Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bayram MİROĞLU

"Anladım ki; en büyük makam, abd-i zelil makamıdır..." (Muhiddin-i Arabi)
Reklam
Safiyet halini sağlayan ibadetlerin başında; şüphesiz, namaz gelir. Namaz, zikri temin eder.. Yani: anmayı.. yani: cenabı Hakkı anmayı.. Onu, hiç unutmadan anmayı..
Vahdet-i vücud; mana yolcularının, son durağı sayılır. Ondan öte, Ne bir yol vardır? Ne de bir hal veya makam... Bütün tarikat pirleri; müritlerini, ancak bu makama vardırmak için çaba harcarlar. Buraya varan bir mürit üzerinde, artık bir mürşidin tesiri olamaz..

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Şüphesiz; kimyahane den çıkan her ilaç, tabibine ve hastasına göre, zehir veya panzehir olabilir.
Eline kıl kalem alsa, resim levhasının semasında kuyruklu yıldız peyda olur. Duvarda bulut resmeylese, dünyada yağmur meydana gelir. Kış mevsiminde gül bahçesi resmeylese, bahar kokuları alemi doldurur. Aşık Çelebi
Reklam
“Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen” (Şeyh Galip, 1757-1799) “Ey insanevladı! Kendine saygıyla/hürmetle yaklaş; çünkü sen kâinatta yaratılmışların özü/göz bebeği olan insansın.”
Yek-rengdir zebân-ı hakîkatte hüsn ü aşk Bang-i hezâr şu'lesidir âteş-i gülün (Şeyh Gâlib) ... Hakikat dilinde aşk ve güzellik tek renktir / Binbir çeşit tezahürü görülse de onlar gülün ateş(rengi)nden saçılan alevler gibidir.
Eşler arasındaki sevgi ve saygı, eşlerin Allah korkusu, Aşkın en büyük olanından daha mutlu edicidir haberin olsun! Allah'tan korkan eş, ne güzel dosttur! Evlilik, aşktan ve aşık olmaktan çok daha ötede, çok daha önemli. Aşk insanı değiştirir, sevecen ve Babacan kılabilir . Ama evlilik insanı abad da edebilir berbat da. Aşık olmaktan çok daha yüksek kıymette! Aşk samanlığı Seyran eder diyorlar ama değil.
Hayır. Aşk insanı olgunlaştırır fakat haram helali, Sana ait olanı ve olmayanı öğretemez. İnsanı yanlışından caydıramaz aşk. hatta bazen nameşru olanı bile sana meşruymuş gibi gösterir aşk. Ben seviyorum nasıl olsa... "dersin ve ileri gidersin sınırı geçersin. Bilemezsin. Sınırı geçtiğini bilmemek, ceza çekmene mani değildir.
Allah'ın nuru, bedenimizin her hücresinde, kalbimizdeki kılcal damarlarda, beynimizin kıvrım ve nöronlarında, parmak uçlarımızda, ruhumuzun derununda, ekmeğimiz de, suyumuz da, soluduğumuz havadadır.
Reklam
O mısralar gene içimde canlandılar ve ses vermeye başladılar: Hep samt ü râşe saklı bu vâdi-i muzlimîn Her hatvesinde şüpheli bir hufre, bir kemîn Hep samt ü râşe... Kaynaşıyor canlı gölgeler Bir mahşer-i cünûn gibi pürcûş u bîhaber.
Buna göre servete tapanlar, gücü tanrı edinenler, bayağı zevklerini temel gaye olarak görenlerde şirk ve Allah'a ortaklık inancının esaretine düşmüşlerdir.
Kainatı mızda tesadüfe yer yoktur... Ağırlığını ifade edecek sayıların bulunmadığı o muazzam cisimleri değil, sayısı haddi hesaba gelmeyen hücrelerin değil, boyu gözle görülemeyecek derecede varlıkların değil, 1 gramın milyonda birinin, 6 milyonda biri kadar olan ve canlılığın ana kaynağı olan bir protein molekülünün tesadüfen meydana gelebilmesi için kaçta kaç ihtimal vardır biliyor musunuz?
Allah yeryüzündeki her varlığı ve canlıyı incelememizi, eşsiz sistemleri ve hayvan popülasyonları anlamaya çalışmamızı istemektedir. Bu, kalbin derinliklerinde var olan yaratılış sırrının, insan tarafından ifşa edilmesi, varlık hakikatinin kalp ve dil ile ikrar ı ve ilanı anlamına gelmektedir.
Zihin bir buzdağı gibidir, gövdesinin sadece yedide biri suyun üzerindedir. Sigmund Freud, AvusturyalI nörolojisi, psikanalizin kurucusu, 1856-1939
94 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.