Ev Sahibesi

Fyodor Dostoyevski

Ev Sahibesi Konusu

Ünlü eleştirmen V. Belinski bu eser üzerine Dostoyevski'den geleceğin büyük yazarı olarak söz etti. Yazar 1849'da I. Nikola'nın baskıcı rejimine muhalif Petraşevski grubunun üyesi olduğu gerekçesiyle tutuklandı. Kurşuna dizilmek üzereyken cezası sürgün ve zorunlu askerliğe çevrildi. Cezasını tamamlayıp Sibirya'dan döndükten sonra Petersburg'da Vremya dergisini çıkarmaya başladı, yazdığı romanlarla tekrar eski ününe kavuştu. 1847-1848 yılları arasında yayımlanan Ev Sahibesi, Bay Proharçin, Dokuz Mektupluk Roman ve Polzunkov en güzel öyküleri arasında yer aldı.
Çevirmen:
Tansu Akgün
Tansu Akgün
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 46 dk.Sayfa Sayısı: 168Yayınlanma Tarihi: Şubat 2019Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıOrijinal Adı: Хозяйка
ISBN: 9786053600749Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Puan

7.110 üzerinden
2.320 Puan · 364 İnceleme

Ev Sahibesi Yorumları ve İncelemeleri

Tümünü gör
Ebru Atalay

Ebru Atalay

@ruthmorsee
·
10 Haziran 13:59
8/10 puan verdi
Dostoyevski'nin 1847 yılında yazdığı bu eser dört öyküden oluşur.Bu öyküler şunlardır: Ev Sahibesi, Bay Proharçin, Dokuz Mektupluk Roman ve Polzunkov.Yalnızlık ve ölüm temalarının baskın olduğu bu öykülerde, kahramanların ruhsal durumları ayrıntılı olarak işlenmiş. En uzun öykü olan ve kitaba ismini veren Ev Sahibesi'nde; genç, insanlardan kaçan, çevreden kendini soyutlamış, yalnız biri olan Ordınov'un başından geçen bir olay anlatılmış. Bence hikayeler akıcı ve anlaşılır bir üslupla yazılmış. Okumakta zorlandığım tek öykü Bay Proharçin oldu. Diğer hikayeleri çok beğendim.
14 etkileşim
Kitap Sevdam√

Kitap Sevdam√

@mavi82
·
03 Aralık 2022 02:49
Puan vermedi
Az önce bitirdiğim bir dostoyevski hikayesi. Ordinov karakteriyle aşkın keşfediliş anını betimleyen dostoyevski, hayatın gerçekleri ile hayalleri arasında gidip gelen bir karakter üzerinden hayata ve aşka dair sorgulamalar yapıyor. Neyin gerçek neyin düş olduğunun ayrımının net olmadığı bir başka mistik dostoyevksi romanı. Aslında uzun öykü olarak da düşünülebilir. Kronolojik olarak dostoyevksi'nin insancıklar ve öteki'den sonra üçüncü eseridir. Güzel bazı cümleleri: hayatımı aşkına vermek isterdim, sevdiklerimize kul köle olmaktan tatlı bir şey mi var? iç sıkıntısı insana zamanı uzun gösteriyor. *** ordınov, ölümü özlediği bir misafiri bekler gibi bekliyordu. *** düşünce, acıdan kederden gelir, keder doğurur. mutluluk istersen düşüncesiz yaşayacaksın. *** betimlemeleri mukemmel olan dostoyevski kitabı. Ordinov'un yanında hissettirir anlatırken onunla hastalanip yine onunla iyilestirir. evi beraber tutup sanki katerina ileyken ordaymis hissi uyandıran, çevirisi muazzam olan kitap.Dostoyevski'nin türkiye iş bankası kültür yayınları hasan ali yücel klasikler dizisi'nin 159 sayfalık kitabıdır. kitapta dostoyevski'nin dört güzel ve okunası öyküsü yer alıyor; 1- ev sahibesi 2- bay proharçin 3- dokuz mektupluk roman 4- polzunkov
88 etkileşim
Gncokuyor

