Arzu

Arzu
@Aytuna
157 syf.
·
Puan vermedi
Hayat ve ölüm ekseninde hikâyelerin yer aldığı bir eser.Rüya görmek, rüyada olma hâli; biraz hayat, biraz ölüm, biraz kehanet diye düşündürdü bana...Yazarın kendine has üslubuyla rüyaları , yaşamı ve ölümü gizleri ve açıklarıyla okumak güzeldi.
Abdullah Efendinin Rüyaları
Abdullah Efendinin RüyalarıAhmet Hamdi Tanpınar · Ahmet Halit Kitabevi · 1943279 okunma
Reklam
110 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Albert Camus'nün okuduğum ilk romanı.Adından da anlaşılacağı üzere topluma, değerlere, duygulara yabancılaşmış hissiz bir karakter üzerinden ilerliyor kitap. Daha önce okuduğum ve dış dünyaya içinin kapılarını kapatmış karakterlerin (Ör:Selim Işık)nahifliğinin aksine Meardault karakteri soğukkanlı ve beklentisiz.Bu beklentisizlik öğrenilmiş çaresizlik gibi değil duygularından tamamen sıyrılmış olmanın sonucu hatta kitapta geçmiş, gelecek ve şimdiye dair duygusallığa kapıldığı bir an hemen hemen hiç yok.Hayata tamamen nesnel bir pencereden bakıyor.Aşk, ölüm, kalım onun için her şey belli bir neden sonuç çizgisinde ilerliyor. Maneviyata hiç önem vermemesi, duyguların onun için gerçekliği olmaması ise bu bu yabancılaşmayı kolaylaştırıyor.
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2020112,8bin okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Kırmızı Pazartesi
"Santiago yavrum! " diye bağırmıştı. "Neyin var?" ... "Beni öldürdüler, Wene Hala!" Sabah erken saatlerde işlenen bir cinayet.Santiago Nasar öldürüldü.Yazar bunu nasıl bize (okuyucuya) ilk başta söyledi ve roman boyunca bu bilindik sonu bekledik ise ikiz kardeş olan katiller de onu öldüreceklerini daha ilk başta
Kırmızı Pazartesi
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202110 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
192 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Simyacı Bu kitabı çocukluğumda çok sevdiğim o masal türünü okurken olduğu gibi keyif alarak okudum.Gerçekten yetişkinler için yazılmış bir masal gibi. Yetişkinler için dedim. Çünkü çocukken büyükleri çok daha cesur buluyor ve onları hayallerine daha yakın görüyorken, büyüdüğümüzde aksine korkaklaşarak hayallerimizi bir kenara bırakıp onları
Simyacı
SimyacıPaulo Coelho · Can Yayınları · 202322 okunma
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Peyami Safa'nın bireyin iç dünyasını esas alan eserlerinden biridir.Mükemmeliyetçi bir dil ve anlatımın hâkim olduğu kitapta yazarın psikoloji ve tıp alanında geniş birikime sahip olduğunu görürüz. Not: Kitabı Nazım Hikmet Ran 'a ithaf etmiştir. Dokuzuncu Hariciye Koğuşu otobiyografik özellikler de taşıyan bir romandır.(Kendisinin çocukluğu ve gençliği de kemik hastalığı yüzünden hastanelerde geçmiştir.) Genç bir hastanın psikolojik durumunu çok iyi tahlil etmiştir ve bunu okuyucuya hissettirmiş ki kitabı okurken duygudaşlık kurabildim . "Hasta olmayanlar bizi ne kadar az anlayacaklar." "İki hasta kadar birbirine yakın hiç kimse yoktur." "Büyük bir hastalık geçirmeyenler, her şeyi anladıklarını iddia edemezler." Bu sözlerle sağlığın en büyük varlık olduğunu ne güzel ve gerçekçi bir bakışla anlatmıştır. Öte yandan bedeninde çektiği acılar kadar ona ızdırap veren ruhunda hissettiği Nüzhet'in aşk acısı da vardır. Bazen bedenindeki ağrıları ruhundaki sızılara oranla daha sade bulur. İnsanın manevi acılarını, korkularını, yalnızlığını,azaplarını, ruhsal bunalımlarını kişiyi sarsacak ölçüde iyi işleyen; psikolojik tahlilleri öne çıkaran bir eserdir.
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Dokuzuncu Hariciye KoğuşuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 202215 okunma
Reklam