18. Bu nedenle şöyle diyebiliriz: Düşmanınızı ve kendinizi tanıyorsanız yüz savaşın sonucundan bile korkmanıza gerek olmaz. Kendinizi tanıyorsanız ama düşmanınızı tanımıyorsanız kazandığınız her zafere karşı bir yenilgi yaşarsınız. Ne düşmani ne de kendinizi tanıyorsanız her savaşta yenilirsiniz.
Sayfa 19
17. Böylece zafer için gerekli beş şeyi biliyoruz: (1) Ne zaman savaşacağını ne zaman savaşmayacağını bilen kazanır. (2) Hem kendisinden üstün hem de kendisinden kötü güçlerle baş etmeyi bilen kazanır. (3) Tüm rütbelerinde aynı ruh halini yaşayan orduya sahip olan kazanır. (4) Kendisini hazırlayan ve düşmanını hazırlıksız yakalayan kazanır. (5) Askeri kapasitesi olan ve kralın müdahale etmediği kazanır.
Sayfa 19
2. Bu nedenle tüm savaşlarınızda savaşmak ve fethetmek en üstün mertebe değildir. En üst mertebe düşmanın direncini kırmak ve savaşmadan kazanmaktır.
Sayfa 17
Okur Takip Önerileri
1. Sun Tzu der ki, pratik savaş sanatında en iyisi düşman ülkesinin tamamını bütün olarak ele geçirmektir; ülkeyi bölmek ve yok etmek iyi değildir. Yine düşman ordusunun tamamını ele geçirmek onu yok etmekten daha iyidir, bir alayı, bir müfrezeyi veya bölüğü bütün olarak ele geçirmek onu yok etmekten daha iyidir.
Sayfa 17
20. Orduların lideri insanların kaderlerine hükmeden kişi olarak bilinir, ülkenin barış içinde yaşaması veya tehlikede olması ona bağlıdır.
Sayfa 16
18. Her savaş aldatmaca üzerine kuruludur.
Sayfa 11
Her yazıya başlayışta yazmayı yeniden öğrenmek zorunda olmak... Ne güç!
Sayfa 99
Tezer canım,
Evet, aylardım yazamadım sana. Bağışla.
Sana yazacak o kadar çok şeyim vardı ve onları yazmak gücünden öylesine yoksundum ki, hiç yazmamayı yeğledim.
Hattâ telefonda bile sesini duymak istemedim.
Sayfa 98
Yeni kağıdı bir başka sessizlikte doldurmak üzere...
Sayfa 97
Ben doktorlara gitmediğinden bu yana, akılca sağlığıma kavuştum, beni düşünemez duruma getirmişlerdi, şimdi bir kere uğruyorsun, hemen kesecekler... Kendilerini kessinler, beni asla, öleceksem de ne nedenle öldüğümü bile bilmek istemiyorum, taş devri insani gibi ölmek istiyorum, o da benim seçeneğim.
Sayfa 97
Aslında hastalık psikolojisine girmek, sokulmak, insani hasta eden en büyük olgu.
Sayfa 96
Aslında bizim için bir kitap ne ise, bir doktor için de kötü bir hasta o, üzerimizde çalışacak çünkü.
Sayfa 96
Diyeceğim, sen bu doktorlara hiç aldırma, doktora gitmek de bize göre bir şey değil, kendilerini dinlemeden yaşamış insanlara göre.
Sayfa 96
Aynı senin gibi kimseyi dinlemeyi sevmedigim halde, birini dinlemeyi kendimi dinlemeye yeğliyorum.
Sayfa 95
İşte, yalnız kalınca varolduğumu hiç algılamıyorum. Kendi kendime yaşamın düşünü görmüş bir ölü gibi geliyorum, örneğin, benim şimdi Güner Sümer'in yanında olmadığımı bana ne anlatıyor ki? Dışarıdaki kar mı? Soğuk mu? Zürih mi? Hayır, hiçbiri değil. Yalnız şu an sana yazmak, yazabilmek, orada olmadığımı bana duyuruyor, bu nedenle de yalnız yatmaktan hiç hoşlanmıyorum, hiçbir gece yalnız yatmak istemiyorum, sabah uyanınca yaşadığıma şaşırıyorum.
Sayfa 95