Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Alpyaren KARAMAN

Alpyaren KARAMAN
@AlpyarenKARAMAN
21 okur puanı
Ocak 2023 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
liderler arasındaki gizli husumetler
Vaktiyle Mahmut Şevket Paşa öldürüldükten sonra bazı İttihatçılar, Talat'ın yeni hükümete Dahiliye Nazırı olarak girmesini istememişler. Cemal Paşa'nın nazırlığını tercih etmişler. Sonra Talat, Cemal Paşa ile yeni sadrazamın arasını açmış. Harbiye Nazırlığı'na onun getirilmesi için uğraşmış. Daha sonra Almanlarla yapılan ittifak, Cemal Paşa'dan saklanmış. Nihayet Mısır fethi bahanesi ile Cemal Paşa İstanbul'dan uzaklaştırıl-mış. Bunlar hep Talat'ın oyunları imiş. Hatta Talat demiş ki: " - Canım, Mısır fethi olmazsa bile Cemal Paşa ya şehit olur, yahut ordusu berbat ve perişan olunca beynine bir tabanca sıkarak bizi kendinden kurtarır! ". Bunlar o zamanki liderler arasındaki gizli husumetleri göstermek bakımından ilgilendirici. Yalnız birinin hakikat olmasını isterdim: Keşke Enver yerine Cemal Harbiye Nazırı olsaydı! Birinci Dünya Harbi'ne girmezdik ve batmazdık.
Reklam
Osmanlıcılık mı?
1914'te Cemal Paşa'nın imparatorluğa imanı kuvvetli idi. Suriye ve Filistin'i Osmanlılaştırabileceğine şüphesi yoktu.
Böyle bir yer mi şu an ?
Kudüs, haham, papaz ve hoca karışık, kuru ve somurtkan bir şehirdir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Araplar ne kadar paracı ya !!
Hele çöl bedevilerinin altın ve kıymetli taştan başka dinleri yoktu. Sınır boylarındaki şeyhlerin göğsünde İngiliz ve Alman nişanları yan yana idi. Şeyh size kim olduğunuzu sorar, İngiliz misiniz? - Yaşa İngiliz! Türk müsünüz, - Yaşa Türk! Siz vereceğiniz nişan veya altını hesap ediniz.
Nişan tarihine bir kaynak daha
Ordu kumandanlarının, padişah adına, üçüncü rütbeye kadar nişan verebilmek haklan idi.
Reklam
Çerkes Ahmet, Mizan gazetesi yazarı, Zeki Bey'in katili olan iki fedaiden biri idi.
Siyonizm
Paranın ne büyük kuvvet olduğunu anlamak için ise, Filistin kıyılarını ve içlerini Yahudilerin ve büyük Arap sayısını çöle doğru süren Siyonist sömürgeciliğini görün. Yüzlerce yıllık gözyaşı, bir külçe altına değmez.
Kudüs kelimesi Hıristiyanlığı hatıra getirir. Fakat ne Kudüs'te, ne de Filistin'de Hıristiyanlık diye bir mesele yoktur. Kudüs'ün Hıristiyanlığı, Ortodoks Petersburg, Protestan Berlin, dinsiz Paris, Katolik Roma ve Anglikan Londra'nın politika meselesidir. Kudüs 'ün yerli meselesi, Yahudi-Arap meselesi: Bir avuç Yahudi, altı yüz bin Arap! Yafa'dan Kudüs'e kadar Yahudi Filistin'i birkaç defa dolaştım. Filistin'in yeni kasabaları ve köyleri Yahudi eseridir. Bu, yeni değil, yepyeni bir Filistin'dir. Köylerinde akşamları simokin giyen İngiliz Yahudisi muhtarlık eder. Kırmızı yanaklı Alman Yahudi kızlan dilijanslar üstünde şarkı söyleyerek bağdan köye döner. Müslüman Araplar ise, bu efendilerin hizmetindedirler: Üzümü Arap gündelikçi sıkar ve şarabını semiz Yahudi içer. Eski Filistin'de Arap köyü bir toprak yığınıdır. Bahçeler harap, insanlar çıplak, gözler hastalıklıdır.
Müslümanlar İsayı korusun, İsa da Hristiyanları :)
Rahat döşeğinde ölmeyen İsa'nın mezarı etrafında, çepeçevre, Müslüman jandarmaları nöbet beklemektedir.
Doğru mudur?
Kudüs'te dilencinin çerçevesi ihtişamlıdır: Medi- ne, dini mallaştırmış ve maddeleştirmiş bir Asya pazarı idi. Kudüs dini oyunlaştırmış bir Garp tiyatrosudur. Kudüs 'te oteller yan kilisedir, uşakları yarı papazdırlar ve hizmetçiler yan hemşiredirler. Hepsinin cübbesi, putu ve beyaz başlığı, simokinleri, askıları ve önlükleri ile aynı dolapta durur. Kamame papazlarını takma sakal sanırdım: Bunlar biraz eğildikleri zaman, cübbelerinin arkasında tabanca kabzalarının kabartısı görülür.
Reklam
Öze Dönüş
Kısa bir süreliğine gözlerimin ve beynimin perdeleri kapanmıştı. Şimdi o perdenin gittiğini ve daha çok açık olması gerektiğinin anladım. Her zaman insan prensiplerine sadık olmalı. Bir kere gitti mi arka arkaya gelir... Eğer gitti mi bazen tükürdüğünü yalamak zorunda kaldığını düşünürler. Oysa ki insanlar tartışmaları yanlış algıladığı içindi. Tartışma benim için şu idi ; Duygularımı ve düşüncelerimi hissetmeleriydi...
Her şeyi paraya çevirirlerse
Medine, Peygamber ölüsü ile tüccarlık eden bayağı ve ahlaksız simsar yuvalarından biridir. Her Medineli uzaklardan gelen saf saf halka, bu harap ve pis çöl köyünün taşını, toprağını, kuyu suyunu kırk defa öptüre öptüre satar.
Ama bizde binlerce var
Sultan Hamit demiş ki: " - ... Osmanlı devletine iki Arap çok gelir."
yalanın tecvidli Arapçası, herkese ayet tesiri verir.
Ülkemizde Araplar da bitseydi :)
Arapça tükendi, yalan tükenmedi. Bir kısmı aynı sözleri beste ile tekrarladılar.
195 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.