Sosyalizmin eleştirisini bir hayvan çiftliğinde yaşayan hayvanların devrim hikayesi üzerinden anlatan yazar, güveni boşa çıkan, umutları istismar edilen bir topluluğu daha güzel anlatabilir miydi bilmiyorum. İnsanların kölesi olmamak için kendi yarattıkları, lafta içlerinden, kendilerinden biri olan napolyona boyun eğmek zorunda kalan hayvanları, onun kendilerini nasıl tükettiğini anlamasınlar diye yardımcısına hergün mükemmel istatistiklerle ve yalan verilerle nasıl kandırmaya çalıştığını bugünün şartlarında anlamamız çok da zor değil. Bu kitaptan çıkarılacak onlarca dersten birisi de farkındalığını kaybetmenin toplumu nasıl heba ettiğidir. Okumak isteyenlere bu çerçeveden bakmalarını öneririm.