Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Asi◌꙳༉◦

Asi◌꙳༉◦
@Asi_GS
Yaklaşmayın yanarsınız
Azerbaycan
Azerbaycan, 18 Kasım 1995
32 okur puanı
Mayıs 2021 tarihinde katıldı
İnsanlar ekleniyor hayatına, insanlar eksiliyor, sen bir kalabalıktan bir başka kalabalığa çok da fark etmeden geçiyorsun, birileri senin hayatından çıkıyor, sen birilerinin hayatından çıkıyorsun. Teninin parçası olmuş niceleri uzaklaşıyorlar, bir zamanlar adını bile bilmediklerin ise daha sonra en mahrem gülüşlerinin sahibi oluyorlar.
Reklam
Bazı insanların tükenmiştir ruhu ve kaybetmeye alışmıştır.
Kiminin çöle döner yüreği kimi içinde bir yanardağ saklar.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Aşk hayallere tutunurken gerçeklerden düşmekmiş. Aşk insanın kendisini başkasıyla yakmasıymış. Aşk kederden gülüş beklemekmiş. Aşk insanın karşısındakini sevmesinden çok onun vereceği acıları sevebilme cesaretiymiş.. Hepsine yeterdi yüreğim. Hepsine vardı cesaretim. El olup gitmeseydin...
Çok içten gülüşleri olmalı insanın, kimsenin akıl sır erdiremediği kadar... Hayatın bütününe yayılmalı o gülüşler ve en sevdiğine katılmalı her seferinde. İnsan acı çekmeye gelmedi bu dünyaya, insan mutlu olmaya da gelmedi. İnsan neden bu dünyada olduğunu bilmiyor. Hayat kısa ya da uzun metrajlı bir film gibidir ve çoğu film mutlu sonla bitmez.
Reklam
Nedir bu acelen, güvensizliğin, bu sabırsızlığın? Bilmez misin Allah işleri yavaş yavaş halleder? Allah asla acele etmez. Ancak sen acelecisin. Sen her şeyi anında olsun istiyorsun. Her varlığın, her oluşun bir tekâmülü vardır. Bir süreci, bir olma zamanı vardır. Senin ruhunun çiçek açma zamanı da gelecektir ancak bu aceleyle buna ulaşamazsın. Ulaşsan bile tadını alamazsın. Olmuşsundur, ama olduğunun bile farkına varamazsın! İstediğin bir şeyi Allah vermiyorsa ya O’na tüm yüreğinle yönelmediğin veya duanda ısrarcı olmadığın içindir, Yahut da Allah sana bu dünyada vermediğini ahretine sakladığı içindir.
Herkes iyi niyetli değildir, bazıları mutsuz olmanı ister.
Artık hatırlanmaya değecek kadar bile kalmadın. Seni unutmak hakkım! Unutkan biri değilimdir ama sen bende hatırlanacak hiçbir şey bırakmadın. Benim unutulmuşum olmak bile güzeldir, bil. Aşk mı? Aramızda kaldı; içimizde değil...
İnsan sevdiklerinin iyiliğini istediği için onlara müdahale etmeden duramıyor ama bunun bir faydasını da görmüyor aslında.
Reklam
Herkes iyi niyetli değildir, bazıları mutsuz olmanı ister.
Birinin ağzından bal gibi dökülen söz, bir başkasının kulağına zehir gibi gelebilir.
