Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Avam ahlakı

Avam ahlakı
@Avamahlaki
11 okur puanı
Şubat 2023 tarihinde katıldı
Deneyim ve Apriori Bilgi
Sa­dece duyulara dayanan algıya başvurmak, dayanmak söz konu­su olursa, çok kolayca Sofistlerden Protagoras’m şu düşünce­siyle karşılaşılır: İnsan, hem de her tek insan, içinde bulunduğu duruma göre her şeyin “ölçüsüzdür. Zira algılar, duyu verileri, daima duyu organlarının durumuna göre görelidir; yani onlarındurumuna bağlıdır. Soğuk bir ele ılık
Sayfa 76 - DOĞUBATIKitabı okudu
Reklam
DÜŞÜNME YASALARI VE VARLIK İLKELERİ
C) Yeterli Neden İlkesi Bu yasa, “nedensellik ilkesi”, principium ra- tionidtir; fakat çoğu kez bu ilke daha uzun adlandırılır: “Ne­deni yöneten ilke” ya da “yeterli neden ilkesi” gibi Bu ilke bir mantık ilkesi olarak şunu ifade eder: Doğru ol­duğunu savunan bir yargı, savını temellendirmiş olmalıdır. Böyle bir yargı temelsiz hiçbir sav ortaya
Sayfa 67 - DOĞUBATIKitabı okudu
112 syf.
·
Puan vermedi
·
13 saatte okudu
Felsefenin Temel Disiplinleri
Felsefenin Temel DisiplinleriHeinz Heimsoeth
8.4/10 · 175 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
DÜŞÜNME YASALARI VE VARLIK İLKELERİ
B) Çelişmezlik Yasası Bu ilkenin geleneksel yalın formülü şudur: A, A-olmayan değildir (A, Non-A değildir). Kuşkusuz, bu ölçüt de, ancak zorunlu olan fakat yeterli olmayan bir ölçüttür. Bu ölçüt, ancak yanlış olanın bir işaretidir fakat olumlu hakikatin bir işa­reti değildir; çünkü çelişmezlik ilkesi, her iki yargıdan hangi­sinin doğru ve
Sayfa 60 - DOĞUBATIKitabı okudu
DÜŞÜNME YASALARI VE VARLIK İLKELERİ
A) Özdeşlik İlkesi A, A'dır. Bir şey ne ise odur. Bütün düşünme ve incelemelerde, her çıkarımda ve düşüncelerle yapılan tanımlar­da, her düşünce, ortaya çıkan her kavram ne zaman ele alınırsa alınsın, o düşünce ya da kavram ilk kez ortaya konulurken (ya da alınırken) nasıl düşünülmüşse, aynı şekilde ele alınmalıdır. Şu halde her düşünmenin
Sayfa 53 - DOĞUBATIKitabı okudu
Reklam
Fakat bilgi teorisi, sanıldığı gibi, felsefenin hiçbir koşula da­ yanmayan biricik temel disiplini değildir. İnsan düşünmesi, zo­ runlu olarak şu iki şeyle karşılaşır: Bir yandan var olanla, yani hazır bulduğu bir şeyle; öte yandan düşünme olayı kendisine döndüğü zaman, kendisiyle; “varolan bir şey” hakkmdaki dü­ şünme ve bilme ile karşılaşmaktadır. İnsan düşünmesi, o şe­ kilde organize edilmiştir ki, insan bir şeyi bilmeye çalışırken (bu şey Güneş, Ay ya da tanrılar, demonlar, insanlar, devletler, canlılar ve nesneler olabilir) aynı zamanda ve herhangi bir şe­ kilde kendisiyle, kendisinin bu şey hakkmdaki bilmesi ya da zan ve tahminleri hakkında da bir bilgiye sahiptir. Bilme eyleminin kendisi hakkmdaki bilinci, daima şey, obje ve düşünce hak- kındaki bilgiyle birlikte çalışır. Bu şekilde de bilmenin, dene­ menin ve soru sormanın gelişen başkalaşması yoluyla, bilen insanın kendisi ve bilmesi üzerine geri dönen düşünme (bükü- lüm: reflexiori) meydana çıkar.