Gncokuyor

@Gncokuyor
·
24 Eylül 2021 16:10
Puan vermedi
✍DİPÇE : Dostoyevski hayatından kesitleri eserlerinde taçlandıran bir yazar olduğu için sunduğu her karakterde okurun defaatle biyografisine yöneldiği sugötürmez bir hakikattir. Ev Sahibesi eserinde , hikaye unsurlarından taşmış bu novellada yaratılan karakterler üzerinden  dönemin bilime ve
79 etkileşim
Hazalhazalovic

Hazalhazalovic

@Hazalovic
·
20 Ocak 13:46
Puan vermedi
Ev Sahibesi Dostoyevski'nin üçüncü eseri, bu eseri 1847'de yazmış. İlk iki eserini 1846'da yazdığını bildiğimiz için bu kitabı yazarlığa ısınma kitabı olarak tanımlayabiliriz. Böyle bir yargıda bulunmanın sebebi kitabın daha ilk sayfalarında kendini belli eden zayıf kurgu ve henüz çiğ denebilecek bir üslubun olması. Bu düşüncenin sadece bana ait olmadığını belirtip eserin yazıldıktan sonra aldığı elestirilerden dolayı Dostoyevski'nin bunalıma girdiğini ekleyebilirim. Bahsettigim zayıf kurgu ve çiğ üslubu yazara bir eleştiri olarak söylemediğimi, henüz üçüncü eserini yazmış bir yazar için oldukça iyi olduğunu söylemem gerek. Ancak Dostoyevski'nin dünya edebiyatında var olan çizgisini ve kalitesini düşününce bu noktaya incelememde yer vermek istedim. Kitabı okumaya baslamadan önce yayım yılını bilmiyordum kısa bir okumadan sonra gerek karakterin yaşadığı bunalımların aktarılışı gerekse cümlelerdeki ağdalı, süslü ifadeler klasik Dostoyevski üslubundan uzak olduğu için bu eserin olsa olsa muharririn ilk eserlerinden olacağını aklıma getirdi ve araştırıp baktığımda yanılmadığımı gördüm. Eserde Dostoyevski'nin her daim kitaplarında var olan varoluş bunalımlar içindeki bir gencin, kendine yeni bir kiralık ev ararken başından geçen olayları gotik bir çerçevede okuyoruz. Bana yer yer E.T.A Hoffmann'ı anımsatan bu kitabı okurken eseri Dostoyevski'nin yazdığını bir kenara bırakarak okumanızı tavsiye ederim.
17 etkileşim
Hilal Oruç

Hilal Oruç

@Oruchilal
·
05 Mayıs 00:29
6/10 puan verdi
Dostoyevski şüphesiz insanın içsel çatışmalarını ve duygularını en güzel anlatan ve okuyucuya hissettirebilen yazarlardandır. Bu eserinde de aynı durum söz konusu olmasının yanında diğer eserlerinden ayrı olarak rahatsız edici bazı duygular içerisinde eseri okudum. Eserin konusu ve karakterlerin çok uçlarda kişiler olması ve belki de normal hayatta da bu tür kişilere karşı olan önyargı durumumuz bana böyle hissettirmiş olabilir. Yayımlandığı dönemde Ev Sahibesi hem olumlu hem olumsuz tepkiler almış bir eserdir. Yazarın betimlemeleri ve karakterlerin tahayyülündeki başarı dolayısı ile eseri beğenmediğimi söyleyemeyeceğim. Ancak Dostoyevski'ye ait favori eserlerimden biri olamayacak.
8 etkileşim

