Vahdet-i vücud; mana yolcularının, son durağı sayılır. Ondan öte, Ne bir yol vardır? Ne de bir hal veya makam... Bütün tarikat pirleri; müritlerini, ancak bu makama vardırmak için çaba harcarlar. Buraya varan bir mürit üzerinde, artık bir mürşidin tesiri olamaz..