Çok merak ederek başladım ve beklentim çok yüksekti ama okurken çok sıkıldım. Kitabın verdiği mesaj harikulade fakat betimlemeleri, ambiyansı o kadar anlayamadım ki hikayenin bi kısmı hep eksik kaldı. Hani hep o dediğimiz 'kitabı okurken yaşamak' durumu olmadı.
En sonunda kitabı çeviren kişi, Mina Urgan'ın bir yazısı var, kitap ve olaylar hakkında bilgi veriyor bir nevi kitabın özeti gibi. Ben bir çok şeyi o yazıyı okuyunca anladım açıkcası. Bilemiyorum bana çok güzel bir kitap gibi gelmedi.
Sineklerin TanrısıWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202080,6bin okunma
"Eline bir harita tutuşturuyorlar, 'Nereye gidersen git, yeter ki bu haritaya uy!' diyorlar. Gözünü bozan bir gözlük takıp 'Dilediğin şeye bakabilirsin!' diyorlar. Kulaklarını tıkadıktan sonra, 'İşitmene sınır yok!' diyorlar. Ayağına ille de sıkan pabucu geçirir geçirmez 'Koş!' diyorlar. Önüne bir kopya koyuyorlar, "Dilediğini yap, yine de bunun kopyası olsun!' diyorlar. Sana ne kalıyor? Eğreti gidiş, çarpık bakış, yalancı ses, düzmece adım, ters çiziktirme. Baldan tatlı, hoş yankılı, pırıl pırıl bir ad takmışlar tümüne birden bunların: 'Yaşama' diyorlar."
Karmaşık ve dürüst bir insanın içinden kalemine akanlar.. Acının gözlerinizden kalbinize işleyeceği bir kitap.. Özel bir noktaya daha değinmek istiyorum ki bu benim şahsımla ilgili, olur da bir gün Ali Lidar bu yazıma denk gelirseniz çok üzgünüm ben sizin ikinci bir kitabınızı okuyamam. Kendimi kaybettim yazılarınızda, fazlaca birbirine benziyor yaşadıklarımız, yazdıklarımız.. Benim ifade etmeye korktuğum ne varsa yazmışsınız, ikinci kitabı okumayı kaldıramam.
Hahaha yaa ne güzel ne samimi bir yorum buu:) Hikayeleri gerçekten insanın kırılma noktasından yakalayıp çıtırdatıyor sizde de aynı etki olmuş:) (takımları ben de saçma buluyorum).
Ali Bey sesimizi duyunuz lütfeennn
Ah bir de bu güzel yorumunla beni nasıl mutlu ettin bilemezsin