekinsiz sularında dalgalara meydan okurken peşinde olduğu tek bir şey var, o da macera. Denizin kötü adamlarını avlamanın hazzına bağımlı bu altın tenli milyoner için tropik maceralar, şehirde akan milyonlarla kıyaslanamayacak kadar değerli.
Güneşin OğluJack London · Can Yayınları · 2021963 okunma
Sabahleyin kalktım gökte bulut yok
Tek bir yaprak bile kımıldamıyor
Ağaçlar yorgun yeşil
Ağustos gebe
Bahçede salıncaklar ve çocuklar ve cıvıltı
Çimler dişice ıslak
Karşıda gökdeleni gecekondusuyla başkent
Yatıyor sereserpe