Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Lena
Lena
@Asena__ay
Kar tanesi
244 okur puanı
Kasım 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Her bir cümlede kendimi sorguladım. Hayatımı, yaşadıklarımı, yaşamımı, yaptıklarımı ve yapmadıklarımı... Okumanıza değer bir kitap. Bir şey kaybetmediğiniz gibi bir çok şey kazanırsınız bence.
Kan bağı da önemli ama esas olan candan olması. Babayla kızın sevgisi çok güzel. Kadir Karaaslan babayiğit bir adam. Herkese sert olsa da ailesine karşı bir o kadar yumuşak. Asiye kendi ayakları üzerinde durabilen genç bir anne. Bir şekilde yolları kesişen bu iki gencin hayatları da birleşir. Kadir Asiye'ye eş, Emine'ye öyle güzel bir baba oluyor ki... Kendi kanından olmasa da Emine canından oluyor babasının. Baba kız ilişkisini ağzım kulaklarımda okudum. Bir insan böyle güzel sevebilir mi? Demek ki, sevebiliyormuş. Bütün kadınların güzel şartlarda yaşaması ve Kadir Karaaslan'ların çoğalması dileğiyle.
Mükemmel. Tek kelimeyle harika bir kitap. Kendini huzura kavuşturmak için elinden gelen her şeyi yapan bir kız ve onu yakalamak için peşine düşen bir başkomiser. Hem aksiyon dolu bir macera, hem hayatın acı gerçekleri. Serinin devam kitabını iple çekiyorum. Mutlaka okuyun derim. Elinizden bırakmak istemeyeceksiniz.
Okur Takip Önerileri
"Eyfel ona demiş ki... Göğe bak İzmir, Ege seni özledi..."
3391 kilometre ile başlayan bir hikaye ancak bu kadar güzel bir sonla bitebilirdi. Belki ben kendimi çok kaptırdım, belki okuyan herkes benim gibi hissetmiştir ama kesin olan bir şey var ki, o da Ege ve İzmir'in çok ince ruhlu oluşu. Biliyorum kitaba fazla kapıldım ama okumadım resmen yaşadım. Yazar öyle bir duyguyla yazmış ki... O duyguları hissetmemek imkansız. İlk kitapta da duygulanmıştım ama 2ci kitapla tüm duyguları çok daha fazla yaşadım. Şimdi kitabı bitirdim ya bitmesini hiç ama hiç istemedim. Kitabı bitirmenin hüznünü yaşıyorum da diyebiliriz. Bu kitapla, bu seriyle hayatımda bir ışık yaktığın için çok teşekkür ederim sevgili Beyza Alkoç.
"Göğe bak İzmir... Ege sana çok aşık..."
Hepimizin o karanlıktan çıkmasını sağlayan bir ışık var...O ışığı bulun. Ve sonsuza kadar kapatmayın.
İlk kez bir kitapta bu kadar çok duygulandım. Bazen gözyaşlarıma engel olamadım, bazen çokça güldüm. Bazen de hüzünlendim... Birbirinin yalnızlığına arkadaş olan iki genc... Ve aralarındaki mesafe tam 3391 kilometre. Tüm bu mesafelere, olmazlara, imkansızlıklara rağmen birbirini çok seven iki gencin hikayesi. Ege ve İzmir. Yanında olmadan da yanında olan birine ihtiyaç duyar her insan. Her şartta her koşulda... Onlar birbirlerinin her anına ortak oldular, yeri geldi birlikte ağladılar, yeri geldi birlikte güldüler. Yıprandılar ama vazgeçmediler. Çünkü her şeyden öte birbirini bulmuştular ve kaybetmemek için çok çabaladılar. Başardılar da...
