Baharlarda hiç taş yeşerir mi? Sende toprak ol da, senden renk renk güller yetişsin. Yıllardır gönüller inciten, kalpler kıran taş oldun; denemek için bir zaman da toprak ol...
"Halkımızın içinde öyle bir sınıf vardır ki, yalnız “bilmediğini bilmez” ayrıca her şeyi bildiğini iddia etmeye kalkışır. Kendisi hekim değildir, ama hekimleri küçük görür, önüne gelene ilâç tavsiye eder."
Mezarlıkta bir deli gördüm. Eline geçirdiği bir terazi ile oynuyordu. Ne yaptığını sordum. Bana şu cevabı verdi:
– Hamâketle marifeti tartıyorum.
– Bundan maksadın nedir?
– Mevcut malımı anlamak!
– Hamakatim (ahmaklığım) o kadar ağır ki! Sanırım zamanın Karun’u benim!
Nihâî hakikatı inkâr etmek için insanın hayvânî bir zekâya, hissiz bir kalbe sahip olması veyahut da ilmî keşiflerden habersiz bulunması gerekir. Nasıl ki bunu bilmeden ve görmeden tasdik etmek de böyledir.
Azizim insanlar mantığı, doğru ile yanlışı ayırt etmek için değil, dedikleri her şeyi ayırdetmek için, her dediklerini mantığa uydurmak için icad etmişlerdir.