Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Berna

KİTAP ÇEVİRİLERİ ÜZERİNE Hala daha bir çok profesyonel çeviride İngilizce'de ''iltifat'' anlamına gelen ''compliment'' kelimesini 'kompliman' diye çeviren çevirmenler görüyorum. Az önce de Almanca 'tuhaf, gülünç' anlamına gelen ''grotesk'' kelimesini çevirmenin olduğu gibi bıraktığını gördüm. Bu çevirinin nitelikliliğinden çok zayıflığını açıkça ortaya koyar. Yalnızca okuyucunun dünyasını daraltmakla kalmayıp, hem kaynak hem de erek dile yapılmış (ve yapılmakta olan) bir saygısızlıktır. Zamane insanının kavramları ve şeyleri, yakın anlamayı da geçtim, tam zıt anlamayı başarması, her geçen gün daha garip bir durum olmaya başladı benim açımdan. Elbette tercümanlık okuyan birisi olarak da bunu söylemekte fayda vardır, tercüme zor bir iş olmakla kalmayıp aynı zamanda birebir tercüme çoğu zaman muhtemel bile değildir ama üst satırlarda ifade ettiklerimi de hoş göreceğimiz anlamına gelmez. Yabancı sözcükler kullanmak, kişinin ne kadar bilge olduğunu değil, aksine ne kadar -en iyi ihtimalle- unutkan ve -yazılı çevirilerde en muhtemel- ne kadar dar kafalı olduğunu gösterir. Okuyucudan evvel, öğrendiğimiz dile ve yaptığımız işe saygımız olsun!
Reklam
NIETZSCHE ÜZERİNE En başta Böyle Buyurdu Zerdüşt'ü okurken kitabı anlamaya çalışıp derinlere inmekten ziyade, Nietzsche'yi ve ruh halini anlamaya çalıştığımı söylemeliyim. Neden fikirlerini açık ve anlaşılabilir bir dille yazmak yerine sembolik bir anlatım kullanmış? Neden ahlak yapısını olduğu gibi kaldırıp atmış? Öncelikle Nietzsche'nin onu anlamamız için yazıları üzerine kafa yormamızı istediğini düşünmüyorum.(Okurlar bu yüzden sembolik bir anlatımı benimsediğini düşünüyor olabilir.) Bunun yanında kitabında çok fazla konu etmemiş olsa da, arasıra aklının ipini kaçırmaktan bahseder. Bu da Nietzsche'nin, her ne kadar saygın bir filozof olarak görülse dahi, en küçük bilgi birikimine sahip bir filozofun bile farketmeksizin, kendiliğinden yapacağı gibi , düşünmenin haritasını çizememiş ya da düşünmenin yolunu bulamamış dolayısıyla açığa çıkaracağı fikirleri düşünüp tartmak yerine, akıl sağlığını muhafaza etmek adına, hepsini yok sayıp inkar etmekle kendisini rahatlatmaya çalışmış -ki bu bir depresyon belirtisi değil midir?- , yani yalnızca halktan gelecek olan tepkiden değil, maneviyata dair herşeyin var olma olasılıklarından dahi korkmuştur.