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 57.2
Erkek% 42.8
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Fyodor Dostoyevski
Fyodor DostoyevskiYazar · 137 kitap
Fyodor Mihayloviç Dostoyevski (Rusça: Фёдор Миха́йлович Достое́вский) (d: 11 Kasım 1821, Moskova - ö: 9 Şubat 1881, Sankt Petersburg), Rus roman yazarı. Dostoyevski, Mikhail ve Maria Dostoyevski'nin oğlu olarak 11 Kasım 1821 tarihinde Moskova'da doğdu. Altı çocuklu ailenin ikinci çocuğuydu. Babası Mikhail, askeri cerrahlıktan emekli olduktan sonra Mariinsky Hastanesi'nde yoksullara hizmet etmeye başladı. Hastane, Moskova'nın en kötü yerlerinden birinde bulunuyordu. Dostoyevski de bu hastane de doğdu. Mikhail, alkole bağımlıydı ve evini sıkı disiplin ile yönetiyordu. Çok kolay sinirlenebiliyordu. Dostoyevski'nin annesi Maria ise bir tüccar kızıydı. Dostoyevski, çocukluğunu çoğu zaman sarhoş bir baba ve hasta bir anne arasında geçirdi. Babasının çalıştığı hastaneden bulunan hastalar ile vakit geçirmeyi ve onların hikâyelerini dinlemeyi çok seven Dostoyevski, ilköğrenimini Moskova'da yaptı. Annesi tüberküloz hastalığı yüzünden öldüğü zaman, sert disipliniyle tanınan Petersburg Mühendis Okulu'na gönderildi. Arkadaşlarının, sinirli ve aşırı duyarlı bir yapıya sahip olduğu için "Ateş Fedya" lakabını verdikleri Dostoyevski, Petersburg'ta zamanını kitap okuyarak, düşüncelere dalarak ya da kardeşi Mihail ile söyleşerek geçirdi. Babasının 1839'daki ani ölümünü burada öğrendi. Okulu başarıyla bitirdikten sonra İstihkâm Müdürlüğü'ne girdi. Bir yıl sonra istifa ederek buradan ayrıldı. Ordudan ayrıldıktan sonra edebiyata yönelen Dostoyevski'nin ilk kitabı İnsancıklar, 1846 yılında yayımlandı. Bu eserinin ardından yazdığı kitaplarla beklediği başarıya ulaşamayan Dostoyevski'nin umudu kırıldı ve politikayla ilgilenmeye başladı. 1849 yılında devlet aleyhindeki bir komploya karıştığı iddiası ile tutuklandı. On ay hapishanede kalan Dostoyevski, kurşuna dizilmek üzereyken diğer sekiz tutuklu arkadaşı ile affedildi. Cezası dört yıl kürek, dört yıl da adî hapse dönüştürüldü. Cezasını çekmesi için Sibirya'da bulunan Omsk Cezaevi'ne gönderildi. Burada geçirdiği dört yılın ardından er rütbesi ile hizmete verildi. Subaylığa kadar yükseldi. 1857 yılında Maria Dmitrievna Isayeva ile evlendi. Beş yıl boyunca görev yapan Dostoyevski, 1859 yılında özgür bırakıldı ve Petersburg'a yerleşti. Petersburg'a döndükten sonra Ezilenler (1861) ve Ölüler Evinden Anılar (1862) adlı eserleri yazdı. Kardeşiyle birlikte iki dergi çıkardı. 1862'de arzuladığı Avrupa seyahatini gerçekleştirdi. Sara nöbetleri ve kumar bağımlılığı yüzünden maddi açıdan darlığa düştü. Bu dönemde Yeraltından Notlar (1864), Suç ve Ceza (1866), Kumarbaz (1866), Budala (1868), Ebedi Koca (1870) ve Ecinniler (1872) gibi eserleri yazdı. Eşinin ölümünden sonra sekreteriyle evlendi. Yeniden borçlandı ve kumarhanelerde gezmeye başladı. Kızının ölümünün ardından büyük bir sarsıntı geçirdi. Delikanlı (1875), Bir Yazarın Günlüğü (1876) ve Karamazov Kardeşler (1879) adlı eserlerinde yazarlık hayatı boyunca konu edindiği temaları yeniden ele aldı. Karamazov Kardeşler adlı yapıtını üç yılda bitiren Dostoyevski, bir ciğer kanamasıyla yatağa düştü ve 9 Şubat 1881 tarihinde öldü. Dünya edebiyatını en çok etkileyen ve en çok okunan yazarlardan biri olan Dostoyevski'nin eserleri birçok 20. yüzyıl düşünürünün fikirlerini derinden etkiledi. İlk yazarlık dönemi Ordudan ayrıldıktan sonra kurgusal roman yazmaya başladı. Dostoyevski'nin ilk kitabı olan İnsancıklar (Bednye Lyudi) ilk olarak 1846 yılında yayımlandı. Dostoyevski, toplumunu acımasız kurallarında yaşlı bir adamın öksüz bir kıza duyduğu sevdayı iç dünyasındaki derin çatışmalarla işledi. Halkın sıcak ilgisiyle karşılanan bu kitap, eleştirmenlerden de övgüler aldı. Ünlü eleştirmen Belinski, romanı