“kafandakini bilmiyorum umrumda da değil, bana kalbindeki lazımdı. dışarıda güneş tatlı tatlı ısıtırken serin bir rüzgar esiyor ama zifiri karanlık zindandaki mahkuma ne? içinde güzel bir sevgi var ve bu sevgi bir çiçeği dalından kopsa da yaşama tutundurur fakat dışında bu sevgiden esaret yoksa bundan çiçeğe ne? ne mahkum güneşi gördü ve zifiri karanlık odadaki anahtarı aradı umutla, ne çiçek yaşayacağına inandı aslında ait olduğu yerden alınmasına rağmen toprağıyla…”
Geçiyor arkadaşlar. Geçene kadar çok acıtıyor ama geçiyor. Belki hepsi unutulmuyor ama hatırlamakta bir şey ifade etmiyor. Yara izi kalabiliyor ama artık gözüne çarpmıyor. Hayat hep geçmesini beklediğimiz acılar rutini zaten. Yaşadığın anı yakalarsan mutluluk seni orada bekliyor.