Çocukluğumda bir kovan gibi görürdüm kendimi: basit, sıradan insanlar, hayat üzerine bilgilerinin, düşüncelerinin balını arilar gibi kovana taşır, sunabilecekleri ne varsa ruhumuz zenginleştirmek üzere getirip cömertçe sunardı. Bal her zaman temiz olmazdı, hatta çoğu kez acı olurdu. Ama her bilgi, yine de baldı.