okuduktan sonra Dostoyevski'ye gelecekte büyük bir yazar olacağına dair övgü dolu sözler söyledi. Şair Nikolay Neksarov, Dostoyevski hakkında "Yeni bir Gogol doğdu" diye konuştu. Yazarlıkta ün sağladıktan sonra 1846 yılında Gogol esintileri bulunan kitabı Öteki (Dvoynik) yayımlandı. Yazar bu romanda, kendini ortadan kaldırmaya çalışan benzeriyle sürekli çatışma halinde bulunan bir memurun hikâyesini anlattı. Bu romanda ele aldığı çift kişilik temasını daha sonra bazı romanlarında kullansa da roman, Belinsky dahil hiçbir eleştirmence beğenilmedi. Eleştirmenler romanı sıkıcı buldu ve alay etti. 1847 yılında ise Ev Sahibesi (Hozyayka) isimli romanı yayımlandı. Dostoyevski bu eseri ile de beklediği övgülerin aksine olumsuz eleştiriler aldı. Dostoyevski, ruhsal çöküntüye düştü ve üzüntüden hasta oldu. Ancak yazarlığı bırakmayan Dostoyevski, 1848 senesinde Beyaz Geceler (Belıye Noçi) ve Bir Yufka Yürekli (Slaboye Serdtse) adlı kitapları yayımlattı. Bir Yufka Yürekli, yazara itibarını yeniden kazandırsa da beklediği başarıyı elde edemeyen Dostoyevski'nin umudunu kırdı. Yazarlıkta umudunu kırılan Dostoyevski, politikayla ilgilenmeye başladı ve genç liberallerin (Tetrashevski) grubuna girdi. İkinci yazarlık dönemi 1859'da ordudan terhis edilerek Moskova dışında küçük bir yerde kalmaya zorlanan Dostoyevski, özgürlüğüne kavuştuktan sonra Petersburg'a döndü. Kardeşi Mihail ve arkadaşı N.N. Strahov ile birlikte Vremya (Zaman) ve sonra da Epoha (Dönem) adlı dergileri hazırladı. Bu dergilerde Slavcı düşünceyi savunduğunu belirten yazılar yazdı. Ezilenler (Unijenniye i Oskorblyonniye) ve Ölü Evinden Anılar (Zapiski iz Mertvogo Doma) ile kendinden söz ettirdi. 1863 yılında arzuladığı Avrupa seyahatini gerçekleştirdi. Sara nöbetleri ve kumar borçları yüzünden sıkıntıya düşen ve yayımcılardan yazmadığı romanların avanslarını alarak yaşayan Dostoyevski, Yeraltından Notlar adlı yapıtı 1864 yılında yayımlandı. Romanda bir zihnin derinliklerine indi. Suç ve Ceza (Prestuplenie i Nakazanie) ve Kumarbaz(İgrok) adlı yapıtları 1866 yılında yayımlandı. Dostoyevski, Suç ve Ceza'yı 1858 yılında Semipalatinsk'te bulunduğu zaman Roussky Slovo dergisi için uzun bir hikâye olarak tasarlamıştı. Bunun nedeni, Sibirya'dan ayrılana dek roman yazmama kararı almasıydı. Dostoyevski, kardeşi Mihail'e gönderdiği bir mektupta kitap hakkında: “ ...Konusu gerçekten çok güzel. Kahramana gelince, bugüne kadar hiç denenmemiş bir kişi. Ama bugünün Rusyasına bakacak olursak, böyle bir kişi karşımıza sık sık çıkmaktadır. Bu sonuca halkın kafasını yeni fikirleri anlayarak vardım. Öyle hissediyorum ki, yeni fikirler ve görüşlerle döndüğüm zaman, romanımı genişletmekte başarılı olacağım. Kişi aceleye gelmemelidir dostum. Ve insan iyi olanın dışında hiçbir şey yapmamalıdır... ” diye yazdı. Dostoyevski, bu eserinde bir Rus aydını olan Raskolnikov'un kendi doğrusu adına işlediği cinayetleri ve vicdanıyla hesaplaşmasını konu edindi. Yazar, küçük bir otel odasında ve kötü bir ekonomik durumla yazdığı Suç ve Ceza'yı 1866 yılında tamamlamıştı. Dostoyevski'nin yazdığı Budala (Idiot) eseri 1866, Ebedi Koca (Veçnıy Muj) 1870, Ecinniler (Besı) 1872 yılında yayımlandı. Bütün bu başyapıtlar birbirinin izledi. Karısı öldükten sonra sekreteri Anna Grigoriyevna Snitkina ile evlendi. Yeniden borçlanan ve kumaranelerde dolaşmaya başlayan Dostoyevski, bir kız çocuk sahibi oldu. Ancak kızı fazla yaşayamadı ve doğduktan kısa süre sonra öldü. Dostoyevski de bu yüzden büyük bir sarsıntı geçirdi. 1875'te Delikanlı (Podrostok), 1876'da Bir Yazarın Günlüğü (Dnevnik Pisatelya)[ ve 1879'da Karamazov Kardeşler (Bratya Karamazovi) adlı romanları yayımlandı. Hayatı boyunca eserlerinde işlediği temaları yeniden ele aldığı, insan duygularının derinliğine inen eserler yazan Dostoyevski, Karamazov Kardeşler'de Ivan ve Alyosha Karamazov adlı karakterler için filozof Vladimir Sergeyevich Solovyov'dan ilham aldı. Zosima ve Alyosha'nın öne çıkacağı Bir Büyük Günahkarın Yaşamı adlı eseri tamamlayamadı. 