Keyifle okuyun :)
Şakayla başlayan bir aşk hikayesi ne kadar güldüre bilirki? Sakın böyle düşünmeyin. Gülmekten karnınıza ağrılar girer demedi demeyin. İlk kitapta ne kadar çok güldüysem bu kitapta da o kadar çok güldüm. İyiki okumuşum. Gülmek ömrü uzatır derler. Sanırım ömrüm uzadı :)
Keyifle okumanız dileğiyle. Kahkahalarınız bol olsun :)
2024'e komik bir kitapla başlayacağıma kendime söz vermiştim ve hayatımda okuduğum en komik kitap diyebilirim. İlk başladığım andan sonuna kadar çok güldüm. Hatta bazen o kadar çok güldüm ki gözlerim yaşardı.
Serce ve Ceyhun. Bir telefon şakasıyla başlayan bir öykü. Bu iki gencin birbirini sevmesini konu alıyor. Ceyhun operatöre bağlanıyorken hayatının aşkını bulacağını nereden bilebilirdi ki? Hayat sürprizlerle dolu. Ne zaman ne olacağını kimse bilemez.
Keyifle okuyun:)
Bir serinin daha sonuna geldim. Ötanazi okulu. Belki ismine göre çoğu okura korkutucu gelebilir. Ama bana gelmedi. Hatta kitapta güldüğüm yerlerde vardı. Ve çoktu.
Kitap, kalp hastası bir kızı öldürmek için tutulmuş bir seri katilin, kızı öldürmek yerine onu hayatta tutmanın imkansızlıkları üzerine. Drew Yeşil'in gülümsemesini görür ve o andan itibaren kızı herkesten korur. Ama bela geliyorum demez, gelir. Ötanazi okulunda ise belalar bitip tükenmek bilmez. Herkesin bildiğinin aksine Ötanazi okulu bambaşka bir yerdir. Görünenin altında olan tüm sırları Yeşil, Drew, Marcus, Emily ve diğerleri birlikte çalışarak gün yüzüne çıkarır. Ölüm okulunda ölüm kaçınılmaz. Yani ağlamağa hazır olun. Ama Marcus ve Emily sayesinde çok fazla güleceğinizden de emin olun. Karakterlere bakacak olursak ben en çok Vanessa'nı sevdim. Çok güçlü ve yalnız. Kitabın sonuna kadar Vanessa'ya ne olacağını merak edip durdum. Ama mutlu sonla bitti. Tabii bakış açısına göre değişir. Bence Vanessa yapması gerekeni yaptı. Herkesi kurtardı. Şimdi sıra kendisinde.
Keyifli okumalar :)
"Başkalarının gürültüsünü değil, kalbinin fısıltısını dinle!"
Hem kendinizi, hem de çevrenizdeki insanları sorgulayacak ve hatta kendinizi yeniden keşf edeceğiniz harika bir kitap. Mutlaka okuyun derim.
Keyifli okumalar.
Barut'u okurken korsanın hikayesini çok merak etmiştim. Ama bu kadar büyük bir acı beklemiyordum doğrusu. Ama ne demişler "Sonu iyi biten her şey iyidir."
Fatih ve Asu çok büyük acılar çekmiş, çok derin yaraları olan iki genç. Onların kaderle olan sınavı çok çetin, çok çetrefilli. Ama aynı zamanda bu kadar acıdan sonra çok büyük bir mutluluğu çok fazla hak eden iki genç onlar.
Seni okumak güzeldi Korsan.
Lodos her şeyin başladığı yer.
Leyla - neşeli, cıvıl cıvıl bir genc kız. Peşindeki adamlardan kurtulmak için saklandığı sandıkta gözünü denizde açar. Gemidekilerden saklanmaya çalışırken hem çok korktuğu Barut Reis'e, hem de aşka yakalanır.
Barut Reis - Karadeniz'in asi fırtınası. Gemisinde kaçak bir yolcu olduğunu anladığı andan itibaren onu yakalamak için and içer. Aynı zamanda aşkın da onu yakalayacağından habersiz.
