Berfin

"Merhamet istemiyorum, hiç kimsenin acımasına ihtiyacım yok, merhamet de zulmün bir parçası; ne bana acıyın ne de çocuğuma. Merhamet zulmün merhemi olamaz."
Sayfa 139Kitabı okudu
Reklam
Ezdiler (diğer dinlere göre şeytana tapanlar )
"Ezidiler, günde üç kere güneşe dönüp dua ederler, bazıları köklerinin eski güneş dinine dayandığını söylüyor. O kadar eski bir din ki herkes başlangıcını unutmuş . Bizim burada Süryani manastırları vardır, dört bin yıl önce yapılmış, oraya da dua etmemeye giderler. Bunların inancına göre Tanrı ve yedi melek vardır. Başmelek de Melek Tavus'tur yani onların söyleyişiyle Tavuse Melek. Evet, tavuskuşu biçiminde birmelek, başmelek, Tanrı insanı yaratıp da ona secde etmesini istediği zaman bunu reddetmiş , ben ateşten yaratıldım , o topraktan;ona secde etmem , o bana secde etsin, dediği için cennetten kovulmuş. İşte şeytan lafı buradan çıkıyor. Daha sonra gelen dinlerde şeytanda cennetten kovulduğu için Melek Tavus'un şeytan olduğunu sanmışlar . Bunları da şeytana tapar ilan etmişler. Oysa Melek Tavus cennetten kovulduktan sonra yaptıklarına pişman olmuş , yedi bin sene sene göz yaşı dökmüş dünyadaki bütün ateşleri söndürüp bütün denizleri doldurmuş . Bunun üzerine de Tanrı yani Ezd onu affedip tekrar yanına almış , başmelek yapmış. Ezidilerin inancı böyle oğlum . Melek Tavus'u kutsal sayarlar , şeytan sözünü ağızlarına almazlar. Melek Tavus'un iyi mi kötü mü diye sorarsan , hem iyi hem kötüdür cevabı alırsın, yani hem iyiliğin , hem kötülüğün meleği. İyi insanlardır ama şeytana taptıkları sanıldığı için tarih boyunca zulüm görmüşler , bir türlü iflah olmamışlardır, soyları azalmıştır. İnsanlık ağacının kırılmış dalıdır bu zavallılar. Kendileri de öyle söyler zaten, "İnsanlık ağacının kırılmış dalıyız" derler.
"Harese nedir, bilir misin oğlum? Arapça eski bir kelimedir. Bildiğin hırs, harika, ihtiras, muhteris sözlerine buradan türemiştir. Harese şudur evladım. Develere çöl gemileri derler bilirsin, bu mübarek hayvan üç hafta yemeden içmeden, aç susuz çölde yürür de yürür; o kadar dayanıklıdır yani. Ama bunların çölde çok sevdikleri bir diken vardır. Gördükleri yerde o dikeni koparır çiğnemeye başlarlar. Keskin diken devenin ağzın da yaralar açar, o yaralardan kan akmaya başlar. Tuzlu kanın tadı dikeninkiyle karışınca bu, devenin daha çok hoşuna gider. Böylece yedikçe kanar , kanadıkça yer, bir türlü kendi kanına doyamazsın ve engel olunması kan kaybından ölür deve. Bunun adı haresedir. Demin de söyledim , hırs, ihtiras, haris gibi kelimeler buradan gelir. Bütün Ortadoğu'nun âdeti budur oğlum ,tarih boyunca birbirini öldürür ama aslında kendini öldürdüğünü anlamaz. Kendi kanının tadından sarhoş olur."

Reader Follow Recommendations

See All
"Her birinin kafasında, küçük bir toprak hayali vardır. Bir teki bile sahip olamaz böyle bir şeye . Cenneti düşünmek gibidir tıpkı. Herkes bir parça toprak ister durur. Bir yığın kitap okurum ben burda . Kimsenin cennete girebildiği yok. Kimsenin toprak alabildiğide yok. Kafalarında bu... Hep bu...o kadar"
"Artık birlikte, seyahat eden, can yoldaşlığı eden pek kimse kalmadı," dedi. "Nedendir bilmem. Belki de herkes birbirinden korkuyor bu dünyada."
Reklam