1881 yılının Ocak ayında bir ciğer kanaması geçirerek yatağa düştü ve 9 Şubat 1881 tarihinde öldü. Dostoyevski için yapılan cenaze töreninde yaklaşık otuz bin kişi tabutunun arkasında yürüdü. Dostoyevski, beğeniyle karşılanan ilk romanı İnsancıklar'dan sonra yazdığı Öteki ve Ev Sahibesi ile olumsuz yorumlar aldı ve depresyona girdi. Ancak yazar, kendisini ruhsal çöküntüye götüren düşüncelerden uzaklaşmayı bildi. Dış dünyadan kopan zihninin parçalanışını kendi çözen yazarın eserlerindeki ruhbilimsel açıdan en zengin tema da çift kişilik temasıdır. Kendini ortadan kaldırmaya çalışan benzeriyle sürekli çatışma hali içerisinde bulunan bir memuru anlattığı Öteki adlı yapıtında daha sonra da işleyeceği bir tema olan çift kişilik temasını işlemişti. Ellili yaşlarında içine bazen bir karamsarlık ve ağırlık çöken Dostoyevski, bu durumu ikinci eşi Anna Grigoriyevna Snitkina’ya "Sanki bir suç işlemişim gibi bir çeşit sebepsiz hüzün ve keder içindeyim" diye açıklamıştı. Ecinniler'de Stavrogin'i bir çocuğa tecavüz ettirmiş olması yüzünden de kendini hep suçlamıştı. Dostoyevski kendi çocukluğunda, annesine acı çektirmesinden, sürekli sarhoş olmasından ve hizmetkârlara kötü davranmasından dolayı babasından nefret ediyordu. Eserlerinde kullandığı, kaderine boyun eğen ve uysal kadın örneğini kendi evinde; annesinde gördü. Kadının alttan alması, erkeği daha da kızdırmaktan başka bir işe yaramayacağını görmüştü. Çok duyarlı biri olan Dostoyevski, bu yüzden babasına kin besliyordu. Babasının ölümünü haber aldığında, "Babamın ölümünde benim hiçbir suçum yok, ama bu öldürmenin kefaretini ödemeye hazırım, çünkü içimden onu öldürmek geçiyordu" diyerek Karamazov Kardeşler adlı romanında yer alan Dimitri Karamazov'un tepkisinin benzerini gösterdi. Dostoyevski, babasının ölümünü istediğini düşünerek depresyona girdi. Bazı yazarlara göre de ilk sara nöbetlerine de bu düşünce sebep oldu. Sigmund Freud ve birçok psikanalizci, babaya duyulan bu nefrete ve bunu izleyen suçluluk düşüncesine dayanarak Dostoyevski'nin hastalığının sinirsel kökenli olduğunun ortaya çıkardı. Andre Gide, Ezilenler adlı romanın, aşağılanışın insanı cehennemlik ettiği, alçakgönüllüğünse kutsallaştırdığı fikriyle dolu olduğunu söylemişti. George Steiner ise Charles Dickensvari bir havanın olduğunu söylediği Ezilenler'de bulunan temanın Ebedî Koca'da, Ecinniler'de ve Karamozov Kardeşler'da da yer aldığını söyledi. Nicholas Berdyaev, Dostoyevski'nin bütün yaratıcı gücünü insana ve insanın kaderi temasına adadığını, bunun da onu ölümsüz kılmaya yettiğini belirtti. Devlet aleyhinde bir komploya katıldığı iddiası ile tutuklandıktan sonra sekiz ay hapisanede kalan Dostoyevski, suç ve ceza kavramlarıyla en yoğun şekilde burada karşılaştı. İdam edilmek üzereyken affedildi. Cezası dört yıl kürek ve altı yıl adî hapse dönüştürüldü. Dört yılın sonunda er rütbesi ile kışlaya verildi ve 1859 yılında terhis edildi. Suç ve Ceza adlı eserini 1858 yılında oluşturmaya başladı. Bu eserinde ahlak kavramını ve siyaseti harmanladı. Dostoyevski, bu romanda sadece Rus halkını değil, tüm insanlığı tehdit eden bir kısır döngüden kurtulmanın gerçekleşebileceğini vurguladı. Yazar, John Stuart Mill'in ekonomik refah için bireysel bencilleşmeyi öneren kuramını Semyon Zaharoviç Marmeladov'un ağzından eleştirdi. Dostoyevski, düşünce ve sanat deneyimini sürekli olarak arttırdı. Tanrı'dan, ateizmden, kötülükten, özgürlükten söz eden roman karakterleri, gerçekte aynı bilincin farklı anları gibidir. Bu karakterler aracılığıyla Dostoyevski, cinleri ruhundan uzaklaştırır. Bakış açısı değişmekle beraber eserleri, gerçeğin hep aynı çoşkulu ve acı veren arayışı içerisindedir.

