Yemek yemesine en sonunda izin verilmiş açlıktan ölen bir insan gibiydim. Üşüyebilirim, elbiselerim parça parça olabilir, utanç duyabilirim ama mutsuz olamam. Ben mi mutsuzum? Yo, mutluluğum benim bu işte.
Beton duvarlar arasında bir çiçek açtı
Siz kahramanısınız çelik dişliler arasında direnen insanlığın
Saçlarınız ızdırap denizinde bir tutam başak
Elleriniz kök salmış ağacıdır zamana
O inanmışlar çağının.
Bir uçurumun üzerindeki insan gibi görüyordu kendisini. Köprü yıkılıyor, uçurumla karşı karşıya geliyordu. Uçurum gerçek hayatın kendisiydi, köprü ise onun sürdürdüğü yapma hayat.