Dar ve geniş anlamdaki mantık kavramlarının birbirine ka
rışmasını önlemek için “formal mantık” deyimi kullanıldı. Şim
di gözönünde bulundurduğumuz anlamdaki mantık, bizim dü
şüncelerimizin, yargılarımızın, bilgimizin içeriğini ve -olaylar
mantığı deyimiyle işaret edildiği gibi- kökünü gerçek olan şey
lerde bulan belirlenimleri gözönünde bulundurmaz. Böyle bir
mantıkta, ancak düşünme olayında gerçekleşen bilgimizin en
genel “form”ları; amacı bilgi, kavrama, hakikat olan düşünme
mizin formu aranır. İçeriklerin çeşitliliği bir yana bırakılır, sa
vunduğumuz düşünceler, yargılardan çıkardığımız sonuçlar, en
genel form-belirlenimleri olarak ele alınır (Aristoteles’in Analy-
tica’sında olduğu gibi).