Ev Sahibesi Sözleri ve Alıntılar

Tümünü gör
Poyraz

Poyraz

@Spyrzz
·
31 Ekim 00:03
Kaçmak istiyordu, ama tüm evrende saklanabileceği tek bir yer dahi yoktu…
688 etkileşim
minimalist ⍘

minimalist ⍘

@FethiKORKMAZ_
·
15 Eylül 2020 14:07
- siz fazla kitap okumaktan bu hale gelmişiniz, beyninizi kitaplarla doldurmuşsunuz
354 etkileşim
Ulvi

Ulvi

@oolyvi
·
28 Nisan 07:41
Tutkusu, onu dış hayat karşısında bir çocuk kadar aciz yapmış, birgün insanlar arasında kendisi için bir yer bulamayacak hale gelmişti.
32 etkileşim
Cemil Kaya

Cemil Kaya

@Martin_Eden__
·
15 Temmuz 00:38
Sanki bütün duygularım ölmüştü...
17 etkileşim
Fatma

Fatma

@Fatmat171
·
22 Şubat 23:22
Zaten insanın içinden gelen inanç geleceğinin teminatıdır.
38 etkileşim

Ev Sahibesi İletileri

Tümünü gör
Dostoyevski Okuma Rehberi | Hayatı ve Kitaplarını Okuma Sırası
Rus Edebiyatı'nın Rus Edebiyatı olmasını sağlayan, kitaplarıyla sadece kendi yaşadığı çağı değil yüzlerce yıllık bir etkiye sebebiyet veren, acılarla yoğrulmuş, hayatını sürekli maddi sıkıntılar içerisinde geçirmiş, en büyük yazarlardan biridir ##$##yazarSeolar:i123.$$#$$ Dostoyevski konusunda şunu fark ettim,