Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

benisinla

400 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Okumaya başladığınız ilk bir kaç gün üstünüze fakirlik ve mezbahaların kokusu siniyor... Hatta ilk elli sayfa duruma alışabilmek için kaç kere et kokusunu iliklerime kadar hissedip, kitabı bırakmak zorunda kaldım. İçindeki ana karakterin başından geçenler, sizi de onla birlikte şoke ediyor. Anlatılan toplum sizi şoka sokuyor. “Nasıl yani? Nasıl?” Diyor insan. Bir an rahatlıyor, sadece kitap diyorum, ama gerçekten böyle insanların varlığı sizi hayatınızı sorgulamaya itiyor. Burun kıvırdığınız o yiyecekleri, ömründe yememiş insanların olduğuna bir kere daha hayret ediyorsunuz. Ama asıl hayret ettiren şey şudur ki; kitap o insanların durumlarından bangır bangır bahsederken, yayınlandıktan sonra Amerika’da insanların ayaklanması ve et üretimi düzenleme yasalarını yürürlüğe girmesi. Kaldı ki bi hocamın (Amerikalı) tavsiyesi üzerine okudum. Bana önerilme nedeni de bir kitabın gıdaların yasal düzenlemelerine etkisiydi. Okuyunca pek de gıdaları düşünemiyor insan (yani bazı insanlar düşünmüyordur heralde). Zaten Upton Sinclair de ne demiş: “Ben toplumun vicdanını hedef aldım, attığım yumruk midesine geldi!” Daha da diyecek bişey bulamıyorum.
Şikago Mezbahaları
Şikago MezbahalarıUpton Sinclair · Sel Yayıncılık · 2021909 okunma