Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Birdilimkitap
Birdilimkitap
@Birdilimkitap_
İstanbul
48 okur puanı
Ocak 2022 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
10/10 puan verdi
Kazananlar | Laetitia Colombani
Bazı iyilikler uğruna savaşmaya değer. Farklı dönemlerde hayatın anlamını keşfetmiş iki kadının ilham veren hikayesi.
(1925 Paris) Blanche Peyron mücadeleci, yoksulluğa savaş açmış bir kadın subay. Hayatını toplumdan dışlanmış, evsiz kadınlara adayan Blanche, Paris Belediyesinin bile satın almaya gücünün yetmediği "Saray" ı alarak bir yuvaya dönüştürür.
(Günümüz Paris) Solène , ailesinin isteğiyle hukuk okumuş, hayallerinden vazgeçmiş bir kadın. Son davasında yaşadığı trajedik bir olay hayatına farklı bir yön vermesine sebep olur. Psikiyatristinin önerisiyle bir kadın sığınma evi olan "Saray "a Arzuhalci olarak girmeye karar verir.
Laetitia Colombani yazsın biz okuyalım! Hem Saç Örgüsü hem de bu kitabını çok ama çok sevdim. Kitaptaki karakterlerin dayanışma, mücadele ve empati gücü o kadar etkileyici ki bunu okuyucuya tam anlamıyla geçiriyor yazar. Aradan geçen neredeyse yüz yıla rağmen bu iki kadının farklı zaman dilimlerindeki ortak mücalesini okuyoruz...
Güçlü kadın hikayelerini okumak size de çok iyi hissettirmiyor mu? Özellikle @yanpasajyayinevi 'nin okuduğum tüm kitapları güçlü kadın karakterler üzerine. Yayınevinin diğer kitaplarını da severek okuyacağıma eminim. Geç kalmayın. Okuyun, okutturun.
10/10 puan verdi
Dokunmadan | Nermin Yıldırım
Kitap, yirmi dokuz yaşındaki Adalet'in ölümcül bir hastalığa yakalandığını öğrenmesiyle başlıyor. Ve kısa sürede uygulanan tedaviyle iyileşmeye başladığı haberini alıyor. Kırılma noktası bu oluyor ve hayatına nasıl devam edeceğini düşünüyor. Hayata ve insanlara dokunmadan, ürkekçe, öylesine yaşayıp giden bir kadın.Başına gelen bu talihsizliği ilk günahına bağlayan Adalet, çocukluğunun ilk günahının telafisinin peşine düşer.Öyle bir yolculuk ki Adalet'in iç dünyasında kilometrelerce yol alıyoruz. Bu yolculukta ona her zaman olduğu gibi "Hülya" eşlik ediyor.
Kitap gerçekten dokundu arkadaşlar. Çarptı geçti. Nermin Yıldırım nevi şahsına münhasır bir yazar. Bir sayfada cümlenin derinliğine düşürürken bir sonraki sayfada fazlasıyla güldürebiliyor. Okumak için geç kaldığıma üzüldüm. Okuyun okutturun. Kitapla kalın.
8/10 puan verdi
Küçük Yuvarlak Taşlar | Melisa Kesmez
Parçalanmış bir aile hikayesi: Nergis, Elif ve Mehmet'in hikayesi (anne , baba ve kızları) . Bu hikaye, bir ailenin parçalanışını sadece terk eden kadın gözüyle değil terk edilen erkek ve onların çocuklarının gözüyle de bakmamızı sağlıyor. Annelik, aile olabilmek, hayal kırıklıkları, kaybedişler, yeni başlangıçlar .. Nergis'in anneliğiyle en çok da kendiyle sınavı. Mehmet'in uğradığı hayal kırıklığı, Elif'in babasına tutunarak yoluna devam etmesi..
İyi ki tanıdığım dediğim yazarlardan oldu Melisa Kesmez. Muhteşem ve ötesi betimlemeleri, İnce ince işlenmiş, kalbe dokunan bir anlatımı vardı bu kitapta. Çok sevildi 84 sayfalık kitaptan bu kadar duygu yoğunluğu çıkar mı çıkar arkadaşlar. Bahsetmeden geçemeyeceğim 3 ana karakterden ziyade ben en çok Gülsüm'ü sevdim.Onun gibi bir arkadaş herkese lazım. Bu hayattaki "Gülsüm"ler çok yaşasın .Mutlaka öneridir. Kitapla kalın
Okur Takip Önerileri
Sineklerin Tanrısı | William Golding
Kitap ; yaşları altı ile on iki arasında olan bir grup öğrencinin, gelecekteki atom savaşı nedeniyle güvenilir bir yere götürülmek üzere bindikleri uçağın ıssız bir adaya düşmesinden sonra yaşadıklarını anlatıyor.
