Kitabın ilk bölümü alışılagelmişin dışında hatta birçok kişinin eleştireceği beğenmeyeceği rubailerle dolu. Fakat ben daha çok tasavvufi betimlemelerden ibaret olduğunu düşünüyorum. Şiirlerinde geçen şarap bir sembol kötümserliğe karşı bir panzehir, hür insanların düşüncelerini saran bir huzur timsali sayılmalıdır. İkinci bölümde Tanrı ile yaptığı konuşmalar oldukça enteresan olup son bölüm olan dünya insanlar ve özgürlük kısmı benim en beğendiğim kısım oldu. Eski ama kütüphanemde sık sık elimin gideceği bir kitap olacağı kesin. Hayyam bence onikinci yüzyılın sesi olmakla kalmayıp aynı zamanda bugunün sesidir.
İyi okumalar.