artideabooks

648 syf.
8/10 puan verdi
1984
1984George Orwell
8.6/10 · 166.5k reads
Reklam
“Ruh ve beden, bedenle ruh: Nasıl da gizemliydiler! Ruh hayvanlaşabiliyor, beden de sırasında ruh kesiliyordu. Duyguların yücelttiğini zihin aşağılayabiliyordu. Tensel itkinin nerede bitip fizik itkinin nerede başladığını kim bilebilirdi? Sıradan ruhbilimcilerin gelişigüzel tanımlamaları nasıl da sığdı! Öte yandan çeşitli ruhbilim okullarının savları arasında seçim yapmak ne kadar zordu! Ruh acaba günah evinin içinde oturan bir gölge miydi? Yoksa beden mi aslında ruhun içindeydi, Giardano Bruno’nun düşündüğü gibi. Ruhun maddeden ayrılması da bir sırdı, tıpkı ruhun maddeyle birleşmesinin de bir sır olduğu gibi.“
Acaba psikolojiyi alabildiğine kesin, mutlak bilim dalı haline getirerek en küçük yaşam pınarlarının bile göz önüne serilmesini sağlamak elimizde miydi? Şu durumda kendi kendimizi hep yanlış anlıyor, başkalarını da pek seyrek anlayabiliyorduk. Deneyim denen şey etik yönden bir değer taşımıyordu. İnsanların hatalarına verdikleri bir addan ibaretti.

Reader Follow Recommendations

See All
Bence herhangi bir kültürlü kişinin yaşadığı çağın ölçüsünü benimsemesi en kabasından bir ahlaksızlıktır.
Sayfa 102Kitabı okudu
Esprili bir Fransız’ın dediği gibi, kadınlar bizde başyapıtlar yaratma isteği uyandırırlar, sonra da her keresinde buna engel olurlar.
Sayfa 103Kitabı okudu
Reklam
Şu yaşadığımız çağda kişilerin ancak gereksiz şeylere ihtiyaç duyduklarını anlayamıyorlardı!
Sayfa 120Kitabı okudu
Kendimizi suçladığımız zaman başka hiç kimsenin bizi suçlamaya hakkı yokmuş gibi gelir.
Sayfa 123Kitabı okudu
Tapınılan şeyi yitirme tehlikesi kadar elde tutabilmek de tehlikelidir...
Sayfa 144Kitabı okudu
Sanat her zaman bizim sanımızdan daha soyuttur. Biçim ve renk bize biçim ve rengi anlatır, hepsi bu.
Sayfa 145Kitabı okudu
Hiç kimsenin karşısına ideal olan iki şey çıkmaz. Bir tanesinin çıktığı bile az görülmüştür.
Sayfa 147Kitabı okudu
Reklam
Bu yeni hedonizm sırasında, düşünceden yararlanacaktı, doğallıkla. Ne var ki tutku ve heyecandan vazgeçilmesini gerektiren hiçbir kuram ve düzen benimsenmeyecekti. Daha doğrusu amacı doğrudan doğruya bu gibi duyuların yaşanması olacaktı, yoksa bu yaşam deneylerinin acı tatlı meyveleri değil. Duyuları donduran estetizmden de, duyuları körelten avam hovardalığından da habersiz olacaktı bu akım. İnsana, kendisi tek bir andan ibaret olan bir yaşamın anları üstünde durmayı öğretecekti.
Sayfa 164Kitabı okudu
Geri194
1,422 öğeden 1,411 ile 1,422 arasındakiler gösteriliyor.