Sayfa 45 - DOĞUBATIKitabı okudu
r: Bütün bilgi ve bütün bilimler için temel olduğunu, onların ilk koşulu olarak, kendisinin hiçbir koşula dayanmadığını savunan başka bir felsefe disiplini daha vardır. Bu disiplin, mantık ve varlık felse­ fesi kadar eski olmayan, eski zamanlarda temellendirilmeyen bir felsefe disiplinidir. Onu özel bir alan olarak ne Aristoteles, ne de
Sayfa 42 - DOĞUBATIKitabı okudu
aslında her birisi kendi tarzında ve aynı hakla ilk felsefe rolünü üstüne almak isteyen iki felsefe disiplini var demektir. Mantıktaki düşünceler arasındaki bağların da­ yandığı ilkeler, başka bir deyişle, “aksiyom”lar, kendiliklerin­ den açık olduklarından, ne bir temellendirmeye gereksinimleri vardır, ne de böyle bir temellendirmeye olanak vardır. Bu nite­ lik, mantığa bir temel bilim olmak karakterini kazandırıyor; ve mantığın belli bir tarzda bütün felsefeden ve bilimlerden önce gelmesini gerektiriyor.
Sayfa 40 - DOĞUBATIKitabı okudu
Anlama yetimiz bütün bilimlerde, felsefenin çeşitli alanlarında düşünme formlarıyla, düşünceleri mantık bakımından birbirine bağlayan formlarla çalışır. Öyle ki bütün bilimler, kavramanın, düşünceler arasındaki bağların ve ayır­ maların formlarını zorunlu olarak gerektirir. Bu gibi formlar­ dan söz eden “mantık”, bütün bilimlerden önce gelir. Mantığın ilkeleri her bilimsel sistemi yönetir; ve düşünmeye dayanan bil­ ginin ilk koşulunu oluşturur. Fakat bu ilkelerin kendileri bir ilk koşula, dayanmazlar. Düşüncenin formları, her düşünme eyle­ mini etkiler; hattâ kavramlar, yargılar ve kıyas hakkındaki dü­ şünmenin kendisi de, bu kavramların, yargıların ve kıyasın aynı formları içinde olup biter. Kuşkusuz, mantıksal ilkelerin mutlak bir geçerliği vardır ve “formal mantık”, felsefenin özellikle açık bir şekilde kurulmuş ve tamamlanmış bulunan bir disiplini ha­ line gelmiştir. Bütün felsefe disiplinleri arasında açıklığı, ke­ sinliği ve kanıtlama gücü bakımından matematik disiplinlere benzeyeni de yine mantıktır.
Sayfa 39 - DOĞUBATIKitabı okudu
Dar ve geniş anlamdaki mantık kavramlarının birbirine ka­ rışmasını önlemek için “formal mantık” deyimi kullanıldı. Şim­ di gözönünde bulundurduğumuz anlamdaki mantık, bizim dü­ şüncelerimizin, yargılarımızın, bilgimizin içeriğini ve -olaylar mantığı deyimiyle işaret edildiği gibi- kökünü gerçek olan şey­ lerde bulan belirlenimleri gözönünde bulundurmaz. Böyle bir mantıkta, ancak düşünme olayında gerçekleşen bilgimizin en genel “form”ları; amacı bilgi, kavrama, hakikat olan düşünme­ mizin formu aranır. İçeriklerin çeşitliliği bir yana bırakılır, sa­ vunduğumuz düşünceler, yargılardan çıkardığımız sonuçlar, en genel form-belirlenimleri olarak ele alınır (Aristoteles’in Analy- tica’sında olduğu gibi).
Sayfa 38 - DOĞUBATIKitabı okudu
Reklam
Fa­kat öte yandan insan aklının, böylece ve hemen daima en yük­ sek ve en son olan şeyleri bilgi amacı olarak ele alması, aynı ak­ im henüz olgun olmayan bir yanını göstermiyor mu? Bunun hiç olmazsa Hume, Kant ve Comte’un ileri sürdükleri düşün­ celerden beri böyle düşünülmesi gerekmiyor mu? Kendisini kritik bir denetime alan insan aklı, artık
Sayfa 35 - DOĞUBATIKitabı okudu
Felsefe, algılanan dünyanın ve hayatın bü­ tünü hakkında bir bilgi olmak ister. Felsefe, temellendirilmiş ve kurulmuş, bütünüyle açık bir şekil kazanmış bir bilgi, yani bi­lim olmayı amaçlar.
Sayfa 30 - DOĞUBATIKitabı okudu
Felsefe ‘bakılıp görülen’ (das Angeschaute), somut ve apaçık görünen şeyleri temelendirmeye, onları açıklamaya çalışır.
Sayfa 16 - DOĞUBATIKitabı okudu
Felsefe öğreniminde, Kant’ın derslerin­de ileri sürdüğü şu düşünceyi daima göz önünde bulundurma­lıyız: Üniversite derslerinde “felsefeyi değil, felsefe yapmayı öğ­renmek; düşünceleri değil, düşünmeyi öğrenmek” öğretimin amacı olmalıdır.
Sayfa 10 - DOĞUBATIKitabı okudu
221 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.