Sevdiğin birini yıtirince bir yanın onunla beraber kaybolur.Terk edilmiş hayaletli bir ev gibi buruk bir yalnızlığa esir olur, eksik kalırsın. İçinde bir sır gibi, giden sevgilinin yokluğunu taşırsın. Öyle bir yara ki üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin caınını yakar. Öyle bir yara ki iyileştiğinde bile kanar. Bir daha gülemiyeceğini hafifleyemeyeceğini sanarsın. Karanlıkra el yordamıyla ilerler gibi akar hayat. Önünü göremeden, yönünü bilemeden, sadece şu anı kurtararak... Gönlünün kandili sönmüş, zifiri gecede kalmışsındır. Ama işte ancak böyle durumlarda, yani iki göz birden karanlıkta kalınca, bir üçüncü göz açı lır insanda. Kapanmayan bir göz ... Ve ancak o zaman anlarsın ki bu elem sonsuza dek sürmeyecek. Hazandan sonra başka mevsimler gelecek, bu çölden geçince nice vadiler ve bu ayrılığın ardından bir ebedi vuslat...
“Kör müydü gözlerin, nasıl göremedin” diye sordular senden sonra. Kör değildim. Ve hayatımda en çok iki kere parlamıştı gözlerim. Birincisi seni ilk gördüğüm, İkincisi giderken ardından baktığım gün. İlkinde aşkın ışığından, İkincisinde gözyaşlarımdan... O iki anın arasındaysa hep kapalıydı gözlerim. Aşkına inandığımdan. Kör değildim, sadece güvenmiştim!
Mutlu olmak her şeye sahip olmak değil, sahip olduğun kadarını her şey yapabilmektir.
Reklam
Kıskançlık insanoğlunun doğasında olan bir duygudur. Kıskançlık bir sevgi göstergesi değildir. Kıskançlık, aşırıya kaçtığınızda ilişkinin en büyük düşmanıdır. Aynı zamanda hiç kıskanmayan biriyle de bir ilişkiyi yürütemezsiniz. Küçük kıskançlıklar insana kendini değerli hissettir, bu tür kıskançlıklar bir çeşit ilgi göstermek de olabilir. Özetle aşırı kıskançlık bir hastalık halini alır ve ilişkinin sonunu getirir. O yüzden siz çok sevin, az kıskanın.
Nefes alır gibi özlediklerimiz, bir ömür kalbimizde gizlediklerimiz var.
Tüm samimiyetimle şunu söylemek isterim; etrafınızda hiç insan yokken ne kadar yalnızsanız, çok insan olduğunda da o kadar yalnız olabiliyorsunuz.
Uzun yazıları sevmiyorum. Mesajlar en kısa ve en net biçimde verilmeli. Hayat kısa ve gözler yalan söylemez. Kendimize bakabilsek biraz... "Ne yapıyorum ben?" diye sorabilsek. Sonra "İyi de benim ne yaptığımdan bana ne yahu?" desek. Bir bakmışsın yoksun. Sen zaten yoksun. Tamam, varlığın gerçek ama beynin kadar yaşıyorsun işte.
Kırık bir umut taşıyorum. Aklım sende kala kala senden gidiyorum. İnsan yarısında terk ettiği filmin sonunu merak eder mi? Ediyorum. Tüm yelkenlerim yırtılmış ama ben hâlâ rüzgârdan medet umuyorum…
Reklam
Akrep, nokta nokta ruhumu sokmuş, Mevsimden mevsime girdim böylece. Gördüm ki, ateşte, cımbızda yokmuş, Fikir çilesinden büyük işkence.
Ufuk bir tilkidir, kaçak ve kurnaz; Yollar bir yumaktır, uzun, dolaşık. Her gece rüyamı yazan sihirbaz, Tutuyor önümde bir mavi ışık.
Umurumda değil kim koşarak geçmiş yanımdan ve bana rüzgar yapmış!
Sessiz çığlıkları vardır kırılan kalbimizin ve onları yalnızca Allah duyar.
Aşk yarası taşımayan aşkı bilmez insan yaralanınca yarasını saracak birini arıyor. Aşkın ikinci acemilik evresi bu... Oysa aldığın yara seni hakiki aşka götürüyor acı yol gösteriyor. Yaran kapanmadan bunu bilemiyorsun
Unutmak alışmaktır. Unutursun demiyorum.. Ama alışacaksın biliyorum.