Güzel bir aşk hikayesi ama gülmek garanti. Ben okurken o kadar çok güldüm ki gözlerimden yaş geldi. Mutlu sonla da bitmesi ayrı bir güzel. Ama ben en çok Korsan'ın hikayesini merak ettim. Etmeye de devam edeceğim qaliba. Birkaç tahminim var ama Fatih'in hikayesi de olsaydı güzel olurdu. Yine de güzel bir kitap. Hangi kitap olursa olsun okuduğunuz zaman kitaptan bir cümle bile size aitmiş gibi hissediyorsanız mutlaka o kitaptan kendinize bir şeyler katmışsınız demektir.
Keyifli okumalar.
Bir serinin daha sonuna geldik. Ne denilir ki? Tek kelimeyle MUHTEŞEM. Eren'in de dediyi gibi "Tüm hikaye bodrum katında başladı, çatı katında bitti."
Gizemlerle, sırlarla dolu olan Beyaz Ev. Emris, Eren, Sedat, Atlas, Demir ve Ala hep birlikte hem Beyaz Ev'in gizemini çözmek, hem Arden'i bulmak, hem de tüm bunların arkasında olan kişileri tespit edip yakalamak için yeni bir maceraya atılırlar. Ülke ülke dolaşarak bir iz ararlar. Sonunda tam da bu kez başardık dedikleri anda yeniden başa dönerler. Ama asla vazgeçmezler. Çok güzel bir polisiye roman.
Keyifli okumalar.
Kitabı okuduğum zaman Eren'in yerinde ben olsaydım ne yapardım diye düşünmeden edemedim. Özellikle geceleri gördüğü varlıklar bir yandan ürpermeme sebep olurken, diğer yandan aslında ne oldukları en çok merak etdiyim konu oldu. Kitap gerilim tarzında olsa da Sedat karakteri kitapa renk katmış diyebiliriz. Arasıra Sedat'ın şakaları, komiser Emris'e sataşmaları kitabın tüm gerilimini kısa bir süre de olsa ortadan kaldırıyor. Ve komiser Emris. Araştırmaları, plan yaparken hiç bir detayı atlamaması, bir ip ucu bulana kadar her şeyi didik didik etmesi. Hepsi çok güzeldi. Herkese keyifli okumalar dilerim.
Okumağa zaman bulamadığım, okuduğumda ise zamanın nasıl geçtiğini anlamadığım bir kitap oldu. İlk defa bir kitabı okurken bu kadar fazla gerildim. Atlas ve arkadaşlarının hamlesi, yaşanan olaylar, cinayetler. Hepsi çok iyi işlenmiş. Ben okurken çok keyif aldım. Umarım sizde okurken en az benim kadar keyif alırsınız.
Herkese iyi okumalar dilerim.
Handan enerjik, sevgi dolu bir genc kız. Yavuz Selim sinirli, işkolik ve aşık bir adam. Yıllar önce babalarının birbirlerine verdiği sözle evlenmek zorunda kalan iki insan. Yavuz Selim ne kadar Handan'la görüşme teklifinde bulunsa da genc kız her zaman bir behaneyle Yavuz'la görüşmekten kaçmıştır. Babasının verdiği söz yüzünden tanımadığı bir adamla evlenmek istemeyen Handan bunu babasına söyleyemez. Bazen istemediğimiz şeylere mevcbur kalırız. Yavuz Selim sevdiği kadının kalbini kazanmak için mecburen ona oyun oynamak zorunda kalır. Bu süre zarfında Handan'ın kalbini kazanır ama aynı zamanda onu kaybeder. Çünkü oynadığı oyunu Handan öyrenir. Aynı adama hem nefret eder, hem çok sever. Bir kalpte iki duygu olmaz. Her zaman biri kazanır. Yavuz sevdiği kadından vazgeçmeden onun kalbindeki nefreti söküp atmaya, yeniden ona güvenmesini sağlamak için her şeyi yapar. Aksilikler, yanlış anlaşılmalar olsa da sonunda birbirini seven iki genc kavuşur. Mutlu sonla biten güzel bir hikaye.