En çok yarım bırakılan kitaplardan biri Sineklerin Tanrısı. Ben de uzun bir okumayla
Kendisi doğmadan önce ölen kardeşinin kimliği kendisine verilen Kumru.. Parasızlık yüzünden başlık parası karşılığında İstanbul'da kapıcılık yapan Haydar ile evlendirilir.Köyünden tamamen yabancı olduğu bir şehre gelir Kumru. Zamanla kendisi de gündelikçiliğe başlar. Gündeliğe gittiği kişilerden biri olan Tuna Hanım'ı sever onun evinde ilk kez teknolojik eşyalarla tanışır. Tuna hanımda gördüğü buzdolabına bir tutku beslemeye başlar. Aynı markadan bir buzdolabı alır ve içinde gördüğü ürünlerin yerleşimine kadar aynı yerleştirir.Sırf onu doldurabilmek için daha çok çalışır.Karşısına oturur, ona hayranlık besler. (Buzdolabı, kitapta çok güçlü bir şekilde yer alıyor. Bknz kapak fotoğrafı:) ) Daha sonra diğer eşyaları da istemeye başlar bu istekleri bitmez ve elindekilerle mutlu olamaz. Modern hayatın tüketimine karşı koyamayan bir kadın haline gelir Kumru.
Türk filmi izler gibi okudum kitabı. Tahsin Yücel'i ilk kez okudum ve kalemini çok sevdim.İnce ince işlemiş hikayeyi. Tek bir sayfasını bile sıkılmadan okudum. Kendini sahip olduklarıyla tanımlayan "modern" insanın, yeni düzen içinde kendini yok etme hikayesi. Çok çok güzeldi. İyi okumalar.
Serinin ilk kitabı olan Kapak kızı ‘nda Selda ,Ersin ve Bünyamin'in hikayelerini ve onların bakış açısıyla Şebnem’i okumuştuk. Bu kitapta sıra Şebnem’in hayatına şahit olmaya geldi onun ağzından.. Geri dönüşlerle çocukluk , ergenlik ve yetişkinlik dönemlerini okuyoruz. Babasının iş kazasında bir kolunu ve yüzünün bir kısmını kaybetmesiyle hayatı tepetaklak oluyor Şebnem’in. Zamanla annesiyle arasında açılan uçurumla birlikte onu yaralayan insanlardan bir nevi hayattan öc almak için yaşamaya başlıyor. Güzelliğini de bunun için kullanıyor.. Hayatın sırtına yüklediği tüm yükleri ,acıları kendisinden çıkarıyor..
Uzun soluklu bir okuma oldu. Şebnem’in hayatı sarsıcıydı,zordu. İlk kitaptan çok çok daha etkileyiciydi. O yüzden unutamayacağım kitaplar arasına girdi. Farkettiğim bir şey de şuydu ki kitapta Şebnem'in adı hiç geçmiyordu. “Kadın" kavramının sadece vücuttan ibaret olmayışını, sömürülen bütün kadınların sesi olması için yazarın bunu yaptığını düşünüyorum. Velhasıl kelam bana dokundu Şebnem’in hikayesi. Herkese iyi okumalar diliyorum.
40 yıllık evliliğinin ardından eşini kaybeden Fournier hissettiklerini, yaşadıklarını ,eşiyle olan anılarını yaşatabilmek için bir kitap yazmaya karar veriyor. Ona seslenerek anlatıyor.
“ Saatini buldum, sana aldığım saat. Hala çalışıyor,keşke o dursaydı.”
“ Paris’teki bahçemiz güllerle dolup taşmış. Her sabah bir tanesini mutfak masasına koyup kahvaltımı onunla birlikte ediyorum.”
Yazarın anlatımını, yazım tarzını çok sevdim.. Her sayfayı farklı duygularla okudum.Bir sayfada acısını mizahla anlatırken bir sayfada sitemlerle anlatıyordu. Etkilenmemek elde değil. Ama şunu da belirtmeliyim acısından çok eşine olan sevgisinden ve hayata tutunmaya çalışmasından etkilendim. Herkese gönülden tavsiyemdir.
