- Aramızdaki temel fark ne biliyor musun? Sen insanlara baktığın zaman üniformalar, bayraklar ve din görüyorsun!
- Peki sen ne görüyorsun bakalım?
- İnsan sadece insan. Seven, acı çeken, acıkan, üşüyen, korkan bir insan.
Zülfü Livaneli / Serenad
Ben sana rastladığım günlerde, hangi günlerdi onlar Tuhaf şey bir günde değişiyor kişi Senden öncesi öyle uzak ki anılar bile yok sanki Geldin masaya oturdun ve hayatımı böldün bir milat gibi...
Bulgucu adam. Belki de ülkemizde tek bulgucu. Çok daha yetenekli bir
Mehmet Akif’in tinsel görüntüsüyle adamakıllı dürüst bir Necip Fazıl’ınkini iç
içe geçirin, yaklaşık bir Sezai Karakoç fotoğrafı elde edebilirsiniz.
Aşkın başlangıcı hayranlıktır.
Sonrası ümit…
Sonra şüphe doğar.
Âşık hayranlıktan usanır.
Sahip olmak ister, emin olmak ister.
İlgisizlik görür, soğuklukla karşılaşır.
Jurnal- Cemil Meriç
Geceleri gökkuşağına boyamak mıdır suçum?
Herkes bağırırken şiirler okumak mı,
Susmak mı sözün bittiği yerde, kusmak mı sindirebildiklerinizi?
Apansız uykum kaçıyor kaç gece, bu da mı aleyhime kanıt?
Dostoyevski - Suç ve Ceza
"Aman Yarabbi! Sevmek bu muydu? İnsanı sanki bir mengene içinde sıkıp da birisinin ayakları altına ezik, bitik, can çekişerek atmak isteyene bu öldürücü şey, sevmek bu muydu?"
Beşinci Mektup
Ayrılık diye bir şey yok. Bu bizim yalanımız. Sevmek var aslında, özlemek var, beklemek var. Şimdi neredesin? Ne yapıyorsun? Güneş çoktan doğdu. Uyanmış olmalısın. Saçlarını tararken beni hatırladın, değil mi? Öyleyse ayrılmadık. Sadece özlemliyiz ve bekliyoruz.
Herkesin
Bir umudu vardır,
Bir savaşı,
Bir kaybedişi,
Bir acısı,
Bir yalnızlığı,
Bir hüznü…
Çünkü herkesin bir gideni vardır…
İçinden bir türlü uğurlayamadığı…”
Turgut Uyar
Bende hiç tükenmez bir hayat vardı
Kırlara yayılan ilkbahar gibi
Kalbim hiç durmadan hızla çarpardı
Göğsümün içinde ateş var gibi
Bazı nur içinde, bazı sisteyim
Bazı beni seven bir göğüsteyim
Kah el üstündeydim, kah hapisteydim
Her yere sokulan bir rüzgar gibi
Aşkım iki günlük iptilalardı
Hayatım tükenmez maceralardı
İçimde binlerce istekler