“Ah minel aşk-ı ve halatihi..”
“güçlü ol ey kalbim, güçlü ol
Daha çok işimiz var”
"Yanında kalmayacağın bir kalbe sakın dokunma..!
Sen bir görümlük bahar dersin,
Geride koskoca bir kış kalır.."
“İyimserlik bir seçimdir.
Mutluluk bir seçimdir.
Yardımsever olmak bir seçimdir.
Affetmek bir seçimdir.
Dürüst olmak bir seçimdir.
Başkalarına saygılı olmak bir seçimdir.
Sahip olduklarının değerini bilmek ve onlar için şükretmek bir seçimdir.
Güzel bir hayat yaşamak bir seçimdir.”
İnsan, sustuğu şeyler kadardır ve insan insanı, anlatamadığı yerden anlayabiliyorsa yakındır.
Halil Cibran diyor ki; “Başka bir insanın hakikati, onun sana açıkladığı şey değil, açıklayamadığı şeydedir. Bu yüzden, onu anlamak istersen, söylediğine değil, söylemediğine kulak ver.”
“Yaşar Kemal; “Konuşan insan öyle kolay kolay dertten ölmez. Bir insan konuşmadı da içine gömüldü müydü, sonu felakettir.” diyor İnce Memet’de. Füruğ da diyor ya hani; “İnsanı sessiz kalmaya zorlayan acı, onu bağırmaya zorlayan acısından çok daha ağırdır.” Sessizlik de, çığlıktır. Başka bir insanın hakikati, onun sana açıkladığı şey değil, açıklayamadığı şeydedir. Bu yüzden, onu anlamak istersen, söylediğine değil, söylemediğine kulak ver. Sessiz insanlara dikkat edin. Hayatının bir yerlerinde, canları çok yanmıştır. Bazen bazı acılar öyle çok can yakar ki, konuşamaz insan. Sadece susar ve o suskunluğun içindeki çığlık kulakları sağır eder. Duyamaz karşıdaki. Çünkü bazı acılar kelimelerle ifade edilemez, sessiz ve dilsizdir. Göğüs kafesini tarumar eder umarsızca. Ama geçer. Her şey gibi geçer.”
Eğer iyiliğin bir nedeni varsa, o artık iyilik değildir; eğer iyiliğin bir sonucu, yani ödülü varsa yine iyilik değildir. Demek ki iyilik, neden ve sonuç zincirinin dışındadır.
Tolstoy
“Kafayı geçmişe takmak insana acı verir. Geçmişte yaşananlar içilmiş içki gibidir! Mutluluğu geçmişte aramanın ne anlamı var? Kaftan eskimişse